İKİNCİ MUSTAFA (1695–1703) İkinci Ahmed’in padişahlığı hiçbir yüreği ferahlatmadığı gibi, ölümü de hüzünlendirmedi, denebilir. Cenazesi gözyaşlarına boğulmadan kaldırılmıştı. İnsanlar kayıplarla dolu savaşlardan, iktisadî sıkıntılardan bıkmış, durgunlaşan heyecanlan galeyana getirecek; enerjik, cesur, tebaasının rahatı için kendi rahatını feda edebilecek bir baba padişah bekliyordu. Ve bu beklentide olanlar için Sultan Ahmed’in ölümü bir kapı aralamış sayılıyordu. İşte; o kapıdan süzülüp çıkan Dördüncü …
Devamını Okuyun »