Osmanlı Kültür ve Medeniyeti

Osmanlı Kültür ve Medeniyeti

Dîvân-ı Hümâyun

DÎVÂN-ı HÜMÂYUN Osmanlı devlet yönetiminde XV. yüzyıl ortasından XVII. yüzyılın ilk yarısına kadar en önemli karar organı. “Padişah divanı” anlamına gelmektedir. Divan kelimesi Türkçe’ye Farsça ve Arapça yoluyla geçmiştir. Kelimenin menşe itibariyle Ârâmîce’den geldiği ve Farsça’ya da bu dilden geçip yerleştiği kabul edilir. İslâm medeniyetinin ilk devirlerinde Arapça’ya da geçen ve bütün İslâm devletlerinin siyasî diline giren kelimenin bu sebeple …

Devamını Okuyun »

ADLİYE NEZÂRETİ

ADLİYE NEZÂRETİ Osmanlı Devleti’nde Avrupa tarzında teşkil edilen ve bugün Adalet Bakanlığı’na tekabül eden kuruluş. İlk defa, bir yüksek mahkeme olan Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye’nin 13 Zilkade 1286 (14 Şubat 1870) tarihinde “nezaret”e çevrilmesiyle kuruldu. Bundan önce Adliye Nezâreti’ne ait işler, devletin ilk dönemlerinde daha çok kazaskerler, şeyhülislâmlığın önem kazanmasıyla sonraları şeyhülislâmlar tarafından görülmekteydi. 23 Mart 1837’de, ihtiyaç duyulan kanunnâme ve …

Devamını Okuyun »

Osmanlı insanının temel vasıfları

Nezaket: İncelik… Nezâhet: Temizlik… Nezafet: Pir-u pâklık… Nefaset: Kıymet-değer. Maharet: Beceriklilik-ustalık… Metanet: Sağlamlık-soğukkanlılık… Necabet: Huy güzelliği… Asalet: Köklülük… Cesaret: Yiğitlik, korkusuzluk… Samimiyet: İçtenlik… İzzet: Muhterem ve muteber olmak. Ve tamamı “fazilet” kelimesiyle ifade edilen bir sürü kıymet daha… Prof. Gaston Jezz şimdi çoğunu yitirdiğimiz eski insanımızın özelliklerini çok güzel ifade diyor: “Osmanlı âile hayatındaki güzellik, nezâhet ve samimiyet, zannetmiyorum ki …

Devamını Okuyun »

Ahiliğin Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundaki Etkileri

AHİLİĞİN OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞUNDAKİ ETKİLERİ Ahîler, cihat anlayışları gereği, sürekli olarak savaş yapılan “uç” bölgelerine yönelmişlerdir. Bu duygu onları, Osmanlı Beyliği’nin kuruluş bölgesine doğru harekete geçirmiştir. Çünkü, oralar savaşa uygun yerlerdir. Dönemin istikrarsızlığı, Anadolu Selçukluları’nın yönetim zayıflığı ve Moğol baskısı, “uç”lara yönelişi hızlandıran diğer faktörler olmuştur. Uç’ta faaliyet gösteren Osman Gazi’nin amacı, basit bir toprak kazanma ve orada egemenlik kurmadan …

Devamını Okuyun »

Reaya Hakkında (Nedir)

Tarih Sözlüğü Ansiklopedisi

Reaya Hakkında (Nedir) Bir hükümdarın idaresi altında vergi veren halk için kullanılan bir deyimdir.  Genellikle yetiştirdiği ve ürettiği mallardan vergi ödeyen köylüler için kullanılır. Böylece, toplum tabakalarından köle ve esirlerin üstünde, şehirli esnaf ve tüccarların altındaki, tarımla uğraşan halk topluluğu demektir. Osmanlı Devleti’nde ise bu deyim zamanla özelleşerek Müslüman olmayan tebaaya tahsis edilmiştir. Reaya hukukunun düzenlenmesi Hz. Peygamber’in ehl-i zimmete …

Devamını Okuyun »