Türk-İslam Devletlerinde Devlet Anlayışı

B. TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI

Talas Savaşı’ndan sonra İslamiyet, Türkler arasında hızla yayılmaya başladı. X. yüzyıldan itibaren Türklerin İslam medeniyetinin etkisi altındaki bölgelere yerleşmesiyle Türk ve İslam kültürleri etkileşim sürecine girdi. Uzun bir süreçte gerçekleşen bu etkileşim neticesinde her iki kültürün değerlerini de bünyesinde barındıran “Türk-İslam kültürü” ortaya çıktı.

1. Türk-İslam Devletlerinde Devlet Anlayışı

GAZNELİLER
Bir gün Sultan Mahmud Mezalimgâhta iken bir tüccar şikâyette bulundu. Şehzade Mesud kendisinden 60.000 dinarlık kumaş almış ve parasını ödeyememişti. Tüccar, Mesud ile kadı huzuruna çıkarılmak ve hakkını talep etmek istediğini söyledi. Sultan onu haklı bularak oğluna kızdı ve alacağının hemen ödenmesini emretti. O da parasının yetişmediğini, sadece bir kısmını ödeyebileceğini bildirdi, Sultan da “Şunu bil ki bu parayı tamamıyla tüccara ödemediğin müddetçe, benim yüzümü bir daha göremezsin.” uyarısında bulundu. Sonunda iş tatlıya bağlandı. Mesud ve tüccar teşekkür için birlikte Sultan’ın huzuruna çıktılar. Mahmud, adaletin yerine geldiğini görerek memnun kaldı. Bu haber hızla ülke içinde ve dışında yayılınca Türkistan’dan, Çin’den, Mısır’dan, Bağdat’tan tüccarlar Gazne’ye akın etmeye başladılar.
Prof. Dr. Enver KONUKÇU,İnsani Değerler ve Hukuk” Türklerde İnsani Değerler ve İnsan Hakları, s. 371-372 (Düzenlenmiştir.).

SELÇUKLULAR

Ermeni asıllı Urfalı Mateos, Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın ölümünde şunları söylemişti: “Herkesin babası ve bütün insanlara karşı merhametli ve hoşgörü sahibi, büyük Sultan Melikşah öldü. Onun ölümü bütün dünyayı büyük bir matem içine düşürdü.”

İslam müellifi Îbnü’l-Esir, Melik-şah’ı ve dönemini şöyle anlatmıştır: “Fiziki ve ruhi bakımdan insanların en güzellerindendi… Hükümdarlık yılları geniş bir saha içinde olmasına rağmen genel bir huzur, emniyet ve adalet içinde geçti.”

İranlı müellif Râvendî ise onun hakkında “Bu padişah eski hükümdarların yüksek huyları ile iyi ahlâklarının yolunu takip eder ve onlara benzer. Geçmiş sultanların memnun kalınacak eserlerini kendine önder ve kılavuz yapmıştır. Selçuklu sultanların eskiden göstermiş oldukları adaleti ve siyaset yollarını kullanmış ve yeni kaidelerini ilave ederek tazelemiş ve canlandırmıştır.” demektedir.

Prof. Dr. Coşkun ALPTEKİN, “İnsani Değerler ve Hukuk”, Türklerde İnsani Değerler ve İnsan Hakları, s. 381 (Düzenlenmiştir.).

Yukarıdaki metinlerden hareketle Gazneli ve Selçukluların kendinden önceki Türk devlet anlayışından hangi özellikleri taşıdığını ve Türk-Islanı devlet anlayışının hangi temeller üzerine kurulduğunu tespit ediniz.

Orta Asya’da kurulan ilk Türk-İslam devleti Karahanlılardı. Mâveraünnehir ve doğusunda Türklerin yaşadığı bölgelerde hâkimiyet süren Karahanlılar, bu özelliklerinden dolayı başlangıçta eski Türkdevletlerinin genel özelliklerini devam ettirdi. Ancak zamanla devlet yönetiminde İslam devletlerinden etkilenen Karahanlılar, Türk-İslam devlet yapısının oluşumunda bir köprü vazifesi gördü. Bundan sonra, Gaznelilerle devam eden gelişme, Selçuklularla tamamlandı ve olgunluk safhasına ulaştı.

İlk Türk devletlerindeki “ülkenin töreye uygun ve adaletli olarak yönetilmesi”, “Devlet halk içindir.” anlayışı Türk-İslam devletlerinde de devam etti. İlk Türklerdeki Türk cihan hâkimiyeti ülküsü ise “cihat” anlayışıyla birleşerek İslamiyetin dünyaya hâkim olması şekline dönüştü. Ancak Emeviler Döneminde fethedilen yerlerdeki halkın İslamlaştırılması ve Arapçanın yaygınlaştırılması politikaları Türk-İslam devletlerinde uygulanmadı. Fethedilen ülkelerde çeşitli din ve mezhepten toplulukların, geleneklerine müdahale edilmeksizin yaşamaları sağlandı.

Türklerin İslam dünyasına hâkim olması İslam devlet hukukunda da önemli değişiklikler meydana getirdi. Emevi ve Abbasi devletlerinde devlet başkanı olan halife, Müslümanların başı olarak hem dünyevi hem de dinî işleri idare ederdi. Büyük Selçuklu Devleti’ne kadar İslam dinini kabul eden devletlerin hükümdarları halifenin yüksek otoritesini tanımaktaydı.

1058’de Abbasi Halifesi temsil ettiği siyasi otoriteyi bir törenle Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey’e devretti. Böylece, ilk defa resmen dinî ve siyasi otorite birbirinden ayrıldı. Buna göre, halife sadece İslam topluluklarının dinî lideri hâline gelirken devlet hayatındaki görevi sultanların saltanatlarını onaylama ve Türk sultanlarına hilat ve unvan verme gibi sembolik işlerden ibaret oldu.

Devlet hayatındaki dünyevi ve dinî işleri birbirinden ayıran anlayış diğer Türk-İslam devletlerinde de devam etti. Örneğin Memlûklu Sultanı Baybars, Abbasi ailesinden bir kişiyi Mısır’da halifelik tahtına oturtarak sadece dinî işleri kendisine bıraktı. Yeni Delhi Sultanlığı’nda Sultan Alaeddin Kalaç, bu durumu, “Devlet ve şeriat ayrı ayrı şeyler olup biri hükümdara, diğeri kadı ve müftülere ait işlerdir.” şeklinde ifade etti. Böylece dinî otorite ile devlet otoritesinin ayrı ellerde olması gerektiği düşüncesi, bütün Türk-İslam devletlerinde hâkim oldu.

Türklerin diğer Müslüman devletlerdeki uygulamalardan farklı bir uygulaması da kadının devlet yönetimindeki yeri ile ilgili olmuştur. İslamiyet öncesi Türklerde “hatunlar”ın devlet yönetiminde söz sahibi olması İslami dönemde de devam etmiştir.

TÜRK-ISLAM DEVLETLERİNDE HATUN

Tuğrul Bey’in eşi Atuncan Hatun devlet hayatında da onun en büyük yardımcısı oldu. Melikşah’ın eşi, Karahanlı Prensesi Terken Hatun, devlet idaresinde son derece etkiliydi. Ayrı bir divanı (büro) vardı. Bazı meseleler, onunla olgunlaştırıldıktan sonra sultana sunulurdu. Harezmşahlar Hükümdarı Alaeddin Tekiş’in eşi Terken Hatun da devlet idaresinde söz sahibi idi. Onun da ayrı divanı, sarayı, iktaları ve hatta başkenti bile vardı. Devlet memurlarını tayin eder veya görevden alabilirdi. Daha da önemlisi, sultanın emirleri onun imzası (tuğra) olmadan geçerli sayılmazdı.
Prof. Dr. İbrahim KAFESOĞLU, Türk Millî Kültürü, s. 348.

Türk devlet geleneğinde hükümdar ailesine mensup kadınların faaliyetlerinin yönetime etkilerini araştırınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.