1980 Sonrası Türkiye’de Ekonomik Gelişmeler

3. Ekonomik Gelişmeler

1980’den sonra ekonomi önceki dönemlere göre büyük bir değişim gösterdi. 24 Ocak 1980’de alınan kararlar Türk ekonomi anlayışında bir dönüm noktası oldu. Bu kararlara göre ödemeler dengesini düzeltmek, enflasyonu düşürmek, serbest piyasa ekonomisine geçmek ve ihracata yönelik üretimi teşvik etmek temel önceliklerdi. ihracatı artırmak için özel sektöre düşük faizli kredi verilmesi, vergi iadesi ve ucuz döviz bulmada yardım gibi kolaylıklar sağlandı.

Türk dış ticareti
Yıl İthalat (milyon $) İhracat (milyon $) İhracatın ithalatı karşılama oranı (%) Dış ticaret açığı (%) Turizm geliri (milyon $)
1980 7.909 2.910 36,7 63,3 326
1985 11.343 7.958 70,1 29,9 1.482
1990 22.302 12.959 58,1 41,9 3.225
1995 35.709 21.637 60,5 39,5 4.957
2000 54.502 27.774 50,9 49,1 7.636
2007 169.987 107.154 63,0 37,0 13.990
Türk Sanayiinin Türk Dış Ticaretindeki Yeri
İhracat İthalat Yıllara enflasyon oranları
Yıllar Genel (milyon $) Sanayi (milyon $) Sanayi ürünle­rinin ihracatta­ki oranı (%) Genel (milyon $) Ham madde (milyon $) Ham madde­nin ithalatta­ki oranı (%) Yıllar Enflasyon oranı (%)
1980 2.910 1.065 36,6 7.909 6.747 85,3 1980 101,40
1985 7.958 6.049 76,0 11.343 8.853 78,0 1985 44,95
1990 12.959 10.504 81,1 22.302 16.153 72,4 1990 60,30
1995 21.637 19.260 89,0 35.709 25.198 70,6 1995 89,11
2000 27.774 25.518 91,9 54.502 36.010 66,1 2000 54,92
2007 107.154 100.966 94,2 169.987 133.879 78,7 2005 8,18

1980’lerin sonuna gelindiğinde artık yabancı sermaye girişi ve ihracat artmıştır. Dış ticaret tabloları incelendiğinde ihracat ürünleri içinde sanayi ürünlerinin ağırlığının artmaya başladığı ve enflasyon oranlarının düştüğü görülür. Fakat yine de dış ticaret açığı kapatılamamıştır. İ997, 1998, 2001 ve 2008 yıllarında yaşanan ekonomik krizler Türk ekonomisini olumsuz etkilemiştir.

Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak ve dış ticaret açığını kapatabilmek için İMF (Uluslararası Para Fonu) ile anlaşmalar imzalanmıştır. Ocak 2005’ten itibaren Türk lirasından altı sıfır silinmiştir. Serbest piyasa ekonomisinin temel şartlarından biri olan devletin ekonomi üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırmak için Özelleştirme Yüksek Kurulu gibi kurumlar kuruldu. Merkez Bankası, hazırlanan kanunlarla hükümetlerin bankalar üzerindeki etkisini ortadan kaldıracak bağımsız bir yapıya kavuşturuldu. Yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesi için teşvikler verildi. Devletin ekonomideki etkisini en aza indirmek için özelleştirme büyük bir hız kazandı. İhracat teşviklerine devam edildi. Sanayi ürünlerinin toplam ihracat içindeki oranı % 94,2’ye kadar yükseldi. İhracatın artması, turizmin gelişmesi ve turizm gelirleri döviz sıkıntısının azalmasını sağladı. Küreselleşmenin etkisiyle ithalat büyük bir hızla arttı. Dış ticaret açığı günümüzde de en önemli problemlerinden biri olmasına rağmen Türkiye ekonomisi dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girmiştir.

Temel hedefi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi halkının hayat standardını yükselterek diğer bölgelerle arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak, tarımda verimliliği ve iş imkânlarını artırarak millî kalkınma hedeflerine katkıda bulunmak olan GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi), çok sektörlü, bütünleşmiş ve sürdürülebilir bir kalkınma projesidir. Ülkemizin öz kaynaklarıyla yapılmakta olan proje, gelecek kuşaklar için kendilerini geliştirebilecekleri bir ortam yaratılmasını amaçlayan sürdürülebilir insani kalkınma felsefesi üzerine kurulmuştur. Kalkınmada adalet, katılımcılık, çevrenin korunması, istihdam, mekânsal planlama ve alt yapının geliştirilmesi GAP’ın temel stratejileridir. Projenin büyük bir kısmı bitirilmiştir. Kalan kısmı için çalışmalar devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.