Hz. Muhammed (S.A.S.)’in Peygamberlik Devri (610-632) Hz.Muhammed (s.a.s.) 40 yaşında Peygamber oldu. 23 yıllık Peygamberlik devresinin 13 yılı Mekke’de, 10 yılı Medine’de geçti. Bu itibârla Peygamberlik devresinin: a) Nübüvvet’den Hicret’e kadar devâm eden 13 yıllık süresine “Mekke Devri” (610- 622); b) Hicretten vefâtına kadar olan 10 yıllık süresine de “Medine Devri” (622-632) denir.
Devamını Okuyun »Hz. Muhammed (S.A.S.)’İn Evlilik Dönemi
HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN EVLİLİK DÖNEMİ TİCÂRET HAYÂTI Bütün Mekke’liler gibi Hz. Muhammed (s.a.s.) de amcasıyle birlikte ticâret yapıyordu. Gerek çocukluğunda, gerekse ticâret hayâtında, dürüstlüğü ile tanınmıştı. Sözünde durmadığı, yalan söylediği, başkalarına zarar verecek bir davranışta bulunduğu, bir kimseyi incittiği asla görülmemiş; dürüstlüğü dillere destan olmuştu. Bu yüzden Mekke’liler O’na “el-Emîn” (her konuda güvenilir kişi) diyorlardı. O’nun bu yüksek ahlâkını öğrenen …
Devamını Okuyun »Hz. Muhammed (S.A.S.)’İn Gençlik Dönemi
HZ. MUHAMMED (S.A.S.)’İN GENÇLİK DÖNEMİ EBÛ TÂLİB’İN HİMÂYESİ Peygamberimizin hayâtının sekiz yaşından yirmi beş yaşına kadar olan dönemine “gençlik devresi” denilir. Bu devrede Rasûlullah (s.a.s.) amcası Ebû Tâlib’in yanında, onun himâyesi altında bulunmuştur. Ebû Tâlib, zeki ve âlicenâb bir zâtdı. Zengin olmamakla beraber, asâleti ve âlicenâplığı sebebiyle herkesten saygı görüyordu. Yeğeni Hz. Muhammed’i çok seviyor, hiç yanından ayırmıyordu. SEYÂHATLERİ …
Devamını Okuyun »Hz. Muhammed (S.A.V)’İn Çocukluk Dönemi
MUHAMMED (S.A.S)’İN ÇOCUKLUK DÖNEMİ DOĞUMU: Hz. Muhammed (s.a.s.) Milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılı’nda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke’nin doğusunda bulunan “Hâşimoğulları Mahallesi”nde, babasından kendisine mirâs kalan evde doğdu. Arapların takvim başı olarak kullandıkları “Fil Vak’ası”, Peygamberimiz (s.a.s.)’in doğumundan 52 gün kadar önce olmuştu. Abdülmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyâfette çocuğun adını soranlara: “Muhammed adını …
Devamını Okuyun »Yakınçağda Avrupa ve Amerika
YAKINÇAĞDA AVRUPA VE AMERİKA OTUZ YIL SAVAŞLARI (1618 – 1648) Nedeni: Alman İmparatoru II. Ferdinand’ın Almanya’da protestanlığı kaldırarak, katolik mezhebinin benimsenmesini sağlamak istemesi Protestanlığı tutan Almanya’daki prenslikler II. Ferdinand’a karşı çıktılar. Protestan prensliklerini Danimarka, İsveç ve Hollanda destekledi. Alman İmparatoru II. Ferdinand’ın kuvvetlenmesini istemeyen Fransa katolik olmasına rağmen protestanlara yardım etti. Bu süreçte Katolik İspanyollar da Ferdinand’ın yanında oldu. Savaş …
Devamını Okuyun »Yeniçağda Avrupa
YENİÇAĞDA AVRUPA YENİ BULUŞLAR Barut ve Top Avrupalılar Barutu Haçlı Seferleri sırasında müslümanlardan öğrenmişlerdir. Topun icad edilmesiyle barutun önemi anlaşılmıştır. Krallar feodalite düzenini yıkmak için topu kullanmışlardır. Derebeylerin yaşadıkları kaleler ve şatolar yıkılmış, feodalite sona ermiştir. Top, coğrafi keşiflerde sömürgelerin kazanılmasında çok etkili olmuştur. Kağıt ve Matbaa Kağıt Çinli’ler tarafından bulunmuştu. Çinlilerin ipekten, Türklerin pamuktan kağıt yapmasını bildikleri dönemde, Avrupalılar …
Devamını Okuyun »Ortaçağda Avrupa
ORTAÇAĞDA AVRUPA KAVİMLER GÖÇÜ (375): Balamir yönetimindeki Kuzey Hunlar, doğu Avrupadaki Gotlar adı verilen kavimleri yenilgiye uğrattılar. Bunun üzerine bu kavimler Roma topraklarına doğru göç ettiler. Bu göç dalgası diğer kavimlerin yerlerinden ayrılmalarına neden oldu. Bu göç hareketlerinin sonuçları şunlardır: 1.Roma İmparatorluğu Batı Roma ve Doğu Roma olmak üzere ikiye ayrıldı (395). Daha sonra Batı Roma yıkıldı (476). 2.Batı Roma …
Devamını Okuyun »Osmanlı insanının temel vasıfları
Nezaket: İncelik… Nezâhet: Temizlik… Nezafet: Pir-u pâklık… Nefaset: Kıymet-değer. Maharet: Beceriklilik-ustalık… Metanet: Sağlamlık-soğukkanlılık… Necabet: Huy güzelliği… Asalet: Köklülük… Cesaret: Yiğitlik, korkusuzluk… Samimiyet: İçtenlik… İzzet: Muhterem ve muteber olmak. Ve tamamı “fazilet” kelimesiyle ifade edilen bir sürü kıymet daha… Prof. Gaston Jezz şimdi çoğunu yitirdiğimiz eski insanımızın özelliklerini çok güzel ifade diyor: “Osmanlı âile hayatındaki güzellik, nezâhet ve samimiyet, zannetmiyorum ki …
Devamını Okuyun »Ahiliğin Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundaki Etkileri
AHİLİĞİN OSMANLI DEVLETİ’NİN KURULUŞUNDAKİ ETKİLERİ Ahîler, cihat anlayışları gereği, sürekli olarak savaş yapılan “uç” bölgelerine yönelmişlerdir. Bu duygu onları, Osmanlı Beyliği’nin kuruluş bölgesine doğru harekete geçirmiştir. Çünkü, oralar savaşa uygun yerlerdir. Dönemin istikrarsızlığı, Anadolu Selçukluları’nın yönetim zayıflığı ve Moğol baskısı, “uç”lara yönelişi hızlandıran diğer faktörler olmuştur. Uç’ta faaliyet gösteren Osman Gazi’nin amacı, basit bir toprak kazanma ve orada egemenlik kurmadan …
Devamını Okuyun »Ahiliğin Ortaya Çıkışını Hazırlayan Sebepler
AHİLİĞİN ORTAYA ÇIKIŞINI HAZIRLAYAN SEBEPLER Ahîliğin ortaya çıkışını ve Anadolu’da yayılışını kavrayabilmek için, Türklerin, İslâm’ı din olarak benimseme zamanına ve kabul yerleri olan Azerbaycan, Horasan ve Maveraünnehir bölgelerine bakmak gerekir. 751 yılında Çinlilerle İslâm orduları arasında yapılan Talas savaşından sonra, İslâmiyet Türkler arasında hızla yayılmaya başlamıştır. Türklerin, İslâm dinini kabul etmelerinde; önceki inançlarının bu dine yakın olması, yayılmayı kolaylaştırmıştır. O …
Devamını Okuyun »