Kurtuluş Savaşında Cepheler Ünitesi Ders Notu Konu Özeti

KURTULUŞ SAVAŞINDA CEPHELER ÜNİTESİ

DERS NOTU KONU ÖZETİ

SAVAŞLAR VE SONUÇLARI

• İngilizler Musul, İskenderun, Antep ve Kilis’i, Fransızlar ise Adana, Mersin ve Osmaniye’yi işgal etmişlerdi. Gizli antlaş-malara göre Fransa’da kalması gereken Musul İngilizler tarafından işgal edilmişti. Fransa, buna itiraz ederek, Musul karşılığında İngiltere’den Antep, Urfa ve Maraş’ı aldı. Anadolu’da ilk yerel halk direnişi Adana yöresinde Fransız ve Ermenilere karşı başladı. Fransa, 1920’de Maraş ve Urfa’yı boşalttı. Ankara Antlaşması ile de Antep ve Adana’yı terk etti.

• Kuva-i Milliye birlikleri ise, Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı kuruldu. İzmir’in işgalinden sonra, Ayvalık’tan başlaya-rak tüm Ege’ye yayılan çeşitli direniş cepheleri oluşturuldu. Balıkesir ve Alaşehir Kongreleri’nde Batı Cephesi’nin kurulması kararlaştırıldı. Sivas Kongresi’nden sonra Kuva-i Milliye birlikleri arasında kumanda birliği sağlanmaya başlandı. Fakat Yunan ilerleyişi kesin bir biçimde ancak düzenli ordunun kurulmasıyla durdurulabildi.

Cepheler

DOĞU CEPHESİ

• Ermeniler, çeşitli intikam alayları kurarak Doğu Anadolu’da faaliyete başladılar. Olayları incelemek üzere Batılılar, General Harbord başkanlığında bir komisyon kurdular. Harbord Raporu ile Ermeni iddialarının asılsız olduğu ilan edildi. Buna rağmen Ermeniler isteklerinden vazgeçmediler. Doğu İlleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Kongresi’ni toplayarak, Ermeni saldırılarına karşı bazı tedbirler aldı. Daha sonra İtilaf Devletleri, Sevr Antlaşması’nı zorla Türk milletine onaylatmak üzere Yunanlılarla birlikte Ermenileri de hare-kete geçirdiler. TBMM Kazım Karabekir’i Doğu Cephesi komutanlığına atadı. Ermeniler yenilerek barış iste-diler:

Gümrü Antlaşması (3 Aralık 1920 ):

a) Kars, Iğdır, Ardahan ve Artvin alınarak, Aras Nehri sınır çizildi.
b) Ermenistan Sevr’in geçersizliğini kabul etti.
c) İlişkilerin geliştirilmesi kararlaştırıldı.

Sonuç ve Önemi:

• TBMM’nin ilk askeri ve siyasi başarısıdır.
• Doğu cephesi kapandı. Doğu’daki güçlerin bir kısmını diğer cephelere aktarma imkanı oluştu.
• Sevr Antlaşması uluslararası düzeyde ilk kez Ermenilerce reddedildi.
• Ermeniler Sevr’deki haklarından vazgeçtiler.
• TBMM’nin varlığı Ermenilerce tanındı; siyasi etkinliği arttı; güç, otorite ve saygınlığı pekişti.
• Ermenilere karşı kazanılan zafer İtalya ve Fransa’nın Anadolu’dan çekilme kararını etkiledi.
• Ermenilerden sonra Gürcülerle komşu olundu. Batum sorunundan dolayı bu devletle karşı karşıya gelindi.

Not: Daha sonra Ermenistan ve Gürcistan Sovyet Rusya’ya bağlandılar.

BATI CEPHESİ

• TBMM’nin kurduğu düzenli ordu bu cephede savaşmıştır. Kurtuluş Savaşı’nın kaderini belirleyen muha-rebeler yapılmış, her askeri başarı beraberinde siyasi kazançlar getirmiş, bağımsızlığımız dünya devletle-rine kabul ettirilmiştir.

Birinci İnönü Savaşı:

• Çerkez Ethem, düzenli ordunun kurulmasına karşı çıkarak isyan etti. Daha önce İzmir ve Bursa’yı işgal eden Yunanlılar, bu isyanı fırsat olarak değerlendirerek, Ankara’ya doğru harekete geçtiler. Düzenli ordunun kurulmasını önlemek, yeni yerler işgal etmek, TBMM’nin otoritesini kırmak, güçlerini kanıtlayarak İtilaf Dev-letleri’nden daha çok destek almak istediler. İsmet Paşa komutasındaki düzenli birlikler üstünlük sağladı. Hem Yunan ordusu hem de Çerkez Ethem kuvvetleri yenilgiye uğratıldı (6-10 Ocak 1921).

Sonuç ve Önemi:

• Düzenli ordu ilk sınavını başarıyla verdi.
• Halkın ordu ve TBMM’ye güveni arttı.
• Çerkez Ethem yenilerek iç güvenlik sağlandı.
• Kuva-i Milliye ve Düzenli Ordu taraftarları arasındaki tartışmalar sona erdi.
• TBMM’nin kendine olan güveni arttı. Anayasa ve İstiklal Marşı’nı kabul etti.
• Sevr’in zorla Türk milletine kabul ettirilemeyeceği anlaşıldı.
• S. Rusya, TBMM ile Moskova Antlaşması’nı imzalayarak Misak-ı Milli’yi resmen tanıdı.
• İtilaf devletleri arasındaki görüş ayrılıkları açığa çıktı.
• İtalya ve Fransa sorunu barış yoluyla çözmeye yönelerek Londra’da bir konferansın toplanmasını İn-giltere’ye kabul ettirdiler.

Londra Konferansı:

• Doğu ve Güney’de kazanılan zaferler, I. İnönü Savaşı’nın kazanılması ve Çerkez Ethem isyanının dağı-tılması, İtilaf Devletleri’nin hesaplarını bozdu. Yunanlılara güvenleri sarsıldı. TBMM ile S. Rusya arasındaki yakınlaşma da kendilerini rahatsız etti. İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığı arttı. İtalya ve Fransa, sorunu barış yoluyla çözmek ve daha fazla zarara uğramamak için, İngiltere’yi barışa zorladılar. TBMM ve Yuna-nistan’ın katılacağı bir konferans toplamayı başardılar. İtilaf Devletleri, iki taraf arasındaki görüş ayrılığın-dan yararlanmak için, TBMM ve İstanbul Hükümeti’ni birlikte çağırdılar (21 Şubat-12 Mart 1921).

• İtilaf Devletleri’nin temel amacı Sevr’i hafifleterek TBMM’ye kabul ettirmek, milli mücadelenin daha da güçlenmesini önlemek ve TBMM – Sovyet Rusya yakınlaşmasını önlemekti.

• TBMM, İtilaf Devletleri’nin Sevr’e yönelik emellerini bilmesine rağmen konferansa katıldı. Bu durumu, ta-nınması için bir fırsat olarak değerlendirmek, barıştan yana olduğunu göstermek ve Misak-ı Milli’nin propa-gandasını yapmak için bir fırsat olarak değerlendirmek istedi.

• Konferansa, İstanbul Hükümeti adına Tevfik Paşa, TBMM Hükümeti adına da Bekir Sami Bey başkanlı-ğındaki heyetler katıldı. Konferans sırasında Tevfik Paşa’nın sözü TBMM üyelerine bırakması İtilaf Devletle-ri’nin beklentilerini bozdu. TBMM heyeti, Misak-ı Milli sınırları ve kapitülasyonlar konusunda taviz vermeyin-ce herhangi bir antlaşma yapılmadan konferans dağıldı.

Sonuç ve Önemi:

• İtilaf Devletleri TBMM’nin varlığını hukuken kabul ettiler.
• TBMM’nin barıştan yana olduğu kanıtlandı; İtilaf Devletleri’nin aleyhteki iddiaları çürütüldü.
• Misak-ı Milli resmi olarak Avrupa kamuoyuna anlatıldı ve yapılacak barışın esasları belirtildi.
• Osmanlı yönetimi TBMM’nin gücünün önemini anladı.
• Batılıların Sevr’den taviz verebileceği anlaşıldı.
• İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılıkları arttı.
• Rusların TBMM’ye yönelik kuşkuları ortadan kalktı. S. Rusya, TBMM ile Moskova antlaşmasını imzalayarak Misak-ı Milli’yi kabul etti.
• Batılıların ulusal bağımsızlığımızı tanımak istemedikleri; dolayısıyla silahlı mücadelenin sürdürülmesi ge-reği açığa çıktı.
• Yunan kuvvetleri tekrar saldırıya geçmek üzere toparlanma fırsatı buldular.

Moskova Antlaşması (16 Mart 1921):

• Ortak düşman karşısında bulunan Sovyet Rusya ile TBMM, dayanışma gereği duydular. I. İnönü Savaşı’nı kazanması ve Londra Konferansı’nda İtilaf Devletleri ile anlaşma yapmaması, Rusya’nın TBMM’ye güvenini artırdı. TBMM ile anlaştı:

a) Her millet kendi geleceğine kendisi karar verir.
b) Sovyet Rusya Misak-ı Milli’yi tanımaktadır.
c) İki taraftan birinin tanımadığı bir antlaşmayı diğeri de tanımayacaktır.
d) Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında yapılmış olan antlaşmalar geçersizdir.
e) S. Rusya kapitülasyonlardan vazgeçmiştir.
f) Batum’un Gürcistan’a bırakılması koşuluyla, Gümrü ile çizilen sınır geçerlidir.
g) Boğazlarla ilgili alınacak kararlar, Türkiye’nin egemenlik haklarını zedelememelidir.

Sonuç ve Önemi:

• I. İnönü Savaşı’nın siyasi sonucudur.
• TBMM’nin diplomatik başarısıdır.
• S. Rusya Misak-ı Milli’yi kabul etti.
• Taraflar birbirlerinin bağımsızlığını tanıdı.
• Doğu sınırının güvenliği arttı.
• Doğudaki güçlerin bir kısmı batıya aktarıldı.
• Fransa ve İtalya’nın Anadolu’yu boşaltma kararı almaları üzerinde etkili oldu.

Türk – Afgan Dostluk Antlaşması:

• Diğer Müslüman devletler gibi, Afganistan da Türk halkının bağımsızlık savaşını desteklemişti. İlişkilerin daha da geliştirilmesi için bir antlaşma yapıldı. Afganistan, TBMM’nin varlığını tanıyan ilk Müslüman devlet oldu. Karşılıklı olarak bağımsızlığa saygı duyma ve emperyalizme karşı işbirliği yapma kararları alındı (1 Mart 1921).

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu:

• I. İnönü Savaşı’ndan sonra, TBMM’nin kendine olan güveni ve devlet kurma azmi arttı. Devletin temel or-ganlarını oluşturmak üzere, “milli egemenlik”, “güçler birliği”, “meclisin üstünlüğü”, “tek meclis” ve “meclis hükümeti” ilkelerine dayanan yeni bir anayasa kabul edildi (1921).

İstiklal Marşı’nın Kabulü:

• I. İnönü Savaşı’ndan sonra devlet kurma azminin artması üzerine milli marş kabul edildi. Yeni Türk dev-leti, milli marşını kabul ederek bağımsız yaşama arzusunu sembolleştirdi (12 mart 1921).

İkinci İnönü Savaşı

• Londra Konferansı’nda isteklerini diplomatik yolla TBMM’ye kabul ettiremeyen İngilizler, Yunanlıları tekrar harekete geçirerek Sevr’i zorla benimsetmeyi denediler. Yunanlılar da böylece eski yenilginin intikamını al-mayı, güçlerini kanıtlamayı ve yeni yerler işgal etmeyi hedeflediler. Eskişehir ve Afyon üzerinden saldırı başlattılar; fakat, yenildiler. M. Kemal, “Siz orada sadece düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz” diyerek İsmet Paşa’yı kutladı (23 Mart-1 Nisan 1921).

Sonuç ve Önemi:

• TBMM ve orduya duyulan güven pekişti.
• Düzenli orduya gönüllü katılımlar arttı.
• Batı kamuoyu ve İslam dünyasında yankı yaptı.
• İsmet Paşa tümgeneralliğe terfi etti.
• İtalya, Anadolu’dan çekilme kararı aldı.
• Fransa, TBMM ile anlaşma koşullarını görüşmek üzere Ankara’ya bir temsilci gönderdi.

• Not: İnönü Savaşları’nın temel işlevi, düşmanı oyalayarak ilerlemesini önlemektir. Ayrıca, düzenli ordu-nun kuruluşu tamamlanmış, İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığını artırmış, İtalya’nın Anadolu’dan çekilme süreci hızlanmış, Fransa’nın Anadolu üzerindeki ümitleri kırılmıştır. Böylece kesin başarıya ulaşmanın yolu açılmıştır.

• Kütahya – Eskişehir Savaşları:

• İnönü yenilgileri Yunanlılar için onur kırıcı oldu. Tüm güçleriyle saldırarak, intikam almak, güçlerini kanıt-lamak ve Sevr’i zorla kabul ettirmek istediler. İsmet Paşa komutasındaki birlikler 40.000 kayıp verdi. Ordu toparlanmak üzere Sakarya Nehri’nin doğusuna çekildi (10-25 Temmuz 1921)

Sonuç:

• Kütahya, Eskişehir, Afyon ve Bilecik kaybedildi.
• Kuva-i Milliye’ye geri dönme fikri ileri sürüldü.
• Fransa, Ankara’ya gönderdiği temsilciyi geri çağırdı; biraz daha beklemeyi uygun gördü.
• Daha önce Anadolu’dan çekilmeye karar vermiş olan İtalya, çekilme işlemini yavaşlattı.
• Yenilgiden komutanlar sorumlu tutuldu. Tartışmalar Meclis’i bunalımın eşiğine getirdi.

• M. Kemal, “Komutan ne kadar değerli olursa olsun, komuta ettiği askeri birlikler gerekli askeri nitelik-lerden yoksunsa eğer, ne o komutan ne de komuta ettiği birlikler başarı kazanamaz.” diyerek komutanla-rı savundu. Kendisine yetki verilirse, ordunun başına geçebileceğini belirtti.
• Başkomutanlık Yasası:

• M. Kemal’e başkomutanlık görevi ve ayrıca üç ay süreyle meclis adına karar alabilme yetkisi verildi. M. Kemal, devlet işlerinde tek başına hareket etme imkanına kavuştu (5 Ağustos 1921).

 Tekalif-i Milliye Emirleri:

• Savaş yıllarında devletin gelirleri giderlerini karşılamıyordu. Bu nedenle ordunun ihtiyaçlarını karşılamak zorlaşıyordu. M. Kemal, ordunun ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kendisine verilen yetkiyi kullanarak bazı emirler çıkardı. Buna göre:

• Halk elindeki silah ve cephaneyi üç gün içinde teslim edecek.
• Her ev bir çift çorap ve çamaşır verecek.
• Tüm demirci, dökümcü ve marangozlar ordunun emrine alınacak.
• Taşıtı veya binek hayvanı olanlar her ay yüz kilometre askeri taşımacılık yapacak.
• Tarım ürünlerinin yüzde kırkına, bedeli sonradan ödenmek üzere el konacak.

• Her ilçede bir Tekalif-i Milliye Komisyonu kuruldu. Emirlerin uygulanması için İstiklal Mahkemeleri gö-revlendirildi. Ordunun ihtiyaçları halktan temin edilerek, ordu yeni savaşa hazırlandı.

Sakarya Savaşı:

• Yunanlılar, Ankara’yı ele geçirmek üzere harekete geçtiler. M. Kemal, “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır; o satıh bütün vatandır” diyerek, ilk kez uygulanan bir savaş taktiğiyle Yunan taarruzunu kırdı (23 Ağustos-12 Eylül 1921).

Sonuç ve Önemi:

• M. Kemal, mareşal rütbesi ve gazi ünvanı aldı.
• Taarruz üstünlüğü TBMM tarafına geçti.
• İngiltere’de yönetime karşı muhalefet arttı.
• TBMM’nin uluslararası siyasi etkinliği arttı.
• İngilizlerle esir değişimi konusunda anlaşıldı.
• Sovyet cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması imzalandı.
• Yunanistan Megali İdea’ya ulaşamayacağını anladı.
• İtilaf Devletleri arasında görüş ayrılığı iyice pekişti; aralarındaki siyasi birlik bozuldu.
• İtalya Anadolu’dan tamamen çekildi.
• Fransa ile Ankara Antlaşması imzalandı.
• İtalya ve Fransa’nın geri çekilmesiyle siyasi alanda yalnız kalan İngilizler, TBMM’ye ateşkes çağrısında bulundular.

Kars Antlaşması (13 Ekim 1921):

• TBMM ile Sovyet cumhuriyetlerinden Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan arasında imzalandı.

• Moskova’nın bir tekrarı ve tasdiki niteliğindedir.
• Doğu sınırını kesin bir çözüm ve güvenceye kavuşturdu.
• Uluslararası alanda birlikte hareket edilmesi kabul edildi.

Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921):

İmzalanmasına etki eden faktörler:

• Fransa’nın güneydeki direnişi kıramaması,
• Ermeni ve Yunanlıların yenilgiye uğratılması,
• TBMM’nin Sovyet Rusya ile yakınlaşması,
• Sakarya Savaşı’nın kazanılması,
• Fransız kamuoyunda tepkinin artması.

Yapılan antlaşmaya göre:

a) Hatay dışında bugünkü Suriye sınırı belirlendi.
b) Boşaltılan yerlerde genel af ilan edildi.
c) Savaş esirleri serbest bırakıldı.
d) Hatay’da resmi dilin Türkçe olması ve Türklere kültürel hakların tanınması kabul edildi.

Sonuç ve Önemi:

• Diplomatik bir başarıdır. İlk kez bir İtilaf devleti Misak-ı Milli’yi resmen tanıdı.
• İtilaf Devletleri arasında bölünme yaşandı.
• İngiltere, Türk devletinin daha da güçleneceğinden korkarak antlaşmayı önlemeye çalıştı.
• Güney sınırındaki savaş sona erdi. Buradaki birlikler batıya aktarıldı.
• Misak-ı Milli’ye aykırı bir biçimde Hatay ülke sınırları dışında kaldı.
• Dış siyasette güçlü olmanın içte de güçlü olmaya bağlı olduğu kanıtlandı.

İtilaf Devletleri’nin Barış Önerisi:

• Anlaşma Devletleri, Türkiye ile Yunanistan’a bir ateşkes önerisi verdiler (22 Mart 1922):

• Taraflar ordularını araç ve gereç yönünden güçlendirmeyecekler.
• İki taraf birlikleri arasında askerden arındırılmış bir bölge olacak.
• Müttefikler arası bir komisyon Türk ordusunu ve askeri durumunu denetleyecek.

• Türk tarafı, barıştan yana olduğunu; fakat, denetim altına girmeyi kabul etmeyeceğini, bunun egemenlik ve bağımsızlık haklarımıza aykırı olduğunu Anlaşma Devletleri’ne bildirdi.

Büyük Taarruz (26 Ağustos – 18 Eylül 1992):

• M. Kemal, Sakarya Savaşı’ndan sonra büyük bir gizlilik içerisinde taarruz hazırlığı başlattı. Doğu ve gü-neydeki birlikler Batı Anadolu’ya kaydırıldı. Orduya taarruz eğitimi verildi. Dışarıdan silah ve malzeme alındı. İstanbul’dan Anadolu’ya silah ve cephane kaçırıldı. Halkın fedakarlık yapması ve tüm imkanlarını seferber etmesi istendi.

• M. Kemal, aldığı tedbirleri Meclis’te anlattı. Meclis’in kendisine olan güveni arttığı için Başkomutanlık gö-revi süresiz olarak uzatıldı.

• M. Kemal, 26 Ağustos’ta taarruz emri verdi. 30 Ağustos’ta Dumlupınar Meydan Muharebesi kazanılarak Yunan kuvvetleri bozguna uğratıldı. Türk kuvvetleri 9 Eylül’de İzmir’i, 18 Eylül’de Bursa’yı işgalden kurtardı-lar. Anadolu toprakları Yunanlılardan temizlendi.

Sonuç ve Önemi:

• Ulusal kurtuluş mücadelesinde bir dönüm noktasıdır.
• Muharebeler dönemi kapandı, diplomatik mücadele dönemi başladı.
• İtilaf Devletleri koşulsuz olarak bağımsızlığımızı tanımak zorunda kaldılar.
• Türk halkının hürriyet ve bağımsızlık düşüncesi gerçekleşti.
• Doğu Trakya yöresini savaşmadan kurtarma imkanı doğdu.

• İngiltere, TBMM kuvvetlerinin Marmara Bölgesi’ne girmesi halinde Türklerle savaşacağını duyurdu. Fakat, savaşı göze alamadı. Çünkü:

• Yunan kuvvetleri Anadolu’dan atılmıştı.
• İngiltere sömürgelerinden destek alamıyordu.
• İtalya ve Fransa İngiltere’ye destek vermeyeceklerini açıklamışlardı.
• İngiliz kamuoyunun hükümete karşı tepkisi artmıştı.
• M. Kemal, Rusya’nın da işe karışabileceğini ileri sürerek İngiltere’yi diplomatik alanda zor durumda bı-rakmıştı.
• Tüm bu nedenlerle, İngiltere tek başına mücadele etmeyi göze alamadı.

• İngiliz Hükümeti, Fransa ve İtalya’nın da etkisiyle, TBMM ile görüşmeyi kabul etti. Görüşmelere Yunanis-tan ve Osmanlı temsilcileri katılmadılar. Yunanistan, görüşmelere katılmamakla, Anlaşma Devletleri’ne kar-şı tepkisini dile getirmek istedi. İtilaf Devletleri ile TBMM arasında Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı. Böylece, Lozan Barış Antlaşması’na giden yol açıldı.

Mudanya Ateşkes Antlaşması
(11 Ekim 1922)

a) 15 Ekim’den itibaren Türk-Yunan savaşı sona erecektir.

b) İstanbul ve Boğazlar, Büyük Millet Meclisi Hükümeti yönetimine bırakılacaktır.

c) İtilaf Devletleri’nin askerleri Lozan Antlaşması’na kadar İstanbul’da kalacak, antlaşmadan altı hafta sonra İstanbul boşaltılacaktır.

d) Yunanistan, Doğu Trakya’yı (Meriç Nehri’nin sol sahiline kadar olan bölgeyi) on beş gün içerisinde boşal-tacaktır.

e) Doğu Trakya’nın devir-teslim işlemi, İtilaf Devletleri’nin aracılığıyla, otuz gün içinde yapılacaktır.

f) Lozan Konferansı’nın bitimine kadar Türkler Doğu Trakya’da sekiz bin asker bulunduracaktır.

Sonuç ve Önemi:

• Misak-ı Milli büyük ölçüde gerçekleştirildi. Doğu Trakya savaşılmadan kurtarıldı. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli geri alındı.

• Yunanlılar Anadolu üzerindeki ideallerini gerçekleştiremediler.

• İngiltere’de hükümet değişikliği oldu. Hükümet istifa etmek zorunda kaldı.

• İstanbul ve Boğazlar bölgesinin TBMM’ye bırakılması, Osmanlı Devleti’nin hukuken sona ereceğini açığa çıkardı.

• Askeri mücadele dönemi kapandı, siyasi mücadele dönemi başladı.

• Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanma süreci başladı.

• İtilaf Devletleri varlığımızı ve bağımsızlığımızı tanımak zorunda kaldılar.

Not:Damat Ferit görevden ayrıldı. Tevfik Paşa hükümeti kuruldu. İstanbul yönetimi TBMM ile yakınlaşma ge-reği duydu, TBMM’ye işbirliği çağrısı yaptı. Fakat, başından beri milli mücadeleye karşı cephe almış olan bir yönetimle birlikte çalışılamayacağı için, TBMM bu öneriyi kabul etmedi ve bir süre sonra saltanatı kaldırdı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.