Mezopotamya Kültür ve Uygarlığı

MEZOPOTAMYA KÜLTÜR VE UYGARLIĞI

anadolu ve çevresi

Sümerler, Orta Asya kökenli kavimlerdir. Şehir devletleri halinde varlıklarını sürdürdüler. Arabistan kökenli Samiler, Sümer ülkelerine gelerek yerleştiler. Mezopotamya’da merkezi devletler kurdular.

 

Devlet Yönetimi

Tanrı adına inşa edilen bir tapınağın etrafındaki evlerin, bir sur ile çevrilmesinden siteler oluştu. Bir sitenin bir veya birkaç siteyi hâkimiyeti altına almasıyla da şehir devleti mey­dana geldi. Bu kent devletleri Sami kavimlerin bölgeye gelmesi ile devlet konumuna yükselmişlerdir. Babilliler zamanında imparatorluk, Asurlular zamanında ise tam bir merkeziyetçi devlet düzeni ortaya çıkmıştır.

Kent devletlerinin kralları, tanrıların adına mülkiyeti işleyen ve koruyan sıfata sahipken, sonradan tanrılaştırılmış ve rahip kral durumuna gelmişlerdir. Bu durum devletin teokratik bir yapı kazanmasına doğurmuştur. Ancak zamanla hukuk kurallarına gereksinim duyulunca, dini devlet yapısı dünyevî bir nitelik kazanmıştır.

Sümerlerin ilk zamanlarında her kent (site) ayrı bir devletti. Ensi veya Patesi adı verilen rahip krallar ülkelerini tanrı adına yönetiyorlardı. Bir patesi, sitenin en büyük mülki, hukuki ve dini Lideri idi. Mezopotamya’da Sami hâkimiyetlerinin kurulmasıyla merkezi devlet yönetimleri ortaya çıktı.

Bazen şehir devletlerinden biri diğerlerine üstünlük sağlıyor ve siyasi birlik böylece sağlanıyordu. Patesilerin biri çevresindeki kentlere egemen olursa lugal unvanını alırdı. Eğer bir lugal bütün Sümer ülkesine egemen olursa kendisine lugal kalma denirdi.

Devlet yönetiminde kraliçelerinde sözü geçerdi.

Kralların yanında gerektiğinde toplantıya çağırılan danışma meclisleri (Aksakallılar) vardı.

Babil ve Asur devletleri askeri birer imparatorluktu. Bu devletlerde ülke güçlü bir merkeziyet ve mutlakıyetle yönetilmiştir.

 

Ordu

Babil, Akad ve Asur devletleri birer askeri imparatorluk olup sürekli güçlü ve disiplinli ordulara sahip olmuşlardır. Babillilerin ve Asurluların ücretli askerlerden oluşan sürekli orduları vardı.

 

Sosyal ve İktisadi Hayat:

Mezopotamya devletlerinde krallar ve rahipler en üst sınıfı oluştururken bunların dışında kalan halk soylular, hürler ve köleler olarak üçe ayrılıyordu.

Soylular, kendilerine kral tarafından toprak bağışlanan kişilerdi.

Hürler, askerler, köylüler, zanaatkârlar, memurlar, askerler ve tüccarlardı. Vergi verir, askerlik yapar, tapınak yapımı ve kanal açılması gibi işlerde çalışırlardı.

Köleler, Savaşta esri düşen, parayla satılan borç yüzünden maheme kararıyla özgürlüğünü kaybedenler de bu grupta yer alır. Anadolu’dakilerin aksine kölelerin hiçbir hakları yoktu. Köle ticareti de serbestti.

 

Hukuk:

Dünya tarihinde ilk defa yazılı kanunlar Mezopotamya’da Sümerler tarafından yapıldı. M. Ö. 2375 yılında Lagaş Kralı Urukagina ilk yazılı kanunları yaptı.

  • Bu kanunların varlığı Sümerlerin ilk hukuk devleti olduğunu göstermektedir.

Mezopotamya’da çıkarılan kanunların en tanınmışı ve en gelişmişi Hammurabi kanunlarıdır.

Hammurabi kişi ve toplum hukukunu birbirinden ayırarak eski kanunları daha sistemli bir hale getirmiştir. Sümer kanunları fidye, Hammurabi kanunları kısasa dayalıdır.

Sümer kanunları şehir veya küçük bir bölgeyi idare etmek, Babil ve Asur kanunları ise büyük bir ülke veya devleti idare etmek için yapılmıştır.

 

Ekonomi

Mezopotamya’da ekonomi tarıma dayanıyordu. Toprak tanrıların malı sayılıyor, rahiplerin gözetiminde işletiliyor, ürünün büyük bölümü tapmaklara veriliyordu.

Urukagina reformlarından sonra özel mülkiyet görülmüştür.

Tarımın yanında hayvancılık da yapılmaktaydı.

Mezopotamya’da ilk devirlerden itibaren ticaret önem kazanmıştır. Tüccarlar Anadolu, Suriye, Mısır ve Hindistan ile ticaret yapmışlardır. Suriye ve Anadolu’dan kereste ve maden, Hindistan’dan fildişi getiriliyordu.

Asurlular, Anadolu’da ticaret kolonileri kurdular. Türkiye’de Kayseri – Kültepe’de Asurlulara ait tabletler bulunmuştur.

 

Bilim ve Sanat: Babilliler, Güneş ve Ay saatini bulmuşlar, Ay ve Güneş tutulmalarını hesaplamışlardır.

Babilliler zamanında ise 90 metre yükseklikteki Babil Kulesi ve dünyanın yedi harikasından biri olan Babil Asma Bahçeleri yapılmıştır.

Asurlular, heykeltıraşlıkta ileri gitmişlerdir. Asurluların kabartmaları eşsiz güzellikte eserlerdir. Akdeniz medeniyetinin temelini teşkil eden Mezopotamya’nın Anadolu’da da yoğun bir etkisi görülmüştür. Anadolu medeniyetleri adeta Mezopotamya uygarlığının devamıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.