1929 Dünya Ekonomik Krizi

E. 1929 DÜNYA EKONOMİK KRİZİ

EKONOMİK DURGUNLUKTAN KRİZE…

1920’lerin ortalarında radyo hâlâ bir yenilikti ve herkes bir radyo almak istiyordu. Amerikalı iki elektrik mühendisi radyo üretecek bir şirket kurdu ve işe koyulmak için bankadan kredi aldılar. Çok başarılı oldular. Taleplere yetecek kadar radyo üretemiyorlardı. Daha fazla işçi çalıştırmak ve daha büyük bir fabrika kurmak için daha çok sermayeye gerek duydular. Banka kredisini uzattılar. Şirket hisselerinin bir bölümünü New York Borsasında (Wall Street) satışa çıkardılar.

1929 Ekonomik Krizinde ABD Borsası

Bu hisseleri birçok kişi aldı. Radyo üretimi daha da arttı. Şirketin kârı yükseldi ve hissedarlar yaptıkları yatırımdan iyi bir gelir elde etmeye başladılar. Radyo üreten başka firmaların da durumu iyiydi.

Bir süre sonra şirket, radyo satışlarının artmadığını fark etti. Çoğu insan tek radyoyla yetiniyordu artık. Şirket ikinci, üçüncü radyo alımlarını teşvik için yeni modeller sundu.

Bir süre artan satışlar daha sonra yeniden düşüşe geçti. Zor bir dönemden geçiliyordu. İnsanlar “lüks” malları değil, temel ihtiyaç ürünlerini almaya bakıyordu. Şirket, işçi sayısını azalttı. Kârlar inişe geçti, şirket hisselerinin değeri düşmeye başladı ve bazı hissedarlar daha fazla para kaybetmeden hisselerini satmaya yöneldi. Bu durum bir panik meydana getirdi. Daha çok sayıda hissedar satışa geçince hisse fiyatları düştükçe düştü. İlk ortaklara kredi veren banka, paranın geri ödenmesini istedi. Şirket borcunu ödeyemeyince iflasını istedi. Bütün işçiler işten çıkarıldı. Hisse alabilmek için borçlanan hissedarlar da finansal açıdan yıkıma uğradılar.

 

1. Ekonomik Kriz Öncesi Dünya

1929 Dünya Ekonomik Krizi, 1929’da başlamış, 1930’lu yıllar boyunca devam etmiş, Kuzey Amerika ve Avrupa’yı merkez almasına rağmen, dünyanın özellikle de sanayileşmiş ülkelerinde yıkıcı etkiler meydana getirmiştir.
I. Dünya Savaşı, özellikle Avrupa dışında üretim kapasitesinin olağanüstü artmasına sebep olmuş, sanayi ülkeleri ihraç ettiği ürünlerle büyük kârlar sağlamıştı. Bununla beraber 1920’lerde tarımsal üretimdeki artış, tarım ürünleri fiyatlarının düşmesine neden olmuştu. Tarım ülkeleri ekonomik büyümeden yeterince faydalanamamıştı.

Amerika’da I. Dünya Savaşı’nın getirdiği zorluklar karşısında küçük şirketler birleşerek savaş sonrasında tekeller oluşturmuşlardı. Öyle ki 1929 yılına gelindiğinde Amerikan ekonomisinin % 50’si üzerinde söz sahibi olan holding sayısı 200 kadardı. Bu da tek bir holdingin bile iflasının ekonomiyi sarsmaya yeteceğini gösteriyordu.

Bu dönemde Amerikan banka ve şirketlerinin çalışma esaslarını düzenleyen yasalar yetersizdi. Hissedar yatırımcıların bilgilendirilmesinde ve denetlemede görülen eksiklikler Amerikan ekonomisinin olumsuz özelliklerindendi.

Amerika, 1924-29 yılları arasında gerçekleştirdiği ihracat fazlası ile dünyanın kredi veren ülkesi konumuna geldi. Bu esnada ülkede otomobil, yapı, elektrik gibi yeni endüstriler gelişmeye başladı. Yeni gelişen endüstrilere talebin fazla olması borsanın spekülatif (yapay) olarak aşırı yükselmesine neden oluyordu. Amerika’nın verdiği kredileri geri alamaması zamanla Amerikan ekonomisini zorda bırakmıştı. Aynı dönemde İngiltere’de para birimi pound (paund)ın aşırı değer kazanması, ihracatta düşüşe ve ekonominin iyice bozulmasına yol açmıştı. Almanya ise savaş tazminatlarını ödemek için karşılıksız para basmış, bu da ülkede hiperenflasyona (aşırı enflasyon) sebep olmuştu.

Dönemin Amerikan ekonomi yönetiminin, krizle ilgili gerekli kararları yerinde ve zamanında almaması krizin büyümesinde etkili olmuştur.

2. Ekonomik Krizin Ortaya Çıkışı (Kara Perşembe)

New York Borsası 1928 yılının başından 1929 yılı Ekim ayının başına kadar olan süreçte gittikçe yükseliyor ve yüksek fiyat/kazanç oranı getiriyordu. Ancak 3 Ekim 1929 tarihine gelindiğinde borsanın yükselişi durmuş hatta birkaç büyük holdingin hisse senetleri düşmüştü. Bu düşüş 21 Ekim günü yabancı yatırımcıların kâğıtlarını ellerinden çıkarmalarıyla hızlandı ve “Kara Perşembe” olarak anılan 24 Ekim 1929 Perşembe günü borsa, dibe vurdu. 1929 yılının fiyatlarıyla 4,2 milyar dolar yok oldu. Bu süreçte çok sayıda banka batmış, binlerce insanın mal varlığı yok olmuştu. Bu insanlar, açlığa sürüklendi, sebze ve meyve yetiştirip satarak yaşamaya çalıştılar. Piyasadaki para bir anda yok olduğu için insanlar ihtiyaçlarını karşılamada takas yoluna giderek bir nevi değiş-tokuş ekonomisine geri döndüler. Maddi varlıklarıyla beraber sosyal konumlarını ve ruh sağlıklarını da kaybettiler. Bunalımın etkileri II. Dünya Savaşı’na kadar yaklaşık 10 yıllık bir dönemde devam etti.

1929 Ekonomik Kriz ABD GrafikKriz en çok sanayileşmiş şehirleri vurmuş, bu kentlerde bir “işsizler ve evsizler ordusu” oluşturmuştur. Bunalımdan etkilenen birçok ülkede inşaat faaliyetleri durmuş; tarım ürünü fiyatlarındaki % 40-60’lık düşüş, çiftçileri ve kırsal bölge nüfusunu kötü etkilemiştir. Talebin beklenmedik düzeyde düşmesi nedeniyle madencilik alanı krizin en fazla etkilediği sektörlerden biri olmuştur. Ekonomik kriz dünyada 50 milyon insanın işsiz kalmasına, yeryüzündeki toplam üretimin % 42 oranında ve dünya ticaretinin de % 65 oranında azalmasına sebep olmuştur. 1929 yılına kadar dünyada oluşan diğer krizlere bakıldığında dünya ticaretinin en fazla % 7 oranında düştüğü düşünülürse 1929 bunalımının ne derece etkili olduğu görülebilir. Ekonomik kriz farklı ülkelerde değişik tarihlerde sona ermiştir.

3. Krizin Türkiye’ye Etkileri

1929’DA “YERLİ MALI” YEMİNİ
İki dünya savaşı arasında, tam üç büyük ekonomik durgunluk ve daralma yaşanır. Yaygınlığı, şiddeti ve sonuçları açısından, 1929’daki “Büyük yerli malıBuhran” bunlar arasında en sarsıcı olanıdır. Bunalımın etkisiyle uluslararası ticarette ortaya çıkan daralma, Türkiye’yi de etkiler ve korumacı-devletçi iktisat politikalarına yöneltir. Dış ticaret ve döviz üzerinde devlet denetimini artıran Türkiye, bir yandan ithalata miktar kısıtlamaları getirirken öte yandan gümrük vergilerini yükseltir. Ulusal sanayii güçlendirme yolunda halk hem tasarrufa hem de yerli malı kullanmaya özendirilir.

Bu amaçla, 4 Nisan 1929’da İstanbul Darülfünununda (İstanbul Üniversitesi) düzenlenen “Yerli Malı Kullanma ve Koruma” konulu toplantıda gençlik, yerli malı kullanmaya yemin eder. Bu toplantıdan çıkan bir başka sonuç da “Yerli Malları Haftası”nın ilan edilmesidir.

İlerleyen günlerde, “yerli malı kullanımı”nı yaygınlaştırmak amacıyla, Atatürk’ün de direktifleriyle bir cemiyet kurulur. Başkanlığını, TBMM Başkanı Kazım Özalp’ın yürüttüğü “Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti”, Aralık 1929’da çalışmalarına başlar. Cemiyet; propaganda çalışmaları, düzenlediği “Yerli Malları” haftaları ve sergilerle “yerli malı” kullanımını bir alışkanlığa dönüştürmeye çalışır.

Cemiyetin, İhap Hulusi, Nurettin Kenan gibi imzalar taşıyan afişlerinde, “Bir avuç fındık, bir yığın sağlık!”, “Üzüm, incir, fındık ye! Hem sana yarar hem bana.” gibi sloganlar bulunuyordu.

Popüler Tarih, Nisan 2002, Sayı: 20, s. 106

1929 Ekonomik Krizde Türkiye'nin İhracat ve İthalatı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.