Tarih Araştırmaları

Tarih Makaleleri Araştırmaları Yazıları Tezleri

Sultan II. Osman (Genç Osman)

İKİNCİ OSMAN (Genç Osman) (1618-1622) Sultan Mustafa’nın haksız olarak gelişi, haklı olarak gönderilişi ve yerine İkinci Osman’ın tahta çıkarılışı üç ayda üçüncü pâdişâhın görülmesi demekti. Biraz da el çabukluğunun marifetine şahid olduğumuz bu günler büyük olayların sancılarını taşıyordu. Ondördüne yeni giren Osman, Dârüssaade Ağası’nın gayretiyle tahta otururken, hiç kimsenin kaldıramıyacağı ateş dağının da altına girmişti. Geleneğe uyularak gidilen Eyüb Sultan’da …

Devamını Okuyun »

Sultan I. Mustafa Han (2.Dönem)

BİRİNCİ MUSTAFA (2. Dönem 19 Mayıs 1622 – 10 Eylül 1623) Dört sene, iki ay, yirmi bir gün Topkapı Sarayı’nda mahpus hayatı yaşayan Birinci Mustafa, bir kaç kişinin şahsî hırsı yüzünden, tekrar, Osmanlı cihan devletinin tahtına zoraki oturtulmuştu. Sultan Osman bahsinde, hangi şartlar altında o yüce makama getirildiğini beyana çalıştığımız için üzerinde durulmayacaktır. Yalnız, bir kere daha lanetlemek için, Kara …

Devamını Okuyun »

Sultan I. Mustafa Han (1.Dönem)

BİRİNCİ MUSTAFA (1. Dönem – 22 Kasım 1617) Osmanlı cihan devleti onbeşinci padişahına şaşkınlık içerisinde kavuşmuştur. Üçüncü Mehmed’in hayattaki iki oğlunun küçüğü Mustafa, ağabeyi Sultan Ahmet padişah olunca hayatına dokunulmadığı için bir karışıklığa sebep oluyordu. Koca Fatih’in evlat katline cevaz veren Şeyhülislâm fetvası, Devletin bekası için şart idiyse de uygulanmamıştı. Şehzade Mustafa birilerinin kışkırtmasıyla gaile çıkarmasın diye de tedbir olarak …

Devamını Okuyun »

Sultan I. Ahmed Han

BİRİNCİ SULTAN AHMED (21 Aralık 1603–1617) İstisnasız, “Sultan” diye anılan tek padişahtır. Bilhassa İstanbul’da yaşayan herkesin, hemen hemen her gün adım andığı tek padişah dense, yalan olmaz. Atmeydanı tarihî adını onunla değiştirmiş. Meydan, O’nun adıyla yeniden tarihî olmuş. “Çinili Cami” diye yurt dışında da meşhur olan, Türkiye’ye turist çeken Sultan Ahmed Camii onun eseridir. Mimar Kemaleddin Ağa, onun emriyle o …

Devamını Okuyun »

Sultan III. Mehmed Han

ÜÇÜNCÜ MEHMED (1595–1603) “Ölüm Allah’ın emri ayrılık olmasaydı!” Bir türkümüzün mısrâlarından biridir. Üçüncü Murad oğlu Üçüncü Mehmed’i anlatacağız. Bir ölüm ve bir kavuşma var! Ayrılık nerede? Bunu “nizamı alem” için boğdurulan şehzadeler için söylemiş oluyoruz herhalde. Üçüncü Murad’ın 100 şehzadesinden hayatta kalan 19 tanesinin acı çığlıkları şimdiden kulağımıza geldi de hayıflandık biraz. Biz hâlâ bazı meselelerin idrakinden yoksunuz galiba, her …

Devamını Okuyun »

YÜREGİR

YÜREGİR  Oğuz boylarından biri. Boyun adı Kâşgarlı Mahmud’un Dîvânü lugāti’t-Türk’ünde Ürekir/Yürekir olarak geçer. Bu da boyun adının XI. yüzyılda iki şekilde söylendiğini gösterir. İsmin aslı Ürekir olup Yürekir, Türkçe’de eskiden beri örnekleri bulunduğu gibi Ürekir’in başta “y” ünsüzünü almış biçimidir. XIII. yüzyıl kaynaklarından Fahreddin Mübârek Şah’ın Türk illeri listesinde bu boy asıl şekliyle (Ürekir, metinde istinsah yanlışı ile Ürekün) gösterilmiştir. …

Devamını Okuyun »

YÜKSEK İSLÂM ENSTİTÜSÜ

YÜKSEK İSLÂM ENSTİTÜSÜ Dinî konularda araştırmacı, öğretmen ve din görevlisi yetiştirmek üzere Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak açılan yüksekokul. 1951 yılında açılan İmam-Hatip okullarından mezun olanların dinî yüksek öğrenim görmelerini sağlama düşüncesinin ortaya çıkardığı bir kurumdur. Ali Fuat Başgil, 1954’te yayımlanan Din ve Lâiklik adlı eserinde böyle bir ihtiyaçtan söz etmiş, ardından konu üzerindeki düşünce ve arayışlar giderek yoğunlaşmıştır. İmam- …

Devamını Okuyun »

Yûşa‘ Peygamber

YÛŞA‘ Hz. Mûsâ’dan sonra peygamberlik yapan Benî Isrâil peygamberi. Yûşa‘ (Yeşu) kelimesinin İbrânîce aslı, “Tanrı kurtuluştur” veya “Tanrı kurtarır” anlamına gelen Yehoşua’dır (Yeoşua). Tevrat’a göre aslı Hoşea olan bu isim (Sayılar, 13/8; Tesniye, 32/44) Mûsâ tarafından Yehoşua olarak değiştirilmiş (Sayılar, 13/ 16), zamanla Yeşua biçiminde kısaltılmış (Catholicisme, VI, 1034), Arapça’ya da Yûşa‘ diye geçmiştir (Cevâlîkı,s. 644). Yeşu, İsrâiloğulları’nın on iki …

Devamını Okuyun »

Yusuf (AS)

YUSUF (AS)   Hz. Ya‘kub’un oğlu, İsrâiloğulları’na gönderilen bir peygamber.   Yûsuf kelimesinin aslı İbrânîce Yosef’tir. Bu ismin, uzun süre çocuğu olmayan Rahel’in (Tekvîn, 29/31; 30/1) Yûsuf’un doğumu ile anne olamamanın utancından kurtulduğuna işaret etmek üzere “ortadan kaldırmak” anlamındaki asaf kökünden geldiği (Tekvîn, 30/23; Tora, I, 229) veya Rahel’in, doğan çocuğuna daha sonra bir çocuğunun daha olması için “arttırmak, ilâve …

Devamını Okuyun »

SEVÎK GAZVESİ

SEVÎK GAZVESİ Bedir’de öldürülen yakınlarının intikamını almak için Medine civarına baskın düzenleyen Ebû Süfyân ve adamlarını takip için çıkılan gazve. Bedir mağlûbiyetinden sonra, maktul düşen Ebû Cehil’in yerine Mekke’nin liderliğini üstlenen Ebû Süfyân Hz. Peygamber ve ashabından müşriklere büyük bir üzüntü veren savaştaki kayıplarının intikamını almadıkça eşiyle birlikte olmamaya, yıkanmamaya ve koku sürünmemeye yemin etmişti. Gazvenin ardından bu yeminini yerine …

Devamını Okuyun »