Türkiye ve Avrupa Birliği

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ

1. TÜRKİYE’NİN AB SERÜVENİ

A) ANKARA ANTLAŞMASI VE KATMA PROTOKOL

Türkiye, AET’ye başından beri ilgi gösterdi. Bu kuruluşun ileride Avrupa’da siyasal bir bütünleşmeye de gideceğini düşünerek, kuruluşun dışında kalmak istemedi.

Türkiye 31 Temmuz 1959’da AET’ye resmen başvurdu. Kuruluş tarafından verilen cevapta, Türkiye’nin kalkınma düzeyinin tam üyeliğin gereklerini yerine getirmeye yeterli olmadığı belirtildi ve tam şartları oluşuncaya kadar geçerli olacak bir ortaklık anlaşması imzalanması önerildi. Bu gelişmeler sonucunda 12 Eylül 1963’te Ankara Antlaşması imzalandı. Ancak Ankara Antlaşması, geçiş dönemi hükümleri ve tarafların üstleneceği yükümlülükleri belirten Katma Protokol(1973) öngörüldüğü şekilde uygulanamadı. AB ve Gümrük Birliği’nin temsil ettiği kalkınma modeli dışarıya açık, bütünleşmeyi öngören bir model iken, ülkemize 1970’li yıllarda içe dönük “ithalat ikamesi” ne dayalı politikalar uygulandı.

AB ile başlangıçta sadece ekonomik olan sorunlar, Yunanistan’ın 1980’de Topluluğa tam üye olması ile siyasi boyut da kazandı. Çünkü AB’ye üyeliğin kabulü için oy birliği şartı ve diğer ülkeler gibi Yunanistan’ın da veto hakkı vardır. Türkiye ile ilgili sorunların kendi politikasına uygun şekilde çözümü için Yunanistan’ın veto hakkını kullanması sonucu Topluluk ile Türkiye arasındaki ilişkiler dondurularak mali işbirliğine son verildi.

B) TÜRKİYE’NİN GÜMRÜK BİRLİĞİ’NE GİRİŞİ

Türkiye’de 12 Eylül 1980’de askeri darbe olunca, demokrasi askıya alındı. Bu da AET le ilişkilerin bozulmasına yol açtı. 1983’te Parlamento Seçimlerinin yapılması ve demokratik koşulların yavaş yavaş geri gelmesine karşın AET, Türkiye ile olan ilişkilerin düzeltilmesini geçiştirdi.

Türkiye, Ankara Antlaşması’nda öngörülen yükümlülükler henüz tamamlanamamış olmasına karşın bu antlaşmaya dayanarak 14 Nisan 1987’de tam üye olmak üzere başvurdu, ancak olumlu yanıt alamadı. Süren müzakereler sonucunda 1 Ocak 1996’da Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği yürürlüğe girdi.

C) AVRUPA BİRLİĞİ’NİN GENİŞLEME SÜRECİ VE TÜRKİYE

AB, 1993 Kopenhag Zirvesi’nde aldığı kararlar uyarınca eski Varşova Paktı üyesi olan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerini kapsayan bir genişleme süreci başlattı. Ancak Türkiye bu genişleme kapsamına alınmadı.

1999 Helsinki’de gerçekleştirilen Avrupa Konseyi Zirve Toplantısı’nda Türkiye’nin adaylık statüsü tanındı. 2011’de AB Bakanlar Konseyi, Türkiye için Katılım Ortaklığı Belgesi’ni kabul etti.

2003’te TBMM’de AB uyum komisyonu kuruldu. 2005’te başlayan tarama süreci, 2006’da tamamlandı. Türkiye, 20 Ocak 2006’da Kıbrıs sorununu çözümüne yönelik yeni bir planı BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a sundu.

Bu planda, Türk limanlarının kısımlara açılması karşılığında KKTC’nin izolasyonların kaldırılması istendi. 28 Şubat 2008’de AB tarafından hazırlanan Dördüncü Katılım Ortaklık Belgesi, AB resmi gazetesinde yayımlandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.