Lozan Barış Antlaşması

LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI

• İtilaf Devletleri ile Türk tarafı arasında bir barış antlaşması imzalanarak, I. Dünya Savaşı ve onun devamı niteliğindeki Kurtuluş Savaşı’nı sona erdirmek üzere, tarafsız bir ülke olan İsviçre’nin Lozan kentinde bir konferans toplandı.

• Konferansa gönderilecek delege heyetinin başına, daha önce Mudanya Mütarekesi’nde bağımsızlığımızı Batılılara karşı savunan ve bu hususta başarılı bir tutum sergileyen İsmet Paşa getirildi. Bağımsızlığımızı ze-deleyecek kararlar alınmayacağı kararlaştırılarak, heyet Lozan’a gönderildi.

Konferansa Katılan Devletler:

• İngiltere, kapitülasyonlar, dış borçlar ve Musul konusunda TBMM’yi çok uğraştırdı.
• Rusya, sadece Boğazlar konusundaki görüşmelere katılarak, Türk tarafını destekledi.
• İtalya ve Fransa, daha ziyade ekonomik çıkarlar elde etmeye çalıştılar.
• Bulgaristan, Boğazlar sorunu ve Trakya sınırı konularında görüşmelere katıldı.
• Yunanistan, yenilgisini örtmek, Trakya sınırı ve Ege Adaları konusunu lehine çözmek istedi.
• Romanya ve Yugoslavya, İtilaf Devletleri’nin destekçisi konumundaydılar.
• Japonya, Boğazlara yönelik zayıf bir ilgiyle konferansa katıldı.
• ABD, gözlemci sıfatıyla görüşmelere katıldı.

Konferansa Ara Verilmesi:

• İtilaf Devletleri, mümkün olduğu kadar Sevr’i kabul ettirmek amacındaydılar. İsteklerimize en çok direnen devletler İngiltere, Fransa ve İtalya oldu. İtilaf Devletleri kapitülasyonlar, boğazlar, dış borçlar, Musul ve sa-vaş tazminatı konularında bağımsızlığımıza aykırı isteklerde bulundular.

• TBMM delegeleri barışsever bir tutum sergilediler; fakat, Ermeni yurdu ve kapitülasyonlar konusunda kesinlikle taviz vermeyeceklerini belirttiler. İsmet Paşa, “barışın ancak devletlerin birbirlerinin özgürlükleri-ni tanımalarıyla mümkün olabileceğini” söyledi.
• Uygar milletler gibi özgürlük ve bağımsızlık istediğimizi duyurduk. “Uluslararası eşitlik” ve “bağımsız-lık” ilkelerine uygun koşullarda barış yapılmasını istedik. Fakat, İtilaf Devletleri bağımsızlığımıza aykırı koşul-lar ileri sürdükleri ve bu tutumlarından vazgeçmedikleri için Türk tarafı görüşmelerden çekildi. Görüşmele-re ara verildi.

• Konferansa ara verildiği dönemde, ekonomide takip edilecek temel politikayı belirlemek ve ekonominin tüm alanlarında tam bağımsızlığı sağlamak üzere “I. İzmir İktisat Kongresi” toplandı. Alınan kararlar “Mi-sak-ı İktisadi” adıyla ilan edildi. Kapitülasyonlar konusunda taviz verilmeyeceği bir kez daha duyuruldu.

• Ayrıca, Meclis içerisinde hükümet bunalımının artması ve siyasi birliğin bozulması üzerine, 1 Nisan 1923’te bir karar alınarak, seçimlere gidilmesi ve TBMM’nin yenilenmesi kararlaştırıldı.

Konferansın Yeniden Toplanması:

• Türk kuvvetleri Boğazlar bölgesi ve Musul üzerine harekat düzenlemek üzere hazırlıklara başladı. Fakat, her iki taraf da savaştan yana değildi. İngilizler, askeri ve siyasi alanda hiçbir destek alamadıkları için, gö-rüşmeleri yeniden başlatmak ve isteklerini yumuşatmak zorunda kaldılar.
LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI
(24 Temmuz 1923)

a) Sınırlar:

• Suriye Sınırı: 20 Ekim 1921 Ankara Antlaşması ile belirlenen sınırda bir değişiklik olmadı.
• Irak Sınırı: Musul sorunundan dolayı, Irak sınırı sorunu çözümlenmeyerek sonraya bırakıldı.
• Trakya Sınırı: Misak-ı Milli’ye uygun olarak çözümlendi. Meriç Nehri sınır olarak belirlendi.
• Adalar: Ege Adaları alınamadı, fakat Anadolu’ya yakın adaların silahsızlandırılması kararlaştırıldı.
b) Kapitülasyonlar: Ekonomik, siyasi ve hukuki açılardan egemenliğimizi zedeleyen kapitülasyonlar, tüm sonuçlarıyla birlikte kaldırıldı.
c) Savaş Tazminatı: Karaağaç Yunanistan’dan savaş tazminatı olarak alındı.
d) Azınlık Hakları: Azınlıkların Türk vatandaşı olduğu kabul edildi. Batı Trakya’daki Türklerle İstanbul’daki Rumlar hariç, Yunanistan’daki Türklerle Anadolu’daki Rumların karşılıklı olarak değiştirilmesi kararlaştı-rıldı. Batılıların, azınlık haklarını bahane ederek içişlerimize karışması sona erdi.
e) Osmanlı Borçları: Osmanlı’dan kalma dış borçlar, borçların alındığı tarihten sonra Osmanlı’dan ayrılarak bağımsızlığını kazanan devletler arasında paylaştırıldı. Payımıza düşen miktarın kağıt para üzerinden ödenmesi kararlaştırıldı.
f) Boğazlar: Başkanı Türk olan uluslararası bir Boğazlar Komisyonu kuruldu. Boğazların yönetimi bu ko-misyona bırakıldı. Boğazların her iki yakasının askerden arındırılması kararlaştırıldı. Antlaşmadan sonra, 2 Ekim 1923’te İtilaf Devletleri askerleri İstanbul’u boşalttı.
g) Yabancı Okullar: Yabancı okulların, Türk devletinin koyacağı yasalar çerçevesinde varlık ve işleyişlerini sürdürmeleri kabul edildi.
Çözümlenemeyen Sorunlar ve Pürüzler:
• Musul sorunu çözümlenemedi. Milletler Cemiyeti’nin aldığı karar doğrultusunda, 1926 Ankara Antlaş-ması’yla Musul, İngiliz mandası altındaki Irak’a bırakıldı.

• Boğazlar Komisyonu’nun varlığı Türkiye’nin egemenlik haklarını kısıtlayıcı nitelikteydi. 1936 Montrö Bo-ğazlar Sözleşmesi ile Boğazlar Komisyonu kaldırıldı.

• Hatay’ın ülke sınırları dışında kalması Misak-ı Milli’ye aykırıydı. 1939’da Hatay anavatana katıldı.

• Ege Adaları hukuken daha önce elimizden çıktığı için alınamadı.

• Mondros Mütarekesi’nden sonra zararlı derneklerin merkez üssü olarak çalışan Fener Rum Patrikhanesi kaldırılamadı.

• Nüfus mübadelesi (değişimi) konusu daha sonra sorun haline geldi.

• Azınlık okullarının denetimi daha sonra sorun oldu.

Sonuç ve Önemi:

• Geçerliliğini uzun süre koruyacak olan uluslararası bir antlaşma imzalandı.

• Yeni Türk devleti tüm dünyaya bağımsızlığını kabul ettirdi.

• TBMM’nin savunduğu barış ilkeleri doğrultusunda kararlar alındı. Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleşti-rildi.

• Batılıların sömürgeci emellerini yansıtan Sevr Antlaşması geçersiz kılındı.

• Ekonomik, hukuki ve siyasi bağımsızlığımızı engelleyen faktörler ortadan kaldırıldı.

• Azınlık sorununa hukuken son verildi. Batılıların içişlerimize karışmaları önlendi. Osmanlı’dan kalma birçok sorun çözümlendi.

• Antlaşmadan sonra İstanbul boşaltıldı. Böylece tüm işgaller sona erdi.

• İngiltere’nin Ortadoğu ile ilgili planları büyük ölçüde bozuldu.

• Yunanistan’ın savaş suçluluğu tescil edildi. Karaağaç tazminat olarak alındı.

• Bağımsızlık mücadelesinin kazanılması, sömürge altındaki milletlere de yol gösterdi.

• Yenilikler için elverişli bir ortam hazırlandı. Cumhuriyete geçiş süreci hızlandı.

Notlar:

• 1926’da kabul edilen Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun’la tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanın-ca, bazı devletler, büyükelçilikleri aracılığıyla buna itiraz ettiler. Konuyu bizimle görüşmek istediler. Ya-bancı devletlerin görüşme istekleri, “bağımsız devlet olma” ilkesine aykırı bulunarak reddedildi.

• Lozan Barış Antlaşması, Türkiye’de azınlıkların şahsi hükümlere ve aile hukukuna ait işlerinin kendi ge-lenek ve göreneklerine göre çözümlenmesine uygundu. Ancak, Medeni Kanun’un kabulüyle Patrikha-ne’nin dünya işleriyle ilgili yetkileri kaldırıldığı için, azınlıkların bu hakları resmen sona erdi. Ayrıca, kanun-lar güvence sağladığından dolayı, azınlıklar da Medeni Kanun’a uymak istediklerini, Lozan Antlaşma-sı’ndaki haklarından vazgeçtiklerini bildirdiler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.