ABAZA HASAN

ABAZA HASAN

abaza-hasan paşa(ö. 1069/1659), Osmanlı Devleti tarihinde en büyük Celâli isyanını çıkaran âsi reisi. Silâhtar Bölüğü’ne mensup kapıkulu süvarilerindendir. Kara Haydaroğlu İsyanı’nın bastırılmasındaki hizmetlerin­den dolayı dikkati çekerek 1648’de Yeni İl Türkmen voyvodalığına tayin edildi. Bu durum diğer ocak ağalarının kıs­kançlıklarına yol açtı ve Abaza Hasan müddetini doldurmadan görevinden az­ledildi. İktidara hâkim olan ocak ağalan onu ortadan kaldırmaya teşebbüs edin­ce, çevresine büyük bir kalabalık topla­yarak isyan etti. İzmit’i geçip yol kes­meye ve baskınlar yapmaya başladı; bu arada Kastamonu’yu yağmaladı. Buna rağmen hükümet ciddi bir tedbir ala­madı. Nihayet, Şeyhülislâm Kara Çelebizâde Abdülaziz Efendi’den bir fetva alı­narak Sivas Valisi İpşir Mustafa Paşa’nın Abaza üzerine gönderilmesine karar verildi. Bu arada âsilere katılmış bulunan sipahilerin esâmeieri defter­den çıkarıldı. Fakat İpşir Paşa bu görevi kabul etmekte tereddüt gösterince az­ledilerek yerine Karaman Beylerbeyi Katırcıoğlu Mehmed Paşa serdar tayin edildi. Ancak, İpşir Paşa ile birleşen Abaza, Aksaray civannda Katırcıoğlu’nu mağlûp etti.

 

Bu başansından sonra halktan zorla vergi toplamaya kalkışan Abaza. İpşir Paşa’yı sadârete namzet görmeye başladı; bunun için İstanbul’a yürümeyi bi­le planladı. Bu sırada İstanbul’da ağalar saltanatına son verilmiş, âsilerle anlaş­ma zemini hazırlanmıştı. Nihayet hükü­metin zayıf anından faydalanan âsiler, hazırladıkları hücceti kabul ettirdiler. Buna göre Abaza’ya Türkmen ağalığı, İpşir Paşa’ya da Halep beylerbeyiliği ve­rildi. Bundan sonra kapılarında daha fazla asker beslemeye başlayan âsiler, halka da zulümden geri kalmadılar. İpşir Mustafa Paşa 1654’te sadârete tayin edilince, yanında Abaza Hasan ve binlerce sipahi olduğu halde İstanbul’a geldi. Ancak, sebep olduğu hadiseler­den dolayı bu makamda altı ay kadar kalabildi, çok geçmeden de idam edildi. Bu durum karşısında Abaza da önce Türkmen voyvodalığına, bir müddet sonra da Diyarbekir valiliğine tayin edilerek İstanbul’dan uzaklaştırıldı.

 

Mehmed’in tahta çıkışının ilk se­kiz yılında devlet otoritesi çok zedelen­miş, on dört sadrazam denenmiş olmasına rağmen müsbet bir sonuç alına­mamıştı. Son olarak birtakım şartlarla Köprülü Mehmed Paşa sadârete getiril­di. Merkezî otoriteyi kuvvetlendirmek ve ülkede asayişi sağlamak amacıyla birçok kimseyi öldürmek zorunda kalan Köprülü. Abaza’yı önce Halep valiliğine tayin etti, daha sonra da Erde! seferine çağırdı. Bu arada Köprülü’nün sert icraatından kaçanlar Abaza’ya iltihak edi­yorlardı. Abaza ise Köprülü’nün Erdel seferi davetine uymayarak padişahtan, onu sadâretten azletmesini istedi. Dev­let kuvvetleri Macaristan içlerinde düş­manla uğraşırken Anadolu’da büyük bir Celâli isyanı başladı. Abaza, Ilgın’da Anadolu Serdarı Murtaza Paşa emrin­deki bir kuvveti mağlûp ettiyse de kış mevsiminin gelmesi üzerine Halep’e çekildi. Bu arada halk Abaza’dan yüz çevirmiş, emri altındaki kalabalık kuv­vetler erzaksız kalmış ve firarlar art­mıştı. Nihayet, bir komplo neticesinde başta kendisi olmak üzere maiyetinde­ki vezirlerle birlikte Halep’te katledildi. İsyan bastırıldıktan sonra Anadolu’da eşkıya ve silâh araması yapılmış, birçok suçlu yakalandığı gibi 80.000 tüfek de müsadere edilmiştir.

 

DİA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.