2. Dünya Savaşı Öncesi Japonya’daki Gelişmeler

a)  JAPONYA

Mançurya’nın başlıca ekonomik zenginlikleri arasında soya fasulyesi ve yağı, kerestecilik ve maden kömürü en önemli yeri almaktaydı. Bu temel ürünlerin başlıca alıcısı ise Japonya idi.

Bu zenginliklerinden dolayı Japonya, daha kalkınıp güçlenmesinin ilk günlerinden itibaren gözlerini Mançurya’ya çevirdi. 1905’te Rusya’yı ağır bir yenilgiye uğratıp, bu devleti Mançurya’dan çıkararak kendisi buraya yerleşince, Mançurya’da geniş ekonomik faaliyete girişti.

Buradaki ekonomik kontrolünü güçlendirmek için o zamanlar Avrupa sömürgeciliğinin klasik vasıtası olan demiryolu yapım ve işletmeciliğine başvurdu. Güney Mançurya Demiryolu Şirketi’ni kurarak, Japon ekonomisinin nüfuzunu genişletti.

Japonya’nın Mançurya’yı ele geçirmesinde Çin’e karşı izlediği politika önemli rol oynadı. 1922 Washington Deniz Silahsızlanması Konferansında Çin hakkında imzalanan ve Çin’e karşı uygulanacak politika konusunda tesbit edilen esaslar ve nihayet Japon deniz kuvvetlerinin sınırlanması, Japonya’nın Çin üzerindeki yayılma emellerini frenleyici nitelikte idi. Bu sebeple Washington antlaşmaları Japon iç politikasında  etkileri büyük olan askerleri hiç hoşnut bırakmadı. Fakat Japonya 1922’den itibaren Çin’e karşı yumuşak bir politika izlemeye karar verdi. Bu politikanın esası, Çin’in bağımsızlık ve toprak bütünlüğüne saygı, iç işlerine karışmamak ve iki millet arasında ekonomik yakınlaşma, işbirliği ve dayanışma kurmaktı. Gerçekten Japonya’nın bu yeni ve yumuşak politikası Çin üzerinde  olumlu bir etki yaptı.

Japonya’nın bu yumuşak politikası ancak 1927 yılına kadar devam edebildi. Bu tarihte askerlerin baskısı sonucu liberal hükümet düştü ve yeni kabıneyi müfrit militaristlerce desteklenen Tanaka kurdu. Tanaka, Çin’e karşı izlenecek politikayı gözden geçirmek için 1927 Haziran – Temmuz aylarında askerlerin de katıldığı bir konferans topladı. Ve bu konferansın sonunda varılan kararlar Tanaka Memorandumu adını alan bir belge halinde imparatora sunuldu.

Tanaka Memorandumu, Japonya’nın Uzakdoğudaki varlığı için Çin’in ele geçirilmesini zorunlu görüyor, bunun için de ilk adımın Mançurya ve Moğolistan’ın ele geçirilmesi olduğunu, Japonya’nın bir “kan ve demir” politikası izlemesi gerektiğini, bu politikanın ABD’nin karşı koymasıyla karşılaşabilceğini söylüyor ve “Eğer Çin’i kontrol altına almak istyorsak, geçmişte Rusya’ya yaptığımız gibi, gelecekte de herşeyden önce ABD’yi ezmemiz lazım” diyordu. Ayrıca 1922 Washington antlaşmaları şiddetle tenkit ediliyordu.

Tanaka’nın 1929’da iktidardan çekilip libareller işbaşına gelmesine rağmen askerler Tanaka politikasının peşini bırakmadı. 1929 ekonomik bunalımı askelere aradıkları fırsatı verdi. Zira Avrupa ve ABD bu buhranın yarattığı sarsıntılarla uğraşıyorlardı. 1931 yılı sonbaharında askerler Mançurya’yı ele geçirme zamanının geldiğine kanaat getirdiler. Japonya, 1932 Mart’ında tüm Mançurya’yı istila etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.