Afganistan’ın SSCB Tarafından İşgali

5. Afganistan’ın SSCB Tarafından İşgali

Afganistan’ın SSCB Tarafından İşgali

SSCB İŞGALİNE ABD’NİN BAKIŞI

“Şimdi Afganistan’daki Sovyet Birlikleri tarafından tehdit edilen bölge, büyük bir stratejik öneme sahiptir. Dünya petrolünün ihraç edileninin üçte ikisi burada bulunmaktadır. SSCB’nin Afganistan’a egemen olmak için yaptığı çalışmalar, SSCB Silahlı Kuvvetlerini Hint Okyanusu’na ve petrolün büyük bir bölümünün dünyaya nakledildiği Hürmüz su yoluna 300 mil kadar yaklaştırmıştır. Sovyetler Birliği Orta Doğu petrolünün serbest akışı için büyük bir tehlike oluşturacak stratejik bir konumu sağlamlaştırmaya çalışıyor…”

Dr. Ümit ÖZDAĞ, Değişen Dünya Dengeleri ve Basra Körfezi Krizi, s. 59

Afganistan XIX. yüzyılda kuzeyden Rusya’nın, güneyden İngiltere’nin yayılmacı politikalarının hedefi oldu. İki devlet, 1885’te yaptıkları bir antlaşma ile Afganistan üzerinde denetim bölgeleri oluşturdular. Afganların İngilizlere karşı başlattıkları mücadele neticesinde 1919’da bağımsızlıklarını kazanırken krallık yönetimini kurdular. Krallık idaresi 1973 yılında cumhuriyetin ilanı ile son buldu. Yönetim giderek diktatörlüğe dönüşürken ülkede sosyal huzursuzluklar ve ekonomik sıkıntılar yaşandı. Bu zor şartlar altında 1978 yılında SSCB ile Afganistan arasında “Dostluk, İyi Komşuluk ve İş Birliği Antlaşması” imzalandı. Bu antlaşma ile taraflar, 20 yıl süreyle ülkelerinin güvenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak için birbirleri ile dayanışma içinde olmayı ve karşılıklı olur ile gerekli tedbirleri almayı kararlaştırdılar.

1978 yılı sonlarına doğru Afganistan’da halkın SSCB yanlısı yönetime karşı direniş hareketi başlatması üzerine iktidarda bulunanlar SSCB’den askerî yardım istedi. İki devlet arasında imzalanan dostluk antlaşması gereği SSCB’den çok sayıda uzman ve asker Afganistan’a geldi. Bu arada ülkede iktidar mücadelesi sürdü. Bu gelişmeler üzerine SSCB, 27 Aralık 1979’da gönderdikleri ek kuvvetlerle Afganistan’ı işgal etti.

SSCB’nin Afganistan’ı ele geçirerek Basra Körfezi ve Orta Doğu petrolleri istikametinde önemli bir ilerleme kaydetmesi dünyada büyük tepkiye yol açtı ve birçok devlet tarafından kınandı. Çin, daha sonra da Pakistan meseleyi BM’ye taşıdı. ABD ise SSCB ile yaptığı SALT-II Anlaşması’nı onaylamamış ve Afgan mücahitlerine yardıma başlamıştır.

Sovyet işgaline karşı halk direniş hareketine geçti. “Afgan mücahitleri” özellikle kırsal alanın büyük bölümünü kontrolleri altına aldılar. Bunun üzerine SSCB, Afganistan’a daha fazla kuvvet gönderdiyse de ülkeyi bütünüyle kontrol altına alamadı. Mücahitler kısıtlı imkânlarına rağmen hem Sovyet hem de hükümet askerlerine karşı başarılı mücadele verdiler. Bu arada üç milyon Afgan mülteci, Pakistan’a sığındı.

Bu gelişmeler üzerine Çin, İran, Pakistan, Arap devletleri ve Batılı devletlerin SSCB’ye tepki göstermesi BM’yi harekete geçirdi.

Aynı zamanda Pakistan ve Suudi Arabistan’ın öncülüğünde İslamabad’da olağanüstü İslam Konferansı toplandı. Ancak istenilen sonuç elde edilemedi.

1982’de Afganistan sorununu çözmek üzere BM gözetiminde Afganistan, Pakistan, ABD ve SSCB’nin katılımıyla görüşmeler başladı. Uzun süren görüşmelerden sonra 14 Nisan 1988’de Cenevre’de Afganistan sorununa son veren anlaşma imzalandı. SSCB askerleri 1988-1989 yılı içerisinde Afganistan’dan çekildiler. Bu arada, “mücahit” gruplar birleşerek bir hükümet kurdular. Ancak bu gelişmelerle birlikte gerekli istikrar sağlanamadı. Afganistan’da bu defa iktidar için iç çekişmeler başladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.