Osmanlı Tarihi

Osmanlı Tarihi

İstanbul’un Fethi

İstanbul’un Fethi   XIV. yüzyıl başlarında küçük bir beylik olarak Bizans sınır boylarında kurulan Osmanlı Devleti’nin İstanbul’a ilgisi kuruluş devrinin ilk yıllarında başladı. Orhan Bey ve I. Murad dönemlerinde Osmanlı askerleri Bizans’ın payitahtı önünde göründülerse de bu ciddi bir saldın veya kuşatma değil daha ziyade karşılıklı ittifaklar dolayısıyla gerçekleşmişti. İlk ciddi muhasara teşebbüsü Yıldırım Bayezid tarafından yapıldı. Bir süredir sıkı …

Devamını Okuyun »

Osmanlı Pâdişahlarının Meslekleri

Tarih Osmanlı’yı Osmanlı yapan ve bugün bile hayırla yâd edilen Osmanlı pâdişahlarının devletin hazinesini çar çur edip, har vurup harman savurmadığını ortaya koyuyor. Öyle ki kendi şahsi ihtiyaçlarını devlet hazinesinden değil kendi uğraşları ile giderdikleri birçok kaynakta belirtiliyor. PARA BİLE KAZANIYORLARDI Hatta devlet hazinesine dokunulmasını yasaklayan bir kanun çıkarmışlar ve bu kanuna da bütün pâdişahlar uymuştur. Her birinin devlet yönetiminin …

Devamını Okuyun »

Unutturulan Zafer Kûtül Amâre

Kut ül amare muharebesi birinci dünya savaşının en önemli muharebelerinden biridir.Osmanlı ordusu Kut ül Ammare muharebesi de Çanakkale’den sonra İngiliz birliklerine ikinci büyük darbeyi vurmuştur.Kut ül Ammare muhaberesi, dünya açısından Osmanlının birinci dünya savaşında tek kazandığı cephe olarak geçmiştir.Nedeni İngilizlerce, Çanakkale zaferi’ni sadece çekilme olarak kabul etmektedir.Ama herkes biliyorki görkemli bir zaferdir.Kut ül Ammare yi tek yenilgi olarak görmektedirler.Buna rağmen …

Devamını Okuyun »

KÛTÜL AMÂRE

KÛTÜL AMÂRE Güneydoğu Irak’ta bulunan Vâsıt muhafazasının merkezi. Çoğunlukla Medînetülkût şeklinde ad­landırılan Kûtül’amâre. Bağdat ile Amâre arasında Dicle nehrinin sol kıyısında ve Fı­rat ile Dicle’yi birleştiren eski Şattülhay [1][670] Kanalı”nın Dicle tarafındaki ağ­zının karşısındadır. Kût Hintçe’deki kot (kale) kelimesinden gelmekte ve Irak’ta bu isimle anılan Kûtülmuammer ve Kû-tülhay gibi yerler de bulunmaktadır. Kû-tül’amâre’nin kuzeyine doğru genişleyen ovalar Arap kabilelerinden Benî …

Devamını Okuyun »

Son Halife İkinci Abdülmecid

SON HALİFE İKİNCİ ABDÜLMECİD (18 Kasım 1922 – 3 Mart 1924) Osman Gazi ile Söğüt’te başladık yolculuğa, Ulu Hakanlarla ulu çınar gibi dal saldık cihanın dört bir yanına; gölgemizde huzur buldu nice kavimler… Zaman oldu, çınar cılızlaştı, zor durabildi ayakta; taşıyamadı yükünü, sallandı durdu ve nihayet zeval vakti geldi gazele döndü çınar. Şimdi iğreti bir yaprak, dalında durdurulmaya çalışılıyor; o …

Devamını Okuyun »

Sultan VI. Mehmed Vahîdüddin Han

SULTAN VAHİDUDDİN (Temmuz 1918 – Kasım 1922) Adı her ne kadar Sultan olarak anılsa da, ona bu unvanı çok görenler çok fazladır. Tabi bunlar, onun Sultanlığı elinden alındıktan sonra türemişlerdir. Ve bunların büyük bölümü bir yerlere yaranma hesabıyla bu yola düşmüşlerdir. Sultan Hâmid de görüldüğü gibi “ifrat-tefrit” Vahidüddin’de de yaşanmıştır ve yaşanıyor… Ferid Paşa’nın yaveri Tarık Mümtaz Göztepe Sultan Vahdeddin’in …

Devamını Okuyun »

Sultan V. Mehmed Reşad Han

SULTAN REŞAD (27 Nisan 1909–1918) Niçin, diye sormaya lüzum yok. Varlığıyla yokluğu aynı da olsa, hâlâ ortada bir taht var ve ona Osmanlı hanedanından birinin oturması lâzım. Onun için mecburiyetten buyur edildi; padişahlık sırası gelmişti. Sultan Abdülmecid’in üçüncü pâdişâh oğludur Sultan Reşad. Anasının adı Gülcemâl Kadınefendi. Sultan Reşad’a o gün halk Sultan Reşad demişti, bugün de öyle deniyor. Fakat “Senatör …

Devamını Okuyun »

Sultan II. Abdülhamid Han

SULTAN II. ABDÜLHAMİD (31 Ağustos 1876 – 27 Nisan 1909) Babası Sultan Abdülmecit, anası Tiri Müjgan Kadın Efendi. Doğumu 21 Eylül 1842. Anasının vefatında 11 yaşında idi, acısını uzun zaman unutamamış, ana sıcaklığını Piristü Kadın Efendiyle yaşamaya çalışmış, Kadın Efendi de ondan bu sıcaklığı esirgememişti. Babası öldüğü zaman (1861) yetişkin delikanlıydı, acılara alışmıştı. Abdülhamit Efendi Sultan Murat hal edilince tahta …

Devamını Okuyun »

Sultan V. Murad Han

BEŞİNCİ MURAT (30 Mayıs 1876 – 31 Ağustos 1876) Tabiatta boşluk olmaz da tahtta olur mu hiç? Sultan Aziz’in işi bitmeden, Murad Efendi, Beşinci Murad olarak pâdişâh ilân edildi. Sultan Abdülmecid’in Şevk-Efza Kadınefendi’den doğan oğlu, Abdülaziz Han’ın yeğeni oluyordu. Fatih’in koyduğu kural Birinci Ahmed tarafından kaldırılmış olmasaydı bir önceki pâdişâh kendisi olacaktı. Abdülaziz, Hanedanın en büyük erkeği olduğu için tahta …

Devamını Okuyun »

Sultan Abdülaziz Han

SULTAN ABDÜLAZİZ (25 Haziran 1861–4 Haziran 1876) Sultan İkinci Mahmud’un Pertevniyal Sultandan 8 Şubat 1830’da dünyaya gelen oğlu Sultan Abdülaziz, günlük elbisesini giyer gibi tahta oturmuştu. Hiçbir zorluk görmeden, 15 senesini harcayacağı bu şatafatlı, güngörmüş tahta geçtiğinde 31 yaşında idi. Hayatının sonuna kadar bazı sahneleri yansıtmaya çalışacağımız padişahın geride bıraktığı hiçbir şey ölümü kadar konuşulmamıştır. Aradan bu kadar sene geçtiği …

Devamını Okuyun »