Uluslararası Terörizm

Uluslararası Terörizm

Değişik şekillerde tanımlanan terörizm, korku ve panik havası oluşturmak amacıyla bir veya birden fazla kişi tarafından zor ve şiddete başvurma eylemidir. Diğer bir tanım itibarıyla da terörizm, diğer birey ve gruplara karşı belli politik hedefler doğrultusunda şiddet kullanarak veya şiddet kullanma tehdidinde bulunarak yıldırma ve korkutma eylemidir. Amaçlarını, taleplerini dramatize ederek dile getirmek için zor ve şiddet yöntemini kullanmaktır. Terörizmin amacı, devletlerin ve halkların rasyonel düşünmesini engellemektir. Terörizm, halklar üzerinde korku salmayı amaçlar. İnsanlara sürekli olarak bir parkta, bir alışveriş merkezinde, bir tren istasyonunda, bir eğlence merkezinde ya da bir havaalanında saldırıya uğrayabilecekleri korkusunu yaşatır.

Çoğu zaman yerel talepleri olan ve yerel düzeyde faaliyet gösteren terörist örgütler, zaman zaman uluslararası koruma imkânlarından yararlanarak eylemlerini uluslararası alana taşımaktadırlar. Terörist örgütler arasında para, lojistik destek, barınma, pasaport, haberleşme ve eylem konusunda yardımlaşmalar söz konusu olabilmektedir.

Terörizm, bireysel ve devlet destekli olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ancak bu iki ana ayrımı da açmak gerekir. Çünkü bunlar farklı amaç ve toplumsal temellere dayanan veya farklı koşulların ortaya çıkardığı grup ya da eylemler olabilir. Dolayısıyla bunlar içinde de yeni bir ayrıma gitmek gerekir. Bireysel terörizm, tek bir birey tarafından işlenen ve herhangi bir organizasyona sahip olmayan terör olabileceği gibi bir grup ya da organizasyona dayalı terör şeklinde de olabilir ki bu grup aynı zamanda terörist örgüt olarak nitelenir.

Terörist örgütler, belli bir toplumsal sınıfın taleplerini dile getirmek amacıyla olabileceği gibi bir etnik grubun talepleri adına da ortaya çıkmış olabilir. Bunların ortaya çıkışları ya mevcut yönetimlerin karşılayamayacakları ölçülerde talepleri olmasından ya da mevcut koşulların demokratik araçlardan yararlanarak taleplerini dile getirmeye uygun olmamasından kaynaklanabilir. Bunlar arasından özellikle özerklik ya da bağımsızlık talepleri adına ortaya çıkan gruplara bazıları ayrılıkçı gruplar veya terörist gruplar derken, bazıları özgürlük savaşçıları ya da ulusal kurtuluş savaşçıları gibi adlar verebilmektedir.

Diğer taraftan devlet destekli terörizm, devletin kendi istihbarat birimleri aracılığıyla yönettiği ve yönlendirdiği eylemler biçiminde olabileceği gibi bir başka terör örgütünün desteklenmesi şeklinde de ortaya çıkabilir. Bunların dışında bir başka devlet terörizmi de devletin doğrudan resmî araçlarıyla kendi halkı ya da bir başka halk üzerinde şiddet kullanmasıdır. Bu ikinci grupta yer alan terörizm çokça kullanılan bir yöntem olmakla beraber, devletin terörist olmayacağı ya da terörist tanımı dışında tutulması gerektiği tezinden hareketle karşı çıkılmakta ve bu nedenle genellikle tartışmaya açık bir kavram niteliğine bürünmektedir.

Modem terörizmin temel özelliklerinden biri oldukça sık ve sürekli hale gelmesidir. 1970Tİ yıllardan beri terör dolayısıyla binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Terör, genellikle yumuşak hedeflere yönelmektedir. Yani iyi korunan hedeflerden ziyade istasyonlar, tesisler ve insanlar hedef seçilmektedir. Modern terörizmin bir diğer özelliği de bu tür eylemlerin hazırlık ve uygulama aşamalarında yüksek miktarda para, silah ve patlayıcıya gerek duyulmaya başlamış olmasıdır. Olaylar, bunların terör örgütlerinin ellerinde bol miktarda olduğunu göstermiştir.

Modem terörizmin önemli bir özelliği, 1960’lar öncesinden farklı olarak yüksek bir örgütsel desteğe dayanmasıdır. Modem terörizmin medyanın sansasyonel haberleriyle etkisini artırma imkânına kavuşmuş olması da bir diğer önemli özelliğidir. Medya kuruluşları bilerek ya da bilmeyerek terörizmin temel amaçları arasında yer alan kendini duyurma, propaganda ve kitleler üzerinde korku salma amacına yardım etmektedir.

Modern terörizmin diğer bir özelliği de devletler tarafından desteklenmeleridir. Bu destek para bakımından olduğu gibi diplomatik kolaylıklar sağlayarak, pasaport imkânlarıyla, uzmanlık yardımı, eğitim kampları sağlama, silah yardımı, patlayıcı temin etme ve eylemleri meşrulaştırıcı ideolojik destek sağlama gibi çok çeşitli şekillerde olmuştur ya da olmaktadır. Terörizmin hedefi olan ülke tarafından suçlu ve eşkıya olarak nitelenen bir terör örgütü, diğer bir devlet ya da devletler tarafından özgürlük için mücadele eden gruplar (freedom fighters) veya ulusal kurtuluş savaşçıları (fighters for national liberation) veyahut muhalif gruplar olarak tanımlanabilmektedir.

Uluslararası toplum tarafından terörün her türlüsü kınanmakta ve lanetlenmektedir. Çünkü terörizm, ahlaki olmayan yöntemleri kullanmakta ve insanlığın standartlarını aşmaktadır. Ancak sadece bazı grupların değil, bazı devletlerin bile amaçlarına terörist yöntemlerle varmaya çalıştıkları da bir gerçektir. Devletlerin terörizmi bir araç olarak kullanmaları üç şekilde ortaya çıkmaktadır. Bunlar:

  • Devletin, doğrudan kendi halkı ya da bir başka halk üzerinde şiddet kullanması.
  • Devletin, doğrudan kendi istihbarat birimleri tarafından başka ülkelerde terörist faaliyetlerde bulunması.
  • Devletin, diğer terörist örgütlerle iş birliği yaparak ya da destek sağlayarak onlar aracılığıyla amaçlarını gerçekleştirmeye çalışması.

Bu bağlamda terörizmin de devletler tarafından kullanılan diğer şiddet ve güç unsurları gibi bir tür savaş yöntemi olarak kabul edildiğini belirtmek gerekir. Burada asıl önemli fark rakibe hazırlık imkânı tanınmaması, kitleleri şok etmesi, rastgelelik içermesi ve çoğu zaman da masum ve silahsız insanların hedef seçilmesidir. Devlet terörizmini denetim altına almak kolay değildir. Çünkü korsan devletler denen terörizme başvuran zayıf devletler ya da bundan yararlanan büyük devletler faaliyetlerini yine gizlilik içinde sürdürme eğilimindedirler. Bu konuda şimdiye kadar gösterilen çabaların bir işe yaramadığı görülmüştür. Sonuç almak için bu tür devletlerin bizzat kendilerinin terörizmi bırakmaya karar vermeleri gerekmektedir.

Terörizmin amacı mevcut siyasal yapıyı, iktidar yapısını ve politikayı değiştirmekse bu amaçların pek gerçekleşmediği görülmektedir. Bu eylemlerin sonucunda çoğu zaman terörü düzenleyenlerin aleyhine olacak politikalar gündeme gelmektedir. Dolayısıyla teröristlerin nadiren başarılı oldukları görülmektedir. Arkadaşlarını hapisten kurtarma, fidye karşılığı adam kaçırma, bir banka soyma veya bir uçak düşürme teröristler için taktik başarılar olarak görülürken; bir bölgenin bağımsızlığına ya da özerkliğine kavuşmasını veya hükümetin düşürülmesini sağlamak bir stratejik başarı olarak nitelenmekte fakat bu konuda amaca ulaşmak her zaman mümkün olmamaktadır.

Terör örgütlerinin amaçları sadece adını duyurmak ve kamuoyunun dikkatini çekmek, yani propaganda olabilir. Bu tür eylemler özellikle iletişim araçları tarafından geniş kitlelere duyurulduğu için eylemi yapanlar amaçlarına ulaşmış sayılabilir. Terör örgütleri böylece eylemi gerçekleştirme nedenlerini duyurma ve kendi propagandalarını yapma imkânını elde etmiş olurlar.

Terörist eylemlerin demokratik ülkelerde fazla başarılı olamadıkları görülmektedir. Konuşma, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün söz konusu olduğu ve siyasal katılımın eşit koşullarda herkese açık olduğu ülkelerde terör örgütleri halktan büyük bir destek görmemektedir. Bu tür ülkelerde terör örgütleri, kamuoyunun hükümetin yanında yer almasıyla marjinal bir örgüt olarak kalmaktadır.

Her türlü eylemi göze almış insanları içinde barındıran terör örgütlerine karşı kesin bir mücadele ve etkili bir şekilde sonuç almanın zorluğu ya da imkânsızlığı ortadadır. Özellikle demokrasilerde ve açık toplumlarda insanların birçok özgürlükten yararlanmaları ve polis teşkilatının bir yığın kısıtlamaya tabi olması, terörizmi durdurmayı ulaşılamaz bir amaç haline getirmektedir. Yine de demokrasiler bu konuda bir avantaja sahiptir. Çünkü demokrasiler barışçıl değişime izin verir ve kamuoyu terörizm aleyhine girişimlerde hükümete destekte bulunur.

Uluslararası birçok konuda iş birliği yapan devletlerin terörü önlemek için de daha fazla koordinasyon içinde olmaları gerekmektedir. Bu tür iş birliği girişimleri kesin bir çözüm olmamakla beraber yararlar sağlayabilir. Bu konuda geçmişten günümüze çalışmalar devam etmekle beraber bu bağlamda önemli bir sorun da kimin terörist olduğudur. Acaba bir devlet için terörist olan, diğerleri için özgürlük savaşçısı ya da ulusal kurtuluş savaşçısı olarak nitelenmeye devam edecek midir? Aşırılar kimler? Devletler, diğer devletler üzerinde bir politik baskı oluşturmak ya da politik amaçlarına ulaşmada bir pazarlık unsuru olarak kullanmak için terörizmi ve teröristleri desteklemeye devam edecek midir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.