Erzurum Kongresi (23 Temmuz-5 Ağustos 1919)

ERZURUM KONGRESİ (23 TEMMUZ-5 AĞUSTOS 1919)

 

TOPLANMA NEDENİ VE HAZIRLIKLARI

Milli Mücadeleye bayrak olan bir kongrenin Erzurum’da toplanışı bir tasadüfün eseri değildir. Unutulmamalıdır ki Mondros’tan sonra müdafa şuurunun en keskin bir şekilde meydana çıktığı bölgelerden biri Erzurum idi. Zira asırlarca şehit kanıyla sulanmış Erzurum topraklarını da içine almak üzere, Ateşkes hükümlerine göre bir Ermenistan Devleti kurulmak isteniyordu. Bu durum, bölgedeki milli birlik ve direnme bilincini daha da kuvvetlendirdi.

Keza, Kongreye Doğu Karadeniz il ve kasabalarını temsil etmek üzere birçok delege ile katılan Trabzon’da da Pontus tehlikesi vardı. Bölgedeki Rumlar Ateşkesten faydalanarak Doğu Karadeniz şehirlerini içine alan bir Pontus Rum Devleti kurma hayali içindeydiler. Bu bakımdan Doğu Anadolu şehirleriyle tehlike ortaktı.

Kongrenin Erzurum’da toplanmasının ikinci nedeni Erzurum galip devletlerin ellerinin en güç yetişeceği bir vatan bölgesiydi.

Üçüncü ve diğer önemli bir sebeb de memleketin diğer bölgelerindeki ordu birliklerinde büyük ölçüde terhis edilmesine rağmen buradaki kolorduda terhis henüz yapılmamıştı. 15. Kolordu her bakımdan gücünü ve otoritesini muhafaza ediyordu ve başında da Milli Mücadeleyi destekleyen bir kumandan; Kazım Karabekir Paşa bulunuyordu. Ayrıca bu bölgede çok silah ve cephanede vardı.

İşte bu şartların oluşturduğu hava içinde gerçekleştirilen Erzurum Kongresi, Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin ortaklaşa hazırladığı bir kongredir.

Mustafa Kemal, Sivas Kongresi’nden önce Doğu illeri için bölgesel bir kongre toplanması yolunda Kazım Karabekir tarafından yapılan tekliflere önceleri karşı çıkmıştır. Çünkü Mustafa Kemal, yapılacak tüm çalışmaların millete maledilmesini istiyordu. Buna rağmen görüş ayrılığının büyümemesi için Kongre’yi onayladığı gibi kendisi de bizzat katılmıştır.

Sonuç olarak cemiyetin çağrısı üzerine Bitlis, Erzurum, Sivas ve Trabzon delegelerinin katılmasıyla kongre toplanmıştır. Kazım Karabekir’in bu çağrıya uyması ve Mustafa Kemal’in ordudaki görevinden ayrılarak cemiyete üye olması kongrenin açılışını kolaylaştırmıştır. Mustafa Kemal Paşa Hasankale, Rauf Orbay ise Tortum delegesi olarak kongreye katılmışlardır.

Mustafa Kemal, kongreye ilk andan itibaren ağırlığını koydu ve oybirliğiyle başkanlığa seçildi. Mustafa Kemal Paşa burada milli iradenin önemini dile getiren bir konuşma yaptı. Kongreye başkan seçilmesi, Mustafa Kemal’e “sivil liderlik” yolunu açmıştır. Çünkü resmi hiçbir görev ve yetkisi olmaması, padişah hükümetince yakalanması için hakkında ferman bulunması, ulusun önder olarak O’nu görmek istediğinin göstergesidir.

23 Temmuz 1919’da toplanan kongre, 5 Ağustos 1919’a kadar devam etti ve önemli kararlar alındı.

Başkanlığını Mustafa Kemal’in yaptığı, kongre adına söz söylemeye yetkili 9 kişilik Temsil Kurul oluşturuldu. Bu kurul, köylerden vilayet merkezlerine kadar örgütlenmeyi düzenleyecektir.

KONGREDE ALINAN KARARLAR

1-  Ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür, bölünemez.

Bu madde, Misak-ı Milli’de de kabul edilmiştir. Kongrede, ilk kez Misak-ı Milli sınırları Türklerin çoğunlukta bulundukları yerler esas alınarak belirleniyordu. Ulusal sınırlar, Mondros Ateşkesi imzalandığında İtilaf Devletleri’nin işgaline uğramayan her yerdir. Ulusal sınırlardan ilk kez Erzurum Kongresi’nde bahsedilmiştir. Ulusal bir karardır.

2-  Her türlü yabancı işgal ve idaresine karşı ve Osmanlı Hükümeti’nin yabancı baskısı sonunda dağılması karşısında Türk Ulusu tümden direniş ve savunmaya geçecektir.

Kongrenin, bölgesel toplandığı halde ulusal karaktere sahip olduğu anlaşılıyor.

3-  Yurdun ve bağımsızlığın korunması ve kazanılmasında İstanbul’daki hükümet yetersiz kaldığında, amacın sağlanması için geçici bir hükümet oluşturulacaktır. Bu hükümet, Sivas Kongresi tarafından seçilecektir. Kongre, toplantı halinde değilse, bu seçimi Temsil Kurulu yapacaktır.

Amasya Genelgesi’ndeki devlet kurma bilincinin, devlet kurma kararına dönüştüğü görülüyor. İlk defa yeni bir hükümet kurulacağından açıkça bahsedilmiş ve bu hükümetin ulusal bir hükümet olacağı belirtilmiştir.

4-  Ulusal gücü etken, ulusal iradeyi egemen kılmak esastır.

Ulusal egemenlik fikrinin kabul edildiğini ve ulusal egemenliğe dayalı bir devletin kurulmasına ortam hazırlanmaya çalışıldığını göstermektedir.

5-  Hristiyan unsurlara siyasal egemenliğimizi ve toplumsal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez.

6-  Manda ve Himaye kabul edilemez.

İlk kez reddedilmekte, dolayısıyla koşulsuz bağımsızlık istenmektedir. Tam bağımsızlığın amaçlandığını göstermektedir.

7-  Ulusal irade ve ulusal güçler padişahlık ve halifelik makamını kurtaracaktır.

Ulusal egemenliğe ters düşen bu kararın alınmasının sebebi, ortamın daha böyle bir değişikliğe uygun olmamasıdır. Ulusun kendi geleceği ile ilgili kararları kendisinin vermesi ve İstanbul Hükümeti’nin denetlenmesi amaçlanmıştır.

8-  Mebusan Meclisi’nin derhal toplanmasına ve hükümet çalışmalarının millet tarafından denetlenmesine çalışılacaktır.

Ulusal egemenliğe önem verildiğini göstermektedir.

 

Önemi ve Özellikleri

1-    Erzurum Kongresi’nin toplanma amacı ve şekli bölgesel, Mustafa Kemal’in kongre başkanlığına seçilmesiyle yapılan çalışmalar ve alınan kararlar yönünden ulusal bir nitelik taşımaktadır. Kongre kararları ülkenin bütününü ilgilendiren bir ihtilal programı niteliğindedir. Programın ana fikri “Vatan’ın bütünlüğünün ve ulusal bağımsızlığın” korunmasıdır.

2-    Ulusal mücadelenin esas programı hazırlanmıştır (Bu programın temel fikri, kayıtsız şartsız bağımsızlık ve ulusal egemenliktir). Vatanın ulusal sınırlar içinde bütün olduğu, topraklarının üzerinde emperyalist güçlerin egemenlik kurmaya çalıştıkları bildirilmekte ve buna karşı direniş teşvik edilmektedir.

3-    İlk kez Misak-ı Milli sınırları bu kongrede belirlenmiş Misak-ı Milli kararlarına öncülük etmiştir.

4-    Yeni bir devlet kurma düşüncesi belirginleşmiştir.

5-    Doğu illerinin birliği sağlanmış, artık ulusal kongrenin toplanması gerekliliği anlaşılmıştır. Böylece Sivas Kongresi’ne ışık tutmuş, ana ilkeleri belirleyerek yaygınlaştırmıştır. Ulusal birlik yolunda atılan önemli bir adım olmuştur.

6-    İlk kez Manda ve Himaye fikri reddedilmiştir.

7-    İlk kez yabancılara ve azınlıklara ayrıcalıklar verilmeyeceği açıklanmıştır.

8-    İlk kez, toplanan ulusal güçlerle, ulusal egemenliğimizin koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmiştir.

9-    Bu kongre, Mustafa Kemal’e ulusal direnişin lideri olma yolunu açmıştır.

 

ERZURUM KONGRESİ’NE TEPKİLER

Kongre kararları yurdun her bölgesine ve İtilaf Devletlerine gönderilmiştir. Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri alınan kararları sevinçle karşılamış, İstanbul Hükümeti ise daha önce kongrenin meşru olmadığını belirtmiştir. Kongre sonunda da Damat Ferit Paşa; Mustafa Kemal, Rauf Bey ve Refet Paşa’yı hükümet emirlerine muhalefetten dolayı tevkif ettirip İstanbul’a getirmeye çalıştıysa da askeri ve sivil yetkililer bu emre uymamıştır. Yabancı devletlerin temsilcileri de kongreyi devlete karşı kısa süreli bir isyan olanak değerlendirmiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.