TÜRK-YUNAN İLİŞKİLERİ
Nüfus Mübadelesi (Değiş-Tokuş): 10 Haziran 1930
Lozan Antlaşmasına göre İstanbul’daki Rumlar ile Batı Trakya’daki Türkler karşılıklı olarak değiştirilecekti. Ancak Yunanistan Türkiye’de, özellikle İstanbul’da çok sayıda Rum bırakmak istiyordu. Amacı bu sayede Türk Hükümeti’nin içişlerine karışabilmekti.
Türk Hükümeti ise İstanbul’a yerleşmenin Türk kanunlarına göre olacağını ileri sürerek bunu kabul etmedi. Anlaşmazlık Uluslararası Adalet Divanı’na götürüldü. Ama divan anlaşmazlığı çözümleyemedi. Türk-Yunan ilişkileri gerginleşti. Yunan Hükümeti Batı Trakya’daki Türklerin mallarına el koydu. Türk Hükümeti de İstanbul’daki Rumların mallarına el koyarak karşılık verdi. Ancak anlaşmazlık silahlı bir çatışmaya dönüşmeden 1926’da Lozan’daki şekliyle çözüme bağlandı. Bu anlaşma iki taraf arasındaki uzun yıllar süren huzursuzluğa son verdiği gibi, Balkan Antantı’nın da imzalanmasını sağlamıştır. Bu arada Yunan Başbakanı Venizelos’un Türkiye’yi ziyareti bu dostluğu perçinlemiştir.
Fakat bu dostluk 1954’e kadar sürdü. Bu tarihte Kıbrıs sorunu ortaya çıktı. Türk-Yunan ilişkileri yeniden gerginleşti.
Günümüzde Yunanistan ile aramızda çözüm bekleyen sorunlar: Kıbrıs sorunu, Batı Trakya Türklerinin durumu (Yunanistan’ın baskı politikası), Ege Kıta Sahanlığı sorunu, Lozan’da Yunanistan’ın Türkiye’ye yakın Ege Adalarını silahlandırmayacağını kabul etmesine rağmen, bu adaları silahlandırmasıdır.