Blog Layout

DAHİLİYE NEZÂRETİ

DAHİLİYE NEZÂRETİ Osmanlı Devleti’nde 1836’da kurulan ve Cumhuriyet döneminde İçişleri Bakanlığı adını alan teşkilât. Osmanlı Devleti’nde kuruluşundan itibaren ülke içinde huzur va asayişin sağlanması, bunun için görevliler tayin edilmesi devletin temel vazifelerinden biri olmuş ve bu vazife sadrazamın sorumluluğuna bırakılmıştı. Sadrazamlar bu önemli işi Dîvân-ı Hümâyun’da ve kendi konaklarında akdettikleri divanlarda görürlerdi. Dîvân-ı Hümâyun’da bu konuda kendilerine devlet idaresinde geniş …

Devamını Okuyun »

CERÎDE NEZÂRETİ

CERÎDE NEZÂRETİ 1831 yılında Osmanlı Devleti’nde maliye, nüfus ve istatistik işlerine bakmak üzere kurulan daire. Cerîde sözlükte “defter; zabıtnâme, tutanak; gazete” anlamlarına gelir. Eskiden haraç tahsildarlarının arazilerin yüzölçümlerini yazdıkları defterlere cerîde denilmiş ve kelime bu şekilde maliye diline girmiştir. Zamanla cerîdelere malî cetveller yanında günlük olaylar, ölüm ve doğum kayıtları da eklenmiştir. Özel olarak hazırlanan bu defterlere kapsadığı alana göre …

Devamını Okuyun »

BAHRİYE NEZÂRETİ

BAHRİYE NEZÂRETİ 17 Mart 1867 tarihinde kaptanpaşalık teşkilâtının yerini alan müessese. 1839’da Tanzimat’ın ilânından sonra bahriyede girişilen ıslahat hareketleri içinde Bahriye Meclisi’nin kuruluşunun ardından yapılan en önemli re form, Osmanlı devlet teşkilâtında uzun bir geçmişi olan kaptanpaşalık müessesesinin lağvedilerek yerine Bahriye Nezâreti’nin kurulmasıdır. Ancak 1867’de kurulan bu nezâretle 1804 yılında teşkil edilen Umûr-ı Bahriyye Nezâreti’ni birbirine karıştırmamak gerekir. Çünkü 1804’te …

Devamını Okuyun »

Tarih İle İlgili Güzel Özlü Sözler

“Tarihi insanlar değil, Allah yazar. İnsanlar sözleriyle, tavırlarıyla nerede durduklarını gösterirler.” A.İzzetbegoviç “Haçlıların en büyük zaferi tarih kitaplarımızdır.” Cemil Meriç Tek övüneceği ecdadın şerefli tarihi olanlar, kendilerini avutarak yerlerinde sayarlar. Ramazan Kayacık Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir. (Afrika Atasözü) Saatlerden ve günlerden kaçış yoktur. Ne yarından ne dünden. Dünden kaçış yoktur, çünkü dün bizi çarpıtmıştır, ya da …

Devamını Okuyun »

ADLİYE NEZÂRETİ

ADLİYE NEZÂRETİ Osmanlı Devleti’nde Avrupa tarzında teşkil edilen ve bugün Adalet Bakanlığı’na tekabül eden kuruluş. İlk defa, bir yüksek mahkeme olan Dîvân-ı Ahkâm-ı Adliyye’nin 13 Zilkade 1286 (14 Şubat 1870) tarihinde “nezaret”e çevrilmesiyle kuruldu. Bundan önce Adliye Nezâreti’ne ait işler, devletin ilk dönemlerinde daha çok kazaskerler, şeyhülislâmlığın önem kazanmasıyla sonraları şeyhülislâmlar tarafından görülmekteydi. 23 Mart 1837’de, ihtiyaç duyulan kanunnâme ve …

Devamını Okuyun »

ADLÎ ALTIN

Tarih Sözlüğü Ansiklopedisi

ADLÎ ALTIN II. Mahmud zamanında basılan altın sikkelerden biri. II. Mahmud’un tahta çıkışının on dördüncü yılında darbedilen ve mahlasına nisbetle “Adlî” adıyla anılan bu sikkeler tam, yarım ve çeyrek olmak üzere üç çeşit idi. 1822 yılında tamı 12, yarımı 6, çeyreği ise 2.5 kuruşa (yüz para) geçiyordu. Daha sonra “atîk adlî” adını alacak olan bu altınlar 19 kırat ayarında idi …

Devamını Okuyun »

ÂDİYÂT SÛRESİ

Türkçe Meali ( Anlamı ) Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. O savaşa harıl harıl koşanlara ve o tırnakları ile yerden ateş çıkaranlara, sabahın erken saatlerinde akın edenlere ve tozu dumana katanlara ve derken birden bire topluluğun ortasına dalanlara ant içerim ki şüphesiz ki insan Allah’ına karşı çok nankördür ve kendi bile buna şahittir. O ki dünya malına çok sevgi …

Devamını Okuyun »

KÂĞIT

Tarih Sözlüğü Ansiklopedisi

KÂĞIT Üzerine yazı yazmak üzere kullanılan malzeme. İnsanların kullandığı ilk yazı malzemesinin kilden tabletler olduğu kabul edilmektedir. İbnü’n-Nedîm’in Hz. Âdem’e kadar götürdüğü tabletlerin yanında (el-Fihrist, s. 7) geçmişte tesviye edilmiş taş, tahta, kurşun, kalay, tunç, pirinç, fildişi ve kemik levhaların yazı için kullanıldığı bilinmektedir. Ancak gerek yazmanın gerekse bunları taşımanın zorluğu insanları yeni arayışlara sevketmiştir. Bunun sonucunda Mısırlılar, milâttan önce …

Devamını Okuyun »

ADIYAMAN

ADIYAMAN Güneydoğu Anadolu bölgesinde şehir ve bu şehrin merkez olduğu il. Güneydoğu Toroslar’ın Malatya dağları adı verilen kesiminin güney eteklerinde, deniz seviyesinden 725 m. yükseklikte kurulmuştur. Anadolu’nun en eski yerleşim alanlarından biri olan Adıyaman’ın eski adı Hısnımansûr’dur. Kaynaklarda, VII. yüzyılda buraya gelen Emevî kumandanlarından Kays kabilesine mensup Mansûr b. Ca‘vene’ye izâfetle bu ismin verildiği zikredilmekte ise de başka bir rivayete …

Devamını Okuyun »