Güller ve Bülbüller

Güller ve Bülbüller

(İlkokul öğretmenim Sadıka Duran’ın şahsında eğitime emeğini ve gönlünü vermiş tüm öğretmenlere binler muhabbetle…)

Ben bir öğretmenim şimdi,
Yirmi beş yaşında,hayatımın baharında.
En delikanlı çağımda yani.
Alnımda ter bulgur bulgur kaynamakta.
Gözlerime hapsettiğim umut parıltılarıyla,
Öylece konuk olurum bir sınıfa.
Yüreğim,bir bülbülün yüreği gibi atar.
Ve yufkadır şimdi yüreğim,ana yüreği kadar.
Takvimler sonbaharı terennüm eder,
Oysa benim deli gönlüm ilkbaharı besteler.
Çoruh gibi çağlar,
Aras gibi ağlarım.
Kızılırmak’la beraber türkü yakar,
Tuna ile destanlaşırım.
Ama en çok bülbül gibi güllere şakırım.
Vay benim sevda yüklü ülkemin gülleri! ..
Eğer siz benim eserim olacaksanız,
Bu ne ağır bir imtihandır böyle? ? ?
Tek dostum Sakarya anlar,
Bu hal-i pür-melalimden.
Ahmet,Mehmet Ayşe ve Fatma…
Hepsi birer gül-i ra’na,açılmamış gonca.
Bense onlara vurgun bir bülbül-i şeyda,
Kıskanır her dem mağrur nergis-i şehla.
Ben bir öğretmenim şimdi,
Kırk yaşında,saçıma düşmüş aklarla.
En verimli çağımda yani…
Yüreğimdeki yük de büyüyerek artmakta.
Hayat bir başka cihetten göz kırpar bana.
Birbirine girift duygularla.
Ve gönüllere serptiğim sevda tohumlarıyla,
Öylece konuk olurum bir başka sınıfa.
Ahmet,Mehmet,Ayşe ve Fatma…
Büyütülür bu cennet vatanın cennet bağında.
Sevgiden eser yoksa yüreğimin harcında,
Cehalet ateşi yükselir yurt ocağında.
Ben bir bülbül-i nalan,
Onlarsa birer gül-i nadan.
Bağ-ı çemendir bize mekteb-i irfan.
Tek mahcup eylemesin beni yaradan.
Ben bir öğretmenim şimdi,
Altmış yaşında,elimde asayla.
Münzevi çağımda yani…
Gözlerim her zamankinden çok kayganlaşmakta.
Yaptıklarım ve de yapamadıklarımla,
Kalırım vicdanımla şimdi başbaşa.
Ve öylece konuk olurum hatıralarla,
Kendi dünyamın yalnızlığına.
Tenha bir hayatın amansız girdabında,
Gönül gemisiyle yelken açarım umuda.
Aklım başımda ama ruhum hafakanlarda,
Dalıyorum şimdi bitirmek istemediğim rüyalara.
‘Davud,avazeyi salsın yine bu aleme.’
Süleyman,saltanatın kursun yeniden kuşlara.
Musa,hayran kalsın Tur’da yine cemaline.
İlahi! ..Tek beni güllerimden bir lahza ayırma! ..
Gül ve bülbül…
Maşuk ve aşık yani…
Sevilen ve seven…
Biri nadan,öteki nalan…
Bağ-ı çemendir onlara mekteb-i irfan.
Güller! ..Güller ve bülbüller! ..
‘Kün fe yekün’ emrine dek,
Hikayesi hiiiç bitmeyecekler! ..
İlim imiş varlık aleminde tek gerçek.
‘Bir olur mu hiç bilenlerle bilmeyenler? ‘
Güller! ..Güller ve bülbüller! ..
Olsun gül bağının bülbüllerine şimdi müjdeler.
Müjdeler olsun ‘İkra! ‘ diyen dillere müjdeler.
‘Nun ve’l-kalem’ yazan ellere müjdeler olsun.

Mehmet Büyükyıldız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.