Abdurrahman b. Hişam

ABDURRAHMAN b. HİŞÂM

عبد الرحمن بن هشام

Abdurrahmân b. Hişâm b. Muhammed el-Hasenî (ö. 1276/1859)

Alevî (Filâlî) hânedanına mensup Fas sultanı (1822-1859).

1204’te (1789-90) doğdu. Babası, Fas Sultanı Mevlây Süleyman’ın kardeşi Mogador Valisi Mevlây Hişâm’dır. Amcası Süleyman onu önce Suveyre valiliğine tayin etti. Abdurrahman burada iyi bir idareci olarak kendini gösterdi ve o yörede çıkan isyanların bastırılmasında önemli hizmetlerde bulundu. Bunun üzerine amcası onu vekili (halife) sıfatıyla Fas’a gönderdi ve kendi çocuklarına tercih ederek 4 Rebiülevvel 1238’de (19 Kasım 1822) resmen veliaht ilân etti. Mevlây Süleyman bu tarihten dokuz gün sonra öldü. Abdurrahman amcasının ölümü üzerine onun resmî vârisi olarak 30 Kasım 1822’de tahta geçti. Bunun üzerine Kadı Şerif Mevlây Ahmed b. Abdülmelik, Allâme Müftü Ebû Abdullah Muhammed b. İbrâhim, ileri gelen devlet adamları, âlimler ve kumandanlar toplanıp Abdurrahman’a biat ettiler. Abdurrahman b. Hişâm saltanatının ilk yıllarından itibaren çeşitli kabilelerin isyanları ile uğraşmak zorunda kaldı. 1824, 1828, 1831, 1843, 1849, 1852 ve 1857 yıllarında çıkan önemli isyanları bastırmaya muvaffak oldu. Sultanlığı sırasında Avrupalı devletlerle olan münasebetleri, onların ekonomik çıkarları çerçevesinde, bazan dostça, bazan da düşmanca geçti. Ticarî menfaatleri zedelenen ve gemilerine el konulan İngilizler 1828’de Tanca’yı abluka altına alırken, Avusturyalılar da 1829’da Arzila ve Tetuan’ı bombaladılar. Doğuya doğru yayılma siyaseti güden Abdurrahman b. Hişâm, Cezayir’de Osmanlılar’a karşı Ticânîler’i ve Tayyibîler’i himaye ettiği gibi, 1830’da buradaki Osmanlı hâkimiyetinin kalkmasından faydalanarak Tlemsen, Miliana ve Midia bölgelerini nüfuzu altına almaya çalıştı. Ancak Oran ve Mersülkebîr’i işgal etmiş bulunan Fransızlar’ın baskıları sonunda bölgedeki adamlarını geri çekmek zorunda kaldı; fakat bölgeyle ilgisini tam olarak kesmedi. Cezayir’de Fransızlar’a karşı baş gösteren direniş hareketinin lideri Abdülkadir’i destekledi; hatta mücadelesinde başarılı olamayan Abdülkadir’in Fas’a sığınmasına izin verip onunla birlikte harekete geçti. Ancak 14 Ağustos 1844’te Isly’de Fransızlar’a mağlûp oldu; bu arada Tanca ve Suveyre (Mogador) Fransızlar tarafından bombalandı. Bunun üzerine 26 Ekim 1844’te Tanca Antlaşması’nı imzalayarak Fransızlar’ın Cezayir hâkimiyetini kabul etti. 1845’te de Cezayir-Fas sınırlarının tayinine dair olan mukaveleyi imzaladı. 1847’de Abdülkadir’i ülkeden çıkararak Fransızlar’a teslim etmeye mecbur oldu. Verilen tâvizler sonucu Fransızlar’la düzelmiş gibi görünen münasebetler, bu politikayı benimsemeyen bazı grupların silâhlı muhalefeti üzerine tekrar bozuldu. Ayrıca Fransızlar 1851’de Selâ Limanı’nı topa tuttular. Abdurrahman b. Hişâm’ın saltanatı döneminde Fas ile Avrupa ülkeleri arasında ticarî münasebetler gelişti ve Portekiz, İngiltere, Sardunya, İspanya, Fransa, Avusturya, Amerika, İsveç, Danimarka gibi ülkelerin bazılarıyla yeni ticaret anlaşmaları imzalanırken bazılarıyla da eski anlaşmalar yenilendi. Halkın hoşnutsuzluğuna rağmen başlangıçta İngiltere ve Fransa’ya tanınan ticarî imtiyazlar, sonradan diğer Avrupalı devletlere de tanındı.

Abdurrahman b. Hişâm 29 Muharrem 1276’da (28 Ağustos 1859) Miknâs’ta öldü. Cenazesi Sultânü’l-a‘zam Mevlây İsmâil’in hazîresine defnedildi. Yerine oğlu Muhammed geçti. Kaynaklarda âdil, dindar ve halka şefkatle muamele eden iyi bir idareci olarak anlatılır. İlmin, ziraat ve sanayinin gelişmesi için çok çalışmış ve ülkesinde bazı imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Merakeş’te Bû Hassân, Kannariye ve el-Vustâ camilerini yaptırdığı gibi Tanca Limanı ile Fas, Merakeş ve Selâ’daki camileri de tamir ettirmiştir. Ayrıca büyük bir hastahane yaptırmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.