Atatürk’ün Siyasi Hayatıyla İlgili Olgular

ATATÜRK’ÜN SİYASİ HAYATIYLA İLGİLİ OLGULAR

Mustafa Kemal’in en belirgin özelliklerinden biri de büyük bir devlet adamı oluşudur. Harp Okulu sıralarından başlayarak, siyasi çalışmalara katıldığı gibi siyasi düşünceleri de inceledi. Ülke sorunlarına çözümler aramaya başladı. Fikirlerini yaymak için arkadaşları ile birlikte bir okul gazetesi çıkardı. Sonraki dönemlerde siyasi konularla yakından ilgilendi. Harp Akademisinden mezun olunca atandığı Şam’da arkadaşları ile Vatan ve Hürriyet Cemiyeti adında bir teşkilat kurdu. Bu cemiyetin Suriye ve Filistin’de teşkilatlanmasını sağladı. 31 Mart Olayı’nın bastırılmasında önemli rol oynadı. Kurtuluş Savaşı Hazırlık Döneminde ise siyasi hayatı ön plana çıktı. Kurtuluş Savaşı’nda askeri önderliğinin yanında siyasi önderlik görevini de yürüttü. Erzurum ve Sivas Kongrelerini yöneterek Temsil Heyeti Başkanlığını üstlendi. Öncülüğünü yaptığı bu faaliyetler onun siyasi alanda ön palana çıkmasında etkili oldu.

Mustafa Kemal, 23 Nisan 1920’de açılan TBMM’nin ilk başkanı oldu. O, Kurtuluş Savaşı’nı TBMM’de var olan milli iradeye dayanarak yönetti. Kurtuluş Savaşı sırasında karşılaştığı zorlukları TBMM’den aldığı güçle yenmeyi başardı. Kütahya-Eskişehir yenilgisi üzerine Başkomutanlıkla birlikte Meclis yetkilerini de üstlendi. Böylece TBMM, Mustafa Kemal’e olan güvenini göstermiş oluyordu. Böylece Kurtuluş Savaşı, Mustafa Kemal’in meclisten aldığı güçle kazanılmış oldu.

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nda kazandığı askeri zaferleri, siyasi başarılarıyla sürdürdü. Bu siyasi başarılar, Yeni Türk Devleti’nin dünya kamuoyunda tanınmasını sağladı.

Mustafa Kemal, ulus egemenliğine dayanan, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur. Bu devletin, TBMM tarafından 29 Ekim 1923’te oybirliğiyle seçilen ilk Cumhurbaşkanıdır ve Cumhurbaşkanlığı süresince, iç ve dış gelişmelerde daima Türk Milletinin yararını esas aldı. Türk Milletinin refah ve huzur içinde yaşaması için çaba harcadı. Millet iradesine dayanan Cumhuriyet yönetiminin güçlenmesi ve sarsılmaz temeller üzerinde yükselmesi için çalıştı. Bu tutumunu uluslararası ilişkilerle de sürdürdü.

Demokratik ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşatılması Atatürk’ün en büyük isteği oldu.