Yükselme Dönemi Osmanlı Siyasi Tarihi

 YÜKSELME DÖNEMİ

OSMANLI SİYASİ TARİHİ

  • Yükselme döneminde Osmanlı, İstanbul’u fethetti. Balkanlar’da sınırlarını genişletti. Anadolu’nun siyasi birliğini kurdu. Ticaret yollarını denetim altına aldı. İslam dünyasının liderliğini ele geçirdi. Karadeniz, Ege ve Akdeniz’e egemen oldu. Askeri, siyasi ve ekonomik yönden dönemin en güçlü devleti haline geldi. Siyasi ve ekonomik sorunlarını kendi görüşleri doğrultusunda çözdü. Başka devletlerle görüş birliği içinde olma ve onların desteğini sağlama gereği duymadı.
  • İstanbul, jeopolitik öneminden dolayı daha önce birçok kez kuşatılmış; fakat, coğrafi konumu savunmaya elverişli olduğu için alınamamıştı. Bu dönemde ise Bizans, askeri ve siyasi yönden zayıflamıştı. Avrupa’dan gelebilecek ciddi bir tehlike yoktu. Varna ve II. Kosova savaşlarıyla Batı’nın cesareti kırılmıştı. Papa’nın siyasal gücünün zayıflığı da bir avantajdı.

II.MEHMET (FATİH) DÖNEMİ   (1451-1481)

İstanbul’un Fethi:

  • Fatih, doğudan ve batıdan gelecek tehlikeleri önlemek için, Karaman ve Mora üzerine sefer düzenledi. Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nı yaptı. Surları yıkmak üzere toplar döktürdü. Çanakkale’ye donanma, Balkanlara ordu gönderdi.
  • Bizans, surlarını tamir ederek silahlarla donattı. Haliç’i kapattı. Avrupa’dan yardım istedi. İmparator, yardım alabilmek için, Katolik ve Ortodoks kiliselerini birleştirmek istedi; fakat, halk buna karşı çıktı.
  • Papa, haçlı kurulması için çağrıda bulundu. Fakat sadece Venedik, Ceneviz ve Mora’dan yardım alındı. (Bu durum, Papa’nın siyasal gücünün azaldığını gösterir. Venedik ve Ceneviz ise, dini değil, ekonomik kaygılarla yardıma gelmişlerdir.)

İstanbul’un fethine etki eden faktörler:

  • İstanbul’un jeopolitik konumunun önemi.
  • Toprak bütünlüğünü sağlama isteği.
  • Bizans’ın kışkırtıcı faaliyetlerini önleme isteği.
  • Haçlı ittifaklarının sona ereceği düşüncesi.
  • İstanbul’un, Batı için bir üs konumunda olması.
  • Batı sınırının güvenliğini sağlama isteği.
  • Önemli ticaret yollarının İstanbul’dan geçmesi.
  • Muhammed’in, şehri alacak kişiyi övmesi.

İstanbul kara ve denizden kuşatıldı. Venedik, Ceneviz ve Rum gemilerinin Osmanlı donanmasını yararak İstanbul’a ulaşması üzerine, karadan çektirilerek Haliç’e bir donanma indirildi. 53 günlük bir kuşatmadan sonra İstanbul alındı. Şehir yağmalanmadı. Halkına zarar verilmedi. (29 Mayıs 1453)

İstanbul’un Fethinin Sonuçları:

a) Türk Tarihi Açısından:

  • Osmanlı’nın jeopolitik önemi arttı.
  • Askeri, siyasi ve ekonomik açıdan stratejik bir yapıda olan İstanbul başkent yapıldı.
  • Yükselme ve imparatorluk dönemi başladı.
  • Toprak bütünlüğü sağlandı.
  • Boğazların savunması kolaylaştı.
  • Anadolu ebediyyen Türk yurdu haline geldi.
  • Ticaret yollarının kontrolü kolaylaştı.
  • İstanbul önemli bir kültür merkezi haline geldi.
  • Osmanlı’nın İslam dünyasında saygınlığı arttı.
  • Hristiyanlara can ve mal güvenliği sağlandı.
  • Ortodokslar gerçek din hürriyetine kavuştular.

b) Dünya Tarihi Açısından:

  • Bin yıllık Bizans İmparatorluğu sona erdi.
  • Ortaçağ kapandı, Yeniçağ başladı.
  • Osmanlı’nın stratejik önemi arttı.
  • Hristiyan birliğinin kurulması önlendi.
  • Batı dünyası önemli bir askeri üssünü
  • Barutun gücünün önemi anlaşıldı. Krallar bu gücü kullanarak derebeylik rejimini yıktılar.
  • Ticaret yollarının Osmanlı kontrolüne geçmesi Avrupa’da, yeni arayışlara yol açtı. Bu durum Coğrafi Keşifler’in başlamasına etki etti.
  • Fatih’in hoşgörüsü, özgür düşünceye saygısı ve bilim adamlarını koruması Avrupa’yı etkiledi.
  • İstanbul’dan Roma’ya giden bilim adamları Rönesans’ın başlamasına etki ettiler.
  • Venedik ve Ceneviz’in çıkarları Bu nedenle, fethe en şiddetli tepkiyi gösterdiler.
  • Kara ve deniz kuvvetlerinin işbirliği yapmasının önemi anlaşıldı.

Fetihten Sonra Alınan Önlemler:

  • Haçlı birliğinin kurulmasına önayak olabilecek Venedik’e bazı ticari imtiyazlar
  • Bizans’ın mirasına sahip çıkabilecek Mora Despotluğu ve Trabzon Pontus Rum Devleti yıkıldı.
  • Ortodoks Kilisesi himaye edilerek, Hristiyan birliğini önleme, Osmanlı’nın hoşgörüsünü kanıtlama, Ortodoks Kilisesi’ni kontrol altına alma, Katoliklere karşı bir güç oluşturma ve Rumların desteğini sağlama hedeflendi.

 Fatih’in Batı Siyaseti:

Amaç:

  • Avrupa birliğinin kurulmasını önlemek.
  • Balkanlar’da Osmanlı hakimiyetini pekiştirmek.
  • Sınırları Batı yönünde genişletmek.

Sırbistan, Mora, Eflak, Boğdan, Bosna, Hersek ve Arnavutluk Osmanlı topraklarına katıldı.

Not: Mora, Boğdan ve Hersek üzerinde kesin denetim ancak II. Bayezid döneminde sağlanmıştır.

Osmanlı – Venedik Savaşı (1463-1479):

  • Venedik ile 16 yıl savaşıldı; fakat, sonuç alınamadı. Yapılan barışa göre: “Venedik vergi verecek, Osmanlı ülkesinde ticari imtiyazlardan yararlanacak ve İstanbul’da sürekli elçi bulunduracaktı.”
  • İtalya Seferi: Batı Roma’yı almak üzere sefere çıkıldı. Napoli Krallığı’nın elindeki Otranto alındı. Fatih’in ölümü üzerine Otranto elden çıktı.

 Fatih’in Karadeniz Siyaseti:

Amaç:

  • Ceneviz’in üstünlüğüne son vermek.
  • Karadeniz’i bir Türk gölü haline getirmek.
  • İpek Yolu üzerinde kesin denetim kurmak.
  • Karadeniz kıyılarının güvenliğini sağlamak.

Önce Ceneviz’in elindeki Azak, Kefe ve Menküb kolonileri alındı. Daha sonra Kırım alınarak özerk bir eyalet haline getirildi.

Fatih’in Anadolu Siyaseti:

Amaç:

  • Anadolu’nun Türk siyasi birliğini kurmak.
  • Hristiyan devletlerin Anadolu’daki egemenliğine son vererek, sınırların güvenliğini sağlamak.
  • Cenevizlilerden Amasra, Rumlardan ise Trabzon alındı. Trabzon Pontus Rum Devleti yıkıldı. Anadolu bütünüyle Türk hakimiyetine alındı.

 İsfendiyar Beyliği’nden Sinop, Karaman Beyliği’nden ise Konya ve Karaman alınarak bu beyliklere son verildi. Anadolu birliği yönünde önemli bir adım atıldı. Karaman Beyliği bir tehlike olmaktan çıktı. Osmanlı ile Akkoyunlu karşı karşıya geldiler.

Otlukbeli Savaşı (1473):

  • Osmanlı ile Akkoyunlu arasında, “Anadolu’nun hakimiyeti” mücadelesi vardı. Osmanlı’nın güçlenmesini istemeyen Akkoyunlu yenilgiye uğratıldı. Akkoyunlu Devleti yıkılma sürecine girdi. Osmanlı sınırları Doğu Anadolu’ya kadar genişledi.

Osmanlı – Memluk İlişkileri:

  • Osmanlı’nın Anadolu’da siyasi birliği kurmaya çalışması ve Hicaz su yollarının onarımını üstlenmek istemesi, Memluk Devleti ile ilişkileri bozdu.

Fatih’in Ege Siyaseti:

 Amaç:

  • Venedik ve Ceneviz’in üstünlüğüne son vermek.
  • Korsan saldırılarını önleyerek, Batı kıyılarının ve ticaret yollarının güvenliğini sağlamak.
  • Ceneviz‘den Taşoz, Semadirek, Gökçeada, Bozcaada, Sisam ve Limni adaları alındı.
  • Venedik‘ten Midilli ve Eğriboz adaları alındı.
  • Saint Jean (Sen Jan) şövalyelerinin elindeki Rodos kuşatıldıysa da alınamadı.

Dönemin Diğer Özellikleri:

  • İlk altın para bastırıldı. Topkapı Sarayı yapıldı.
  • Sahn-ı Seman ve Fatih medreseleri açıldı.
  • Memur yetiştirmek için Enderun Okulu açıldı.
  • Devşirme kökenlilerin bürokraside etkinliği arttı.
  • Padişahın Divan başkanlığı yapması terk edildi.
  • Defterdar ve Kazasker sayısı ikiye çıkarıldı.

Kanunname-i Al-i Osman:

Örfi hukuk yeniden düzenlenerek sistemli bir Kanunname haline getirildi. Padişahın güç ve otoritesi pekiştirildi. Kanunmame’ye göre:

  • Şahısların değil, devletin sürekliliği önemlidir.
  • Başa geçen kişi gerekirse kardeşini öldürebilir.
  • Ölen kişinin yerine, İstanbul’a gelerek devlet adamlarının onayını alan şehzade padişah olur.

II.BAYEZİD DÖNEMİ   (1481-1512)

  • Kardeşinin hükümdarlığını kabul etmeyen Cem, isyan etti. Başarılı olamayınca Memluklere sığındı. Karaman beylerinden destek alarak Anadolu’ya geldi; fakat, yine başarılı olamadı. Rumeli’ye geçmek üzere Rodos şövalyelerine sığındı. Şövalyeler tarafından Fransa’ya gönderildi. Oradan da Vatikan’a götürülerek Papa’ya teslim edildi. Sıkıntılı bir hayat sürdü. 1495’de vefat etti.

Sonuç:

  • Cem’in Rodos Şövalyeleri’ne ve Papa’ya sığınmasıyla olay bir dış sorun haline geldi.
  • Avrupa’da haçlı ümidi doğdu.
  • Memluk ile ilişkiler iyice bozuldu.
  • Balkanlar’da fetih hareketi yavaşladı.
  • Karaman Beyliği yeniden sorun oldu.
  • İspanya Müslümanlarına yeterli yardımın ulaştırılmasını önledi.

Diğer Gelişmeler

  • Karaman sorunu kesin bir biçimde çözümlendi. Boğdan ve Hersek üzerinde tam denetim kuruldu.
  • İspanya’daki Beni Ahmer Devleti bu dönemde yıkıldı. Osmanlı, Hristiyan Engizisyon mahkemelerinin işkencelerinden kaçan Müslümanları Kuzey Afrika’ya, Yahudileri ise Rumeli’ye yerleştirdi.
  • Memluk Devleti ile ilk kez savaşıldı. Fakat, sonuç alınamadı. Çukurova Memluklere bırakıldı.
  • İnebahtı Savaşı’nda Venedik yenilgiye uğratılarak İnebahtı, Mo­don, Koron ve Navarin limanları alındı (1499). Osmanlı ilk önemli deniz zaferini kazandı. Mora’da kesin hakimiyet kuruldu. Ege ve Akdeniz egemenliğinin yolu açıldı.
  • Safevi Devleti, Anadolu’da halkı isyana teşvik etti. Kışkırtmalar sonucu Şahkulu İsyanı çıktı. Böylece, iki yüz yıllık bir mücadele süreci başladı. ll. Bâyezid isyanı bastırmakta gevşek davrandı. Şehzade Selim, bu durumu bahane ederek babasına baş kaldırdı. Yeniçerilerin de desteğini alarak başa geçti. (Bu şekilde taht değişimi Osmanlı tarihinde tek örnektir. Kanunname’ye aykırıdır.)

Not: Bayezid döneminde, akıl hastalarını tedavi etmek üzere Bâyezid Darüşşifası kurulmuş; üretimin kalite ve standardı ilk kez belli prensiplere bağlanmıştır.

I.SELİM (YAVUZ) DÖNEMİ   (1512-1520)

Osmanlı – İran İlişkileri:

  • Taraflar arasındaki mücadelenin temel nedeni, Anadolu’da hakimiyet kurma yarışıdır. Safevilerin bu amaçla Anadolu’da şiilik propagandası yapması ve halkı kışkırtması bir savaşın çıkmasına yol açtı. Çaldıran Savaşı’nda İran kuvvetleri yenilerek Tebriz’e girildi (1514).
  • Doğu Anadolu Osmanlı hakimiyeti altına girdi.
  • Şiilik sorunu bir süre için çözümlendi.
  • İran hazinesi ve bazı bilginler İstanbul’a getirildi.

Anadolu Birliğinin Kurulması:

  • Turnadağ Savaşı ile, doğu ve güney seferlerinin önünde bir engel oluşturan Dulkadiroğulları Beyliği’ne son verildi (1515). Daha sonra Rama-zanoğulları da Osmanlı hakimiyetini kabul etti.
  • Anadolu’nun siyasi birliği tamamlandı.
  • Osmanlı’nın Memluk ile komşu olması, bu devletle ilişkileri iyice bozdu.

Osmanlı – Memluk İlişkileri:

  • Taraflar arasındaki mücadelenin temel nedeni İslam dünyasında üstünlük kurma yarışıdır. Memluk’un, Hicaz su yollarının onarımıyla ilgili Osmanlı teklifini reddetmesi, Anadolu birliğinin kurulmasını önlemeye çalışması ve İslam ülkelerinin Osmanlı’ya gönderdiği hediyelere el koyması ilişkileri iyice bozdu.
  • Yavuz, Türk İslam birliğini kurmak ve Baharat Yolu’nu denetim altına alarak Avrupa’yı ticari yönden Osmanlı’ya bağımlı hale getirmek üzere Mısır Seferi’ne çıktı. Mercidabık Savaşı kazanılarak Suriye ve Filistin alındı (1516). Ordu kışı Şam’da geçirdi. Ertesi yıl Sina Çölü geçilerek Ridaniye Savaşı kazanıldı. Mısır alındı (1517).
  • Memlûk Devleti yıkıldı. Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır alınarak Türk-İslam birliği kuruldu.
  • Baharat Yolu denetim altına alındı. Fakat Coğrafi Keşifler Baharat Yolu’nun önemini azalttı.
  • Halifelik Osmanlı’ya geçti. Osmanlı, İslam dünyasının siyasi ve dini lideri haline geldi.
  • Mukaddes Emanetler İstanbul’a getirildi.
  • Mısır hazineleri ve bol miktarda ganimet alındı.
  • Osmanlı ilk kez Kızıldeniz’e ulaştı.

I. SÜLEYMAN (KANUNİ) DÖNEMİ   (1520-1566)

İç İsyanlar:

  • Kanuni’nin hükümdarlığının ilk yıllarında bazı olumsuzluklar yaşandı. Canberdi Gazali, Memlûk Devleti’ni yeniden kurmak üzere, Suriye’de “siyasi” nitelikli bir isyan çıkardı. Ahmet Paşa, sadrazamlık makamına atanmadığı için, Mısır’da “şahsi” nitelikli bir isyan çıkardı. Baba Zünnun, vergilerin attırılmasını bahane ederek, Anadolu’da isyan çıkardı. Kalender Çelebi, tımarlarının elinden alınması üzerine, Anadolu’da isyan çıkardı. Devlet güçlü olduğu için, isyanları kolaylıkla dağıtmayı başardı.

Avrupa’nın Siyasi Yapısı:

  • Denizlerde Venedik ve Ceneviz gücünü kaybetmiş; İspanya ve Portekiz onların yerini almıştı. Kara Avrupası’nda ise Kutsal Roma Germen (Alman) İmparatorluğu ve Avusturya Krallığı vardı.
  • Alman İmparatoru Şarlken, büyük ve güçlü bir devlet kurmuş; İspanya ve Macaristan’ı kontrol altına almış; Avusturya krallığını kardeşi Ferdinand’a bırakmıştı. Alman İmparatoru Şarlken ile Fransa İmparatoru I. Fransuva arasında Avrupa’nın üstünlüğü mücadelesi vardı. Şarlken’in bir yandan Akdeniz’e, öte yandan Orta Avrupa’ya egemen olmak istemesi Osmanlı’yı da rahatsız etmekteydi. Fransa, Almanya’ya karşı Osmanlı’nın ve Alman Protestanlarının desteğini kazanmaya çalışıyordu.

Osmanlı – Macar İLİŞKİLERİ

  • Macaristan, Avrupa’ya geçişte tampon bir bölge özelliği taşıyordu. Macarların vergi ödememeleri üzerine, Kanuni Batı’ya ilk seferini düzenleyerek Belgrat’ı aldı ve askeri bir üs haline getirdi.
  • Fransuva’nın Şarlken’e esir düşmesi üzerine Fransa Osmanlı’dan yardım istedi. Almanya’nın güçlenerek Avrupa hristiyan birliğini kurmasını istemeyen Osmanlı, Fransa’nın yardım teklifine olumlu karşılık verdi. Macar seferine çıkıldı.

Mohaç Meydan Savaşı (1526):

  • Macar ordusu iki saat içinde yenilgiye uğratıldı.
  • Başkent Budin (Budapeşte) alındı.
  • Macaristan, Osmanlı himayesinde tampon bir devlet haline getirildi.
  • Osmanlı’nın Orta Avrupa’da hakimiyeti pekişti.
  • Osmanlı – Avusturya mücadele süreci başladı.

Osmanlı – AVUSTURYA İLİŞKİLERİ

I.Viyana Kuşatması (1529):

  • Avusturya’nın Macaristan’ın içişlerine karışması üzerine sefere çıkıldı. Budin geri alındı. Viyana ilk kez kuşatıldı. Fakat, hazırlık yetersiz olduğu ve mevsim koşulları uygun olmadığı için alınamadı.

İstanbul Antlaşması (1533):

  • Ferdinand’ın Budin’i kuşatması üzerine Avusturya seferine çıkıldı. Doğu’da Safevi tehlikesi çıktığı için, Avusturya’nın barış teklifi kabul edildi:
  1. Avusturya arşidükası, protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayılacak.
  2. Avusturya her yıl 30.000 altın vergi verecek.
  3. Macaristan ile Avusturya arasındaki antlaşmaları Osmanlı padişahı onaylayacak.
  4. Avusturya uyduğu süre, anlaşma geçerli olacak.

 Sonuç ve Önemi:

  • Avusturya, Osmanlı’nın üstünlüğünü kabul etti.
  • Osmanlı’nın en güçlü devlet olduğu anlaşıldı.
  • Osmanlı, Macaristan üzerinde söz sahibi oldu.

Not: Daha sonra Avusturya antlaşmayı bozdu. Macaristan üçe ayrıldı: Budin, doğrudan Osmanlı ‘ya katıldı. Erdel, özerk bir eyalet haline getirildi. Macaristan’ın kuzeyi ise Avusturya’ya bırakıldı.

OSMANLI – FRANSA İLİŞKİLERİ

  • Avrupa birliğini önlemek ve Akdeniz ticaretini yeniden canlandırmak üzere Fransa’ya kapitülasyon hakları tanındı. Buna göre:
  • Fransız tüccarlar Osmanlı ülkesinde serbestçe ticaret yapacak; vergi indiriminden yararlanacak.
  • Fransız tüccarlar ile Türkler arasındaki davalara Türk mahkemesi bakacak.
  • Fransız tüccarların kendi aralarındaki davalara Fransız yargıç bakacak.
  • Osmanlı ülkesinde ölen Fransız tüccarların mal ve eşyası varislerine verilecek.
  • Bu haklardan, Fransa limanlarında Türk tüccarlar da yararlanacak.

Notlar:

  • Venedik’e sadece ekonomik imtiyazlar verilmişken, Fransa’ya hukuki haklar da tanınmıştır.
  • Kanuni, ileri görüşlü davranarak, antlaşmanın kendi dönemiyle sınırlı olacağını belirtmiştir.
  • Kapitülasyonlar bir bağış şeklinde verilmiş; fakat, sonradan Osmanlı ekonomisini çökertmiştir.

EGE ve AKDENİZ’DE FETİHLER:

  • Rodos Adası alınarak Ege bir Türk denizi haline geldi. Batı kıyılarının güvenliği sağlandı.
  • Cezayir, Barbaros Hayrettin Paşa’nın ülkesiydi. Barbaros Osmanlı hizmetine girerek Kaptan-ı Derya oldu. Ülkesi de Osmanlı’ya katıldı.
  • Preveze Deniz Zaferi: Osmanlı’nın denizlerde üstünlüğünün giderek artması üzerine kurulan ve Venedik, Ceneviz, Papalık, İspanya ve Portekiz’den oluşan haçlı donanması Akdeniz tamamen Osmanlı egemenliğine girdi (1538).
  • Trablusgarp ve Bingazi Rodos şövalyelerinden alınarak Kuzey Afrika’da hakimiyet pekiştirildi.
  • Cerbe Deniz Zaferi: Haçlı donanması yenilerek, Batı Akdeniz’de hakimiyet pekiştirildi.
  • Malta Kuşatması: Kuzey Afrika’nın güvenliğini sağlamak üzere kuşatıldı; fakat, alınamadı.

 Osmanlı – İran İlİşkİlerİ

  • Safevilerin Anadolu’da şiileri kışkırtması ve Doğu Anadolu’yu almak istemesi üzerine üç kez sefer düzenlendi. Amasya Antlaşması imzalandı. Tebriz, Bağdat, Musul ve Basra alındı. Basra Körfezi ‘ne ulaşılarak Hint Okyanusu ile bağlantı kuruldu. 

HİNT DENİZ SEFERLERİ

  • Portekiz, Hint Okyanusu’na ulaşarak Müslüman ülkelerin çoğunu işgal etti. Osmanlı, baharat yoluna işlerlik kazandırmak, Hac yolunun güvenliğini sağlamak ve Müslüman devletlere yardım etmek üzere dört kez sefer düzenledi.
  • Seferlere gereken önem verilmediği ve donanma okyanus şartlarına uygun olmadığı için başarılı olunamadı. Uzakdoğu’da Portekiz egemenliği pekişti. Baharat yolu ve Hint ticareti kesin olarak elden çıktı. Fakat, seferler toprak yönünden kazançlı oldu. Yemen ve Umman alındı. Sudan ve Habeşistan kıyıları Osmanlı kontrolüne girdi.
  • Zigetvar Seferi: Avusturya’nın, Macar topraklarına saldırması üzerine sefere çıkıldı. Zigetvar alındı (1566). Kanuni’nin ölümü üzerine geri dönüldü.

Not: Süleyman, en uzun süre başta kalan padişahtır. Birçok alanda hukuki düzenleme yaptığı için kendisine Kanuni unvanı verilmiştir. Osmanlı, her yönden en parlak düzeye ulaşmıştır.

SOKULLU DÖNEMİ   (1564-1579)

  • Sokullu Mehmet Paşa, Kanuni’nin son iki yılı, II. Selim dönemin tamamı ve III. Murat’ın ilk beş yılında sadrazamlık yaptı. Tarihin akışında rol oynadığı ve döneme damgasını vurduğu için, dönem kendi adıyla anılmıştır.
  • Sakız Adası Cenevizlilerden alınarak Batı Anadolu’nun güvenliği sağlandı.
  • Kıbrıs Adası fethedilerek Doğu Akdeniz’de kesin egemenlik kuruldu. Güney kıyılarının ve Mısır yolunun güvenliği sağlandı (1570).
  • İnebahtı Yenilgisi: Kıbrıs’ın alınması üzerine harekete geçen haçlı donanması Osmanlı donanmasını ağır bir yenilgiye uğrattı (1571).
  • Tunus İspanyollardan alınarak Kuzey Afrika’da Osmanlı egemenliği pekiştirildi.
  • Lehistan Osmanlı himayesine girdi. Osmanlı nüfuzu Baltık Denizi’ne kadar uzandı.
  • Portekiz’in müdahalesi üzerine Osmanlı Fas’a asker gönderdi. Vadi’üs-Seyl Savaşı kazanıldı (1577). Fas, Osmanlı himayesine girdi. Kuzey Afrika’da Osmanlı hakimiyeti pekişti.

KANAL PROJELERİ

a) Don – Volga Kanalı: Sokullu, bu nehirler arasında küçük bir kanal açma girişiminde bulundu.

 Amaç:

  • Karadeniz ile Hazar’ı birleştirmek.
  • Kırım’ın ve Karadeniz’in güvenliğini sağlamak.
  • Rusya’nın Karadeniz’e inmesini önlemek.
  • İran savaşlarında donanmadan yararlanmak.
  • Kafkas Türkleriyle doğrudan bağlantı kurmak.

b) Süveyş Kanalı: Sokullu, Akdeniz ile Kızıldeniz arasında bir kanal açmayı düşündü.

Amaç:

  • Coğrafi keşiflerin olumsuz etkilerini kırmak.
  • Hint ticaretini yeniden Akdeniz’e yöneltmek.
  • Avrupalıların Uzakdoğu’daki baskısını önlemek.
  • Doğu sınırlarının güvenliğini sağlamak.
  • Basra Körfezi ve Kızıldeniz’in güvenliğini sağlamada Akdeniz donanmasından yararlanmak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.