Abaka Han

ABAKA HAN

 13-yuzyil-9-1024x653

(ö. 680/1282), İlhanlı hükümdarı (1265-1282). Hülâgü’nun on dört oğlunun en bü­yüğüdür. 631’de (1234) Moğolistan’da doğdu. Babası ile birlikte 1256’da İran’a geldi. Önce Horasan valiliğine ta­yin edildi. Hülâgû’nun Ölümü üzerine emîrler, hatunlar ve şehzadelerden te­şekkül eden kurultayca babasının yeri­ne getirildi (1265). Fakat hükümdarlığı Büyük Han Kubilay tarafından ancak beş yıl sonra tasdik edildi.

 

Abaka, hükümdar olduktan sonra, Kuzey Azerbaycan hâkimiyeti dolayısıy­la önce kuzey komşusu Kıpçak Hanlığı ile mücadeleye girişti ve onlara karşı Kür ırmağı sahilinde bir set kurdurdu. Ancak Kıpçak Hanı Berke Han’ın ölümü ile (1266) bu mücadele sona erdi. Diğer taraftan doğuda Çağatay Hanlığına sa­hip olan ve Horasan’da hak iddia eden Barak Han’ın kalabalık bir ordu ile Ho­rasan’a girmesi, Abaka’nın bu tarafa yönelmesine sebep oldu. Maiyetinde güçlü ve silâhlan mükemmel bir ordu ile Horasan’a giren Abaka, Gazne’den Sind suyuna kadar olan yerleri kendisi­ne bırakmak şartıyla Barak Han’a sulh teklifinde bulunduysa da Barak Han bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine 1270 yılında Herat yakınlarında meyda­na gelen savaşta onu mağlûp ederek Horasan valiliğine kardeşi Yesudar Oğul’u tayin etti. Yesudar Oğul daha sonra Abaka’nın emriyle Mâverâünnehir’e girdi, Buhara ve çevresini yakıp yı­karak büyük tahribatta bulundu.

 

Abaka aslında Budist olmakla bera­ber bazı siyasî düşüncelerle babası Hülâgû gibi hıristiyanlara yaklaştı ve onların müslümanlara. özellikle kutsal topraklar yüzünden Memlükler’e olan düşmanlıklarından faydalanmak istedi. Bu yüzden Memlükler’le babası zama­nında başlayan mücadeleye devam ederek onlara ağır bir darbe vurabil­mek için Avrupa İle kurulmuş münasebetleri geliştirdi. Bununla ilgili olarak önce 1268’de Papa X. Gregore’a bir elçi gönderdi, daha sonra 1274 ve 1276’da da bu tür teşebbüslere devam etti. Ay­nı şekilde 1278’de Papa III. Nikolaus’dan da Abaka’ya elçiler geldi. Fakat bütün bu teşebbüslerden olumlu bir sonuç sağlanamadı ve Abaka Memlük­ler’le tek başına mücadele etmek duru­munda kaldı. Nitekim İlhanlılar’a tâbi olan Anadolu Selçuklu Devleti’nin yar­dım istediği Memlûk Sultanı Baybars. Anadolu’yu “Tatar tahakkümü”nden kurtarmak için harekete geçti ve Elbis­tan ovasında bir Moğol ordusunu boz­guna uğrattı. [31] Ancak Anadolu beylerinden vaad edilen yardı­mı göremeyen Baybars, Kayseri’ye ka­dar ilerlemiş olmasına rağmen geri çekilmek zorunda kaldı. Baybars’ın pe­şinden Anadolu’ya giren Abaka, Anado­lu Türkmen beylerinden ve ahaliden, bir rivayete göre 200.000 kişiyi katletti ve büyük bir tahribatta bulundu. Abaka birkaç yıl sonra Gürcü ve Ermeni kral­lıkları kuvvetlerinin de bulunduğu bir orduyu kardeşi Mengü Timur kuman­dasında Memlükler üzerine gönderdiy­se de bu Moğol ordusu Suriye’de Hu­mus yakınlarında Memlûk kuvvetleri tarafından mağlûp edildi. [32] Bu mağlûbiyete son derece üzülen Aba­ka. üzüntüsünü içki ve eğlence ile gi­dermeye çalıştı. Bu da onun vakitsiz ölümüne sebep oldu. [33]

 

Abaka’nın on yedi yıl süren hüküm­darlığı zamanında ülkede iç karışıklık görülmemiş, istilâ edilen yerlerdeki hal­kın ezilmesine karşı, İlhanlı tebaası ver­gilerin hafifletilmesi sebebiyle nisbeten rahatlamıştır. Abaka. Moğollar arasında hızla yayılan İslâmiyet’i kabul etmemiş, atalarının örf ve geleneklerini koruma­ya çalışmıştır. [34]

Kaynak : Diyanet İslam Ans.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.