Cumhuriyet Dönemi Eğitim Anlayışının Temel Özellikleri

5. CUMHURİYET DÖNEMİ EĞİTİM ANLAYIŞININ TEMEL ÖZELLİKLERİ

Eğitim, bütün toplumlar için önem taşır, çünkü her insan “öğrenme” yoluyla kendisini geliştirir. Öğrendiklerini de uygulayarak bilimin, tekniğin gelişmesine hizmet eder. Eğitim, bir toplumdaki kültür değerlerini genç nesillere aktararak milletin birlik ve beraberlik içinde huzurlu bir şekilde yaşamasını ve sürekliliğini sağlar. Toplumun gelişmesi, ilerlemesi ve çağdaşlaşması da eğitimin görevidir.

Atatürk, her konuda olduğu gibi eğitim konusunda da yol gösterici olmuş,  eğitimin, Türk Milletini başarıya ulaştıracak güçte ve nitelikte olmasını istemiştir.

Toplumun gelişmesi ve ilerlemesi eğitim ve öğretimin yaygın ve çağdaş bir duruma getirilmesiyle mümkündür. Atatürk, verilecek eğitimin milli toplumun kendi gereksinmelerine uygun ve laik olmasını ister. Atatürk’ün hedef gösterdiği “çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkmak” için eğitim politikasının belli temellere dayanması gerekmektedir. Bu doğrultuda, eğitim politikası şu temellere dayanır:

–    Eğitim sistemi milli olmalıdır. Atatürk’ün millilik anlayışı, birleştirici, bütünleştiricidir. Bunun sağlanması için de eğitimin dili ve yöntemi millileştirilmelidir.

–    Eğitim sistemi çağdaş olmalıdır. Eğitimin, toplumsal hayatın gereksinimlerini karşılayan, ülkenin gerçeklerine ve çağın gereklerine uygun olması gerekir.

–    Eğitim sistemi laik olmalıdır. Laik eğitim ve öğretim, milli bütünlüğün sağlanmasında büyük önem taşır. Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek eğitimin laik olması ile mümkündür.

 

Bu doğrultuda öğretim birliğini sağlamak amacıyla 3 Mart 1924’te Öğretim Birliği Yasası (Tevhid-i Tedrisat) kabul edildi. Buna göre mahalle mektepleri ve medreseler kapatıldı. Okulların hepsini Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeye başladı. Yalnız subay okullarının yönetimi orduda kaldı. Yabancı dilde öğretim yapan okulların çoğu kapatıldı.

 

Eğitimde birlik sağlandıktan sonra okulların ders konuları, öğretim yöntemleri yeniden düzenlendi. Yaşama, bilime ve tekniğe uygun dersler, konular konuldu. Öğrenilen bilgilerin uygulamalı olmasına önem verildi. Böylece ulusal, çağdaş ve bilimsel bir eğitim sağlamaya çalışıldı. Kız-erkek karma eğitime başlanıldı.

İlköğretim zorunlu ve parasız duruma getirildi. Yeniden pek çok okul açıldı. Öğretmen yetiştirmeye hız verildi. Meslek ve yüksek okulları çoğaltıldı. Böylece eğitim yurda yayılmaya başladı.

1 Kasım 1928’de yeni Türk harfleri kabul edildi. Çok sayıda okuma-yazma kursu, halkevleri, tiyatrolar, kitaplıklar açıldı.

Eğitim Devrimi, ulusal birlik ve bütünlüğün güçlenmesine yardım etti.

Tevhid – i Tedrisat Kanunu ile;

–    Bütün okullar Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlandı.

–    Medreseler kapatıldı.

–    Bilimsel ve çağdaş eğitim ilkeleri benimsendi.

 

Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun Çıkarılması 1926

–    Milli eğitimin temel amaçları ve ilkeleri belirlendi.

–    Karma eğitim (kız – erkek) ilkesi kabul edildi.

–    Okuma yazma öğretiminin arttırılması amaçlandı.

Millet Mektepleri’nin Açılması (1928)

–    Okuma – yazma oranının arttırılması amacıyla Millet Mektepleri (1928) ve halkın

      eğitim, bilgi ve kültür düzeyinin arttırılması amacıyla Halkevleri (1932) açıldı.

Eğitim Alanındaki Diğer Yenilikler

–    “Sultani” lerin adı lise olarak değiştirildi.

–    1933’ de İstanbul Üniversitesi kuruldu. Dar’ülfünun kaldırıldı.

–    1925 yılında Ankara Hukuk Mektebi açıldı.

–    1936’da Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi açıldı.

Türk Tarih Kurumu’ nun Kurulması (1931)

–    Milli tarih anlayışının gereği olarak, Türk kültürünün ve tarihinin kökeninin araştırılması ve dünya medeniyetine katkılarının ortaya konulması amacıyla Türk Tarih Kurumu kurulmuştur.

 Türk Dil Kurumu’nun Kurulması (1932)

–    Türkçe’nin yabancı kelimelerden arındırılması,

–    Türk dilinin sadeleştirilmesi,

–    Türk dilinin zenginleştirilmesi amacıyla Türk Dil Kurumu kurulmuştur.

Güzel Sanatlar

–    1926 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi, Güzel Sanatlar Akademisi adını aldı.

–    1935’te Milli Musiki ve Temsil Akademisi açıldı.

–    1937’de Resim ve Heykel Müzesi açıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.