I. Süleyman (Kanuni) Dönemi Siyasi ve Askeri Faaliyetleri

I. SÜLEYMAN (KANUNİ) DÖNEMİ SİYASİ VE ASKERİ FAALİYETLERİ

KARALAR VE DENİZLERDEKİ GELİŞMELER

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN DÖNEMİ (1520 – 1566)

kanuni

Kanuni Sultan Süleyman, devletin ekonomik yönden en güçlü döneminde hükümdar oldu. Kardeşi olmadığından rakipsiz olarak tahtta geçti.

A) İÇ İSYANLAR

 Kanuni, döneminde bir çok iç isyanla uğraşmak zorunda kalmıştır. Şam’da devlet kurmak isteyen Canberd Gazali, sadrazamlık beklerken Mısır’a vali olarak atanan  Ahmet  Paşa, vergi anlaşmazlıklarından kaynaklanan Baba Zünnun ve Şiiliği yayma amacı taşıyan Kalenderoğlu isyanlarını bastırdı.

B) AVRUPA’DAKİ ETKİNLİKLER

1-  OSMANLI – MACAR İLİŞKİLERİ

Belgrat’ın fethi: Fatih zamanında Sırpların Macarlara bıraktığı Belgrat, konumu bakımından Macaristan ve Orta Avrupa’nın kapısı durumundaydı. Kanuni’nin tahta geçişini bildirmeye giden elçi Behram Çavuş’un öldürülmesi üzerine karadan ve nehirden kuşatılan Belgrat, 1521’de fethedildi.

Mohaç Savaşı:

mohaç

Belgrat’ın fethi sonrası Macarlar Osmanlı Devleti’ne karşı Avusturya ve Almanyadan destek alarak faaliyetlere başladılar. (Macar Kralı II. Lui Alman İmparatoru Şarlken’in kızkardeşi ile evli kendi kızkardeşi de Şarlken’in kardeşi olan Avusturya Arşidükü Ferdinant ile evliydi.) Bu sırada Şarlken’e esir düşen Fransa kralı l. Fransuva’nın yardım isteği üzerine Macaristan üzerine sefere çıkıldı. 1526’da Mohaç’ta yapılan savaşta Macarlar yenildiler ve Budin ele geçirildi. Macaristan’ı doğrudan Osmanlı topraklarına katmayan Kanuni, Osmanlı himayesinde bir Macaristan krallığı kurdu ve Macar tahtına Jan Zapolya (Yanoş) getirildi.

Macaristan’ın Merkeze bağlanması: 1540’ta Macar Kralı Yanoş’un ölümünü fırsat bilen Avusturya, Macaristan’a girerek Budin’i kuşattı. (Daha önce yapılan 1533 İstanbul Antlaşmasını bozarak). Bunun üzerine Osmanlı orduları Macaristan’a girerek Ferdinand’ın ordusunu yenilgiye uğratıp Macaristan’ı yeniden Osmanlı topraklarına kattı (1541).

2-  OSMANLI – AVUSTURYA İLİŞKİLERİ

I. Viyana Kuşatması:

1.viyana

Macaristan tahtında hak iddia eden Avusturya’nın, Almanya’ya da güvenerek Macar topraklarına saldırıları üzerine Osmanlılar Viyana’yı kuşattılar (1529). Kuşatma için ağır silahların götürülmemesi ve kış mevsiminin de yaklaşması nedeniyle Osmanlı ordusu Viyanadan çekildi.

Almanya Seferi: Avusturya’nın tekrar Macaristan’a girmesi üzerine Kanuni hem Avusturya’yı hem de Almanya’yı meydan savaşına zorlamak için Avusturya seferine çıktı. Osmanlı akıncıları Güney Almanya içlerine kadar girdilerse de,   hem Ferdinant hem de Şarlken Kanuni’nin karşısında savaş yapmaktan kaçındılar. (1532) Avusturya barış istedi. Doğu’da İran’ın sorun yaratması nedeniyle 1533’te antlaşma yapıldı.

1533 İstanbul (İbrahim Paşa) Antlaşması

1.  Avusturya kralı Osmanlı sadrazamına eşit sayılacak.

2.  Ferdinant, Yanoş’u Macaristan kralı olarak tanıyacak ve Macaristan işlerine karışmayacak.

3.  Avusturya elinde bulundurduğu Macaristan toprakları için her yıl vergi ödeyecek.

not

Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti Avrupa’ya karşı siyasi ve ekonomik üstünlüğünü kabul ettirmiştir.

Zigetvar Seferi:

osmanlı image011

Macaristan üzerinde Osmanlı – Avusturya mücadelesi daha sonra da sürmüştür. 1541’de Macaristan

a-  Kuzey Macaristan Avusturya himayesine,

b-  Erdel Osmanlı himayesinde Macarlara,

c- Budin Os­manlılara şeklinde bölünmüştür.

1547, 1562 yıllarında yeni antlaşmalar da yapılmıştır. Ferdinant’ın ölümünden sonra yerine geçen Maksimilyan’ın 1562 Antlaşması’nı tanımaması üzerine Kanuni yeniden sefere çıktı. Osmanlı ordusu Avusturya topraklarında Zigetvar kalesini almak için kuşattığı sırada Kanuni öldü (1566).

3-  OSMANLI – FRANSIZ İLİŞKİLERİ – KAPİTÜLASYONLAR

Osmanlı – Fransız ilişkilerinin gelişmesindeki başlıca etken; Fransa ile Almanya arasındaki Avrupa egemenlik çatışmasıdır. Osmanlıların batıda büyüdüğü dönemde Avrupa’nın en güçlü devleti Alman imparatorluğu idi. İmparatorluğun başındaki Şarlken, akrabalık yoluyla Avrupa’nın yarısına egemen durumdaydı. Fransa Kralı l. Fransuva, Şarlken’le yaptığı savaşı kaybedip, tutsak düştü (1525). I. Fransuva’nın annesi Kanuni’den yardım istedi. Bunun üzerine Kanuni, Avusturya’yı destekleyen Şarlken’e karşı Fransa’ya siyasi destek verdi. 1526’daki Macaristan Seferi ve Mohaç Savaşı, I. Fransuva’nın tutsaklıktan kurtulmasında etkili oldu.

Osmanlı Devleti ile ilişkileri geliştirmek için Fransa’nın isteği ile Kapitülasyon Antlaşması imzalandı (1535). (Osmanlı tarihinde Uhud-u Attika ya da İmtiyazat-ı Mahsusa adıyla anılır.)

not

Bu anlaşma bir ticaret anlaşması olmasının yanı sıra Osmanlıların Fransa’yı kendi yanına çekerek Avrupa Hıristiyan birliğini parçalamak amacına yönelik olduğundan siyasi nitelik de taşır.

Anlaşmanın maddeleri:

1-  Her iki devletin gemileri birbirlerinin denizlerinde ve limanlarında serbestçe dolaşabilecek.

2-  Fransız tüccarlarından daha az gümrük vergisi alınacak.

3-  Osmanlı ülkesinde yaşayan Fransız tüccarlar arasındaki ticari ve hukuki davalara Fransız yargıçlar bakacak. Osmanlı tüccarı ile Fransız tüccarı arasındaki anlaşmazlıklara ise Osmanlı mahkemesi bakacak, mahkemede Fransız tercüman bulunacak.

4-  Anlaşma, her iki hükümdarın yaşadıkları süre için geçerli olacak.

not

Fransızlar anlaşmadan büyük ekono­mik kazanç sağladıkları için her padişah değişiminde kapitülasyonları yenilemeyi başardılar. 1740’ta sürekli hale getirilen, diğer ülkelere de tanınan bu ayrıcalıklar ilerde Osmanlı Devleti’nin ekonomik ve siyasi alanda dışa bağımlılığını arttırdı. Kapitülasyonlardan kurtulmak ise 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile mümkün olmuştur.

C) DOĞU’DAKİ FETİHLER

Osmanlı – İran İlişkileri: Şah İsmail’in 1524’te ölümüyle Safevi Devleti’nin başına oğlu Şah Tahmasb geçmişti. İran, Osmanlı aleyhine propagandalarını sürdürürken, Al-manya ve Avusturya ile de ittifak arayışındaydı. Bu nedenlerle İran’a sefere karar verildi.

Birinci İran (Irakeyn) Seferi: Kanuni 1533’te sadrazam İbrahim Paşa’yı İran üzerine gönderdi. İbrahim Paşa Tebriz’e girerken ardından Kanuni 1534’te hareketle Tebriz’e gelip Bağdat ve Basra’yı fethetti. (Kanuni’ye “Bağdat Fatihi” denmiştir.)

İkinci İran Seferi (1548): Osmanlı ordusunun geri dönmesi ile İran, Azerbaycan ve Van taraflarına saldırılar düzenlemiş ve Tebriz’i geri almıştı. Bu nedenle çıkılan 2. seferle Van ve Tebriz tekrar alındı. 1549’da Gürcistan fethedildi.

Üçüncü İran Seferi (1553): Osmanlıların Avusturya ile savaşlarından yararlanan İran’ın tekrar saldırıları üzerine Kanuni yeniden İran üzerine gitti. Seferin sonucunda Nahcivan, Erivan ve Karabağ alındığı için bu sefer “Nahcivan Seferi” olarak da bilinir. Bu sefer sonucunda İran’la imzalanan ilk resmi antlaşma olan Amasya Antlaşması (1555) ile İran Osmanlıların Doğu’da üstünlüğünü kabul etti.

D) DENİZLERDEKİ GELİŞMELER

Rodos’un Fethi (1522):

rodosun fethi

 Rodos, Fatih zamanında kuşatılmış, alınamamıştı. Adayı elinde bulunduran Sen Jan Şövalyeleri Mısır ve Suriye ile Anadolu arasındaki deniz ticaretini engelliyorlardı. Ada kuşatıldı ve Avrupa’dan yardım alamayan şövalyeler adayı teslim ettiler ve Malta’ya yerleştiler.

Cezayir’in Alınması: Asıl adı “Hızır Reis” olan Barbaros Hayrettin Paşa ağabeyi Oruç Reis ile birlikte korsanlık yapıyorlardı. Cerbe Adasını alarak, Kuzey Afrika kıyılarına başarılı seferlerde bulundular ve Yavuz’un da desteğini kazanarak İspanyolları Cezayir’den çıkardılar. Cezayir hükümdarı olan Oruç Reis, savaşlar sırasında ölünce yerine Barbaros geçti. Kanuni’nin çağrısı ile 1533’te donanması ile İstanbul’a gelen Barbaros, Kaptan-ı Deryalığa getirildi. Bu şekilde Cezayir Osmanlı egemenliğine girerken, Barbaros aynı zamanda Cezayir beylerbeyi ilan edildi.

Preveze Deniz Zaferi (1538):

preveze

Alman kralı Şarlken, Doğu Akdeniz’de Osmanlı üstünlüğüne son vermek için Venedik, Malta, İspanya ve Portekiz’in de desteği ile bir Haçlı donanması oluşturdu ve komutanlığına Cenevizli Andrea Dorya getirdi. Preveze önlerinde Barbaros’un yönetiminde Osmanlı donanması büyük bir zafer kazanarak, Şarlken’in Akdeniz’deki gücüne son verdi.

not

Bu zafer Akdeniz’in üstünlüğünü Osmanlı Devleti’ne geçirdi.

Şarlken’in saldırılarına karşı Fransa’ya yardım için Barbaros, Fransa limanlarına uğrayarak Nıce’i almış ve Fransızlara teslim etmiştir.Bu sefer Barbaros’un  son seferidir.

Trablusgarp’ın Alınması: Rodos’tan Malta’ya giden Sen Jan şövalyelerinin elindeki Trablusgarp’ı Turgut Reis 1551’de Osmanlı ülkesine kattı.

Hint Deniz Seferleri:

hint deniz

Portekizli Vasko de Gama’nın Ümit Burnu’ndan Hindistan’a ulaşmasıyla Hint deniz yolu keşfedilmiştir. Portekiz’in Basra Körfezi ve Mısır’dan Akdeniz’e çıkan Baharat Yolu’nu denetim altına alması ve bölgedeki ticareti engelleyerek Müslüman ülkelerle mücadele etmesi Osmanlı Devletinden yardım istenmesine yol açtı.

Gücerat İslam Devleti’nin Kanuni’den yardım istemesi üzerine Osmanlılar bölgeye 1538’den 1553’e kadar dört sefer düzenlediler.

1.  Hint Seferi (1538), Süleyman Paşa

2.  Hint Seferi (1551), Piri Reis (aynı zamanda Coğrafya bilginidir.)

3.  Hint Seferi (1552), Murat Reis

4.  Hint Seferi (1553), Seydi Ali Reis

Bu seferlerde Osmanlılar kesin sonuç alamadılar. Portekiz Hint sularından çıkarılamadı. Osmanlı devlet adamları bölgenin gelecekteki ekonomik değerini göremediklerinden, gereken önemi vermediler. Osmanlı donanmasının Okyanus şartlarına dayanıklı olmamasının da başarısızlıkta etkisi vardır. Ancak, bu seferler sırasında Yemen, Eritre, Sudan kıyıları ve Habeşistan’ın bir kısmı Osmanlı egemenliğine alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.