TÜRK-İNGİLİZ İLİŞKİLERİ
Irak Sınırı ve Musul Sorunu
İngilizler, Mondros’un 7. maddesine dayanarak Musul’u işgal etmişlerdi. TBMM Kurtuluş Savaşı ile uğraştığından bu sorunla yeterince ilgilenemedi. Türkiye, Lozan görüşmelerinde, Musul’un Misak-ı Milli sınırları içinde bulunduğunu ileri sürerek, geri verilmesini istedi. Konferansa katılan ülkelerin tümü İngilizleri tutuyordu. Bu durum karşısında Irak sınırının belirlenmesi işi sonraya bırakıldı.
Musul sorununun çözümlenmesi için İngilizlerle ilk kez 1924’te İstanbul’da görüşmeler yapıldı. İngilizler aşırı isteklerde bulunduğundan bir anlaşmaya varılamadı. Konferans başarısızlıkla sonuçlanınca, İngilizler isteklerini zorla kabul ettirmeye çalıştılar. Bazı sınır olayları yarattılar. Sonra da bu olayları bahane ederek Türk Hükümeti’ne ültimatom verdiler. Bu ültimatomda istekleri kabul edilmezse askeri harekata başlayacaklarını bildirdiler.
Buna karşılık Türkiye, sınırlarını korumak adına her tedbire başvuracağını belirtti ve askeri bir harekat için hazırlığa girişti. Bu kesin tavır karşısında İngilizler herhangi bir harekata geçmeye cesaret edemediler. Fakat “Şeyh Sait” isyanı nedeniyle Türkiye gerekli askeri harekatı yapamadı.
Bunun üzerine sorun Milletler Cemiyetine götürüldü. Ancak sorun burada da çözülemeyince, Yüksek Adalet Divanı’na götürüldü; ama yine de sonuç alınamadı.
Sonunda 1926’da İngilizlerle yeniden Ankara’da görüşmeler yapıldı ve bir anlaşma sağlandı. 5 Haziran 1926’da yapılan Ankara Antlaşmasına göre: Türkiye-Irak sınırı bugünkü durum ile kabul edildi. Musul, Irak’a bırakıldı. Buna karşılık Irak petrolü üzerine konan vergi gelirinden kendi payına düşecek miktarın %10’unu 25 yıllık bir süre için Türkiye’ye verecekti.
Bu bedel 500.000 sterlin olarak belirlenmiş ve Türk hükümetine peşinen ödenmiştir.