Türklerde Devlet Teşkilatı Ünitesi Kavramları

Türklerde Devlet Teşkilatı Ünitesi Kavramları

Kut Anlayışı: Devlet idaresinde güç, hükümdarlık yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanma.

Tümen: On bin askerden oluşan birlik, beraber­lik kudreti

Miğfer: Savaş için tasarlanmış özel bir kask (başlık) türüdür. Kişisel koruma teçhizatlarından en eskisidir.

Ri’cat: Çekilme, geri dönme, vazgeçme.

Şad: Türklerde şehzadelerin ordu komutanlığı unvanı.

İkili Teşkilat: Bu sistem ilk kez Büyük Hun Devleti’nde uygulanmıştır. Devletin yönetim ola­rak doğu-batı diye ikiye ayrılmasıdır.

Kurultay: İlk Türk Devletleri’nde devlet işlerinin görüşülüp karara bağlandığı meclis.

Toy: Türk Devletleri’nde resmi bir görüşme ga­yesiyle toplanılan veya Türk boylarının, belli bir amaç doğrultusunda bir araya geldikleri toplantı.

Hacib: Sarayda divan üyeleri ile hükümdar ara­sındaki yazışmaları düzenleyen kişi.

Atabey: Türk – İslam Devletleri’nde şehzadeleri yetiştirmekle görevli kişi.

Gulam: Türk – İslam Devletleri’nde kölelerden o­luşan, hükümdarı korumakla görevli olan askeri birliklerdir.

İkta: Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergi veya gelirlerinin asker ve­ya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık ve­rilmesidir.

Payitaht :Başkent, İstanbul’un Osmanlı Dönemi’nde kullanılan resmi adlarından biri.

Ekber-Erşed: Osmanlı Devleti’nin Arayış Yılları Dönemi’nde şehzade katlini engellemek için ge­tirilen sistem. Buna göre padişahın ölümünden sonra hanedanın en yaşlı ve en akıllısı hüküm­dar olacaktı.

Reaya: Halk (yönetilenler)

Harem: Korunan, mukaddes ve muhterem yer. Osmanlı Sarayı’nda bir bölüm olup padişahın ö­zel hayatının geçtiği yer.

Devşirme: Osmanlı, Kapıkulu Ocakları’na asker ve saraya hizmetli yetiştirmek üzere Hristiyan gençlerin toplanması usulü.

Babıali: Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde sadrazamlık binasına veya daha geniş anlamıy­la Osmanlı Hükümeti’ne verilen isim.

Nafia Nezareti: Bayındırlık Bakanlığı

Mütesellim: Osmanlı Devleti’nde taşra görevleri­ne beylerbeyi, sancakbeyi olarak tayin edilen ve­zir veya beylerin görevlerini teslim almak üzere, önceden gönderdikleri memur.

Ulufe: Yeniçerilere üç ayda bir verilen maaş.

Serdarı Ekrem: Osmanlı Devleti’nde padişahın vekili olarak savaşı yöneten kişiye verilen unvan.

Liva: İki alaydan oluşan askeri oluşuma ve bu o­luşumun kumandanına verilen ad. Ayrıca mülki­ye sınıfından olan mutasarrıfların idaresinde bu­lunan memleket parçası.

Kanuni Esasi: 23 Aralık 1876’da ilân edilen Türk tarihi ve Osmanlı Devleti’nin ilk anayasası

Mebus: Milletvekili

Hareket Ordusu: Merkezi Selânik olan ve 31 Mart İsyanı’nı bastıran ordu.

Teceddüt Fırkası: Mondros Ateşkes Antlaşması’nın imzalanmasından sonra İttihat ve Terakki Partisi 5 Kasım 1918’de yaptığı son kongresinde partiyi kapatarak Teceddüt Fırkası adını almışlardır.

Manda ve himaye: Mandater sistem. İtilaf Devletleri’nin Wilson İlkeleri’ne ters düşmemek için icat ettiği farklı bir sömürgecilik anlayışı. Za­yıf olan devletler güçlenene kadar bir başka dev­letin himayesi altında kalacaktır.

Güçler Birliği: Yasama, yürütme ve yargı’nın TBMM’nin bünyesinde toplanması.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.