KÛTÜL AMÂRE

KÛTÜL AMÂRE

KÛTÜL AMÂREGüneydoğu Irak’ta bulunan Vâsıt muhafazasının merkezi.

Çoğunlukla Medînetülkût şeklinde ad­landırılan Kûtül’amâre. Bağdat ile Amâre arasında Dicle nehrinin sol kıyısında ve Fı­rat ile Dicle’yi birleştiren eski Şattülhay [1][670] Kanalı”nın Dicle tarafındaki ağ­zının karşısındadır. Kût Hintçe’deki kot (kale) kelimesinden gelmekte ve Irak’ta bu isimle anılan Kûtülmuammer ve Kû-tülhay gibi yerler de bulunmaktadır. Kû-tül’amâre’nin kuzeyine doğru genişleyen ovalar Arap kabilelerinden Benî Lâm’ın kollarından Benî Rebîa’nın yaşadığı yer­dir. Çok eski bir yerleşim merkezi olma­yan KûtüTamâre, Mazeraya adlı bir İlkçağ kasabasının bulunduğu yerde kurulmuş­tur; Yâküt el-Hamevî’nin “el-Mezâr” de­diği yerin de burası olduğu tahmin edil­mektedir.

Bölgenin Osmanlı idaresine girme­si Kanunî Sultan Süleyman zamanın­da (1520-1566) Bağdat’ın fethi sırasın­da gerçekleşir. Kûtül’amâre, İran Şa­hı 1. Abbas’ın Bağdat’ı ele geçirmesiyle (1032/1623) bir ara elden çıktıysa da IV. Murad’ın Bağdat’ı yeniden fethi (1048/ 1638) üzerine tekrar Osmanlı Devleti sınırlan içine girdi. İdarî taksimatta Bağdat vilâyeti merkez sancağına bağ­lı bir kaza merkezi olan Kûtüramâre’de, Dicle’de buharlı gemilerin çalışması ve Lynch Şirketi’nin burada kömür depoları ve yakıt istasyonları kurması üzerine bü­yük bir hareketlilik başladı. Çünkü 1869′-da İngiliz Lynch Şirketi, Osmanlı Devleti’n-den Bağdat ile Basra arasında vapur iş­letme imtiyazı almış ve arada kalan Kû-tül’amâre’yi bir istasyon olarak belirle­mişti. XIX. yüzyılın sonlarında Gureybe, Bedre, Cîzân ve Zurbatiye nahiyelerinin bağlı bulunduğu Kûtül’amâre kazasının nüfusu (çoğunluğu Sünnî) 30.000 kişi ka­dardı. Merkezde ise nüfus 4000’in biraz üzerinde idi. Halk genelde ziraat ve taşı­macılıkla uğraşıyordu. Yahudiler altın işle­meciliği ve ticareti, hıristiyanlar daha çok demirhindi ticareti yapıyorlardı. Kaza merkezinde 200 iş yeri. on otel, sekiz kah­vehane ve yün eğirmek için iki de atölye vardı. Şehrin çevresindeki araziler İran ta­rafından gelen ve Dicle’ye dökülen Kelâl nehriyle sulanırdı ve pek verimliydi. XX. yüzyılın başlarında, yani Osmanlı döne­minin sonlarına doğru kasabanın nüfusu 7000 kadardı ve burada bir rüşdiye mektebi. Sünnî ve Şiîler için birer cami, bir havra, iki han, çok sayıda iş yeri, mağaza ve dükkânla iki hamam bulunuyordu. 1329 (1911) yılı Bağdat salnamesinde 1500 ev. 150 dükkân ve on hanın kayıtlı olduğu görülmektedir.

1.Dünya Savaşı sırasında Kûtül’amâre çok hareketli günler yaşadı. 1915 yılı Eylül sonlarına doğru İngiliz Generali Tbwnsh-end Dicle nehri boyunda harekete geçti; Osmanlı Devleti’nin Türk ve Araplar’dan oluşan kuvvetleri Albay Yûsuf Nûreddin Bey’in kumandasında bulunuyordu. He­defleri Bağdat’ı almak olan İngilizler yol üzerindeki Kûtül’amâre’yi işgal ettiler (26 Eylül 1915). Bunun üzerine bölgedeki Altıncı Ordu’nun başına Birinci Ordu ku­mandanı Alman Mareşali Goltz Paşa geti­rildi (22 Ekim 1915). 22-26 Kasım 191 S’te General Tovvnshend, Bağdat’a 30 km. uzaklıktaki Selmânıpâk denilen bölgede taarruza başladı. Meydana gelen çarpışmalar, Bağdat’ı ele geçirmeye çalışan İn-gilizler’le onları durdurmaya çalışan Türk­ler arasında büyük bir mücadeleye dö­nüştü. Çok sayıda kayıp veren İngilizler Kûtül’amâre’ye çekilirken Osmanlı kuv­vetleri kaleyi kuşatma altına aldılar (5 Aralık 1915). Halil Paşa kumandasındaki bu kuşatma ve İngİlizler’in verdikleri kar­şı mücadele I. Dünya Savaşf nın en önemli çarpışmaları arasında yer alır. 1916 yılının başlarında İngİlizler’in Irak cephesi ku­mandanlığında bulunan General Nbcon’un yerine General Percy Lake tayin edildi. Ge­neral Percy Lake’in emriyle Basra tara­fındaki İngiliz kuvvetlerinin kuşatma al­tındaki General Tovvnshend’e yardım te­şebbüsleri sonuç vermedi ve İngilizler, Hindistan’dan Basra’ya gönderilen yeni tugayların desteğinde S Nisan 1916’da Felahiye’de başlattıkları dört gün süren taarruza rağmen kuşatmayı yaramadılar. Kaledeki yiyecek stoklarının tükenmesi üzerine uçaklarla atılan yiyecek paketle­rinin çoğu nehre düştüğünden yapılan yardımlar yerine ulaşmadı. İngilizler. 21-22 Nisan 1916’da IV. Felahiye Muharebesi denilen bir saldırı daha gerçekleştirdiler-se de geri püskürtüldüler. Başka çaresi kalmayan General Percy Lake, 26 Nisan 1916’da kuşatma altındaki General Tovvn­shend’e Türkler’le teslim müzakerelerini başlatmasını bildirdi. Yaklaşık beş ay sü­ren kuşatmanın kaldırılması karşılığında İngilizler bütün silâhlarını ve 1 milyon sterlin tazminat vermeyi teklif ettiler ve karşılığında Amâre yolu ile Hindistan’a gitmek için müsaade istediler; Türk tarafı ise İngİlizler’in kayıtsız şartsız teslim olmasında direndi. Nihayet27 Nisan 1916’da Kûtüramâre’nin 4 km. kuzeybatısın­da nehir üzerinde Halil Paşa ile General Tovvnshend arasında yapılan görüşmede İngilizler tazminatı 2 milyon sterline çıkardılar. 29 Nisan 1916 günü protokol imzalanmasının ardından halkın coşkulu gösterileri arasında Türk kuvvetleri Kû-tül’amâre’ye girdi ve 13.309 kişilik İngiliz ordusunu teslim aldı.

Kûtül’amâre zaferi genelde I. Dünya Savaşı’nı etkilemiş ve Bağdat’ı ele geçir­meye yönelik planlar yapan İngilizler’e bü­yük bir darbe vurmuştur. Ancak bu askerî başarı. Haziran 1916’da Hicaz’da ortaya çıkacak olan İngİlizler’in planladığı Şerif Hüseyin ayaklanmasını engelleyemedi. 1916 ve 1917 yıllarındaki savaşlar Os­manlı Devleti’nin bağlı bulunduğu tarafın başarısızlığı ile sonuçlandığından Ortado­ğu tamamen kaybedildi; Şubat 1917’de Kütül’amâre ve Mart ayında Bağdat İn­gİlizler’in eline geçti. Bölgeye gelen İngi­liz manda idaresinin yaptığı idarî taksi­mata göre Kûtül’amâre yeni kurulan on dört livanın (muhafaza) ana şehirlerinden biri, daha sonra da Irak Devleti’nin kurul­masıyla (Ağustos 1921) bu on dört liva­dan birinin merkezi oldu. Günümüzde on sekiz muhafazadan Vâsıt’ın merkezi olup muhafazanın nüfusu 860.000 (2002) Kû-tül’amâre’nin nüfusu 380.000’dir (2002).

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.