TÜRK DIŞ POLİTİKASINDAKİ GELİŞMELER

1. TÜRKİYE VE TÜRK CUMHURİYETLERİ

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Orta Asya’da ve Kafkaslarda bağımsız ve Özerk olan devletler, kökenleri, dilleri ve dinleri bakımından Türkiye’yle yakın kültür bağları taşıyorlardı. Bu ülkelerde Türkiye’nin ilişkileri, tarihsel bağları ve uluslararası ilişkiler nedeniyle kaçınılmaz görülmektedir. Türkiye, ekonomik yararlar ve güvenlik nedeniyle de bu ülkelere dış politikasında yer vermek durumundadır. Türkiye Cumhuriyetleri, Türkiye’den maddi yardım, insani yardım ve Türk işadamlarının yatırımlarını arttırmaları beklentileri içinde olmuşlardır.

Türkiye, 1994’te Azerbaycan ile, ardından da Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan gibi Türk Cumhuriyetleriyle yakın ilişkiler kurdu.

2. TÜRKİYE VE ORTADOĞU

Türkiye’nin dış politikasında çok önemli bir yere sahip olan Ortadoğu’da Suriye, Irak, İsrail ve Ürdün bulunmaktadır. Suriye ile ilişkilerimiz Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanmaktadır. Hatay’ın Türkiye’ye katılması ile gerginleşen ilişkiler sorunsuz sürdürüldü. Ancak  GAP Projesi nedeneniyle ilişkiler yeniden gerginleşti. 2000 li yıllardan itibaren ilişkiler düzelmeye başladı.

1990’da Irak’ın Kuveyt’i işgali gelişmesinde Türkiye, ABD yanlısı bir politika izledi. Irak’ın ABD tarafından işgalinden sonra Türkiye Ortadoğu kaynaklı tehditlere daha fazla maruz kaldı.

 

3. TÜRKİYE VE KAFKASLAR

Kafkaslarda, Azerbaycan dışında Ermenistan ve Gürcistan devletleri bulunmaktadır. Gürcistan, Türkiye’nin Kafkaslara açılan birinci kapısıdır. Gürcistan ile olan ticari ve kültürel ilişkiler giderek gelişmektedir. Ancak tarihsel nedenlerden dolayı Ermenistan ile ilişkilerimiz iyi değildir.

 

4. TÜRKİYE VE BALKANLAR

Soğuk Savaş sonrasındaki dönemde Balkanlara yönelik dış politikası açısından öncelikle konu Balkanlarda bulunan Türk ve Müslüman azınlığın durumudur. Bu durum Bulgar yönetiminin Türk azınlığına uyguladığı politika nedeniyle oluştu.

Bosna – Hersek Savaşı’nda, savaşı durdurmak için BM şemsiyesi altında çok taraflı bir müdahale gücü oluşturulmasına, savaştan sonra Balkanlarda barış ve istikrarın kurulmasına çalıştı.