İslamiyetten Önce Arabistan (Cahiliye Devri)

İSLAMİYETİN DOĞUŞU VE İLK İSLAM DEVLETLERİ

İSLAMİYETTEN ÖNCE ARABİSTAN (CAHİLİYE DEVRİ)

ARABİSTAN’IN COĞRAFİ DURUMU

Doğusunda Basra Körfezi, Güneyinde Hint Okyanusu, Batısında Kızıldeniz, Kuzeyinde Suriye ve Filistin bulunan bir yarımadadır. Yarımadanın Umman Denizi ile güneybatı kıyılarının dışındaki bölgeler genellikle çöldür. İklim çok kurak geçer. Bu nedenlerden dolayı tarım gelişmemiştir. Yemen yağış aldığından tarıma elverişlidir.

Arabistan’ın genel coğrafi şartları yarımadanın Anadolu gibi uygarlık alanı olmasını engellemiştir.

Coğrafi şartlar nedeniyle Arabistan’da ilk devletler güney ve Kuzey Arabistan bölgelerinde kurulmuşlar ancak hiçbirini Arabistan’da siyasal birliğini sağlayamamışlardır.

NEDENİ

    Arapların kabileler halinde yaşamaları ve siyasi birlik kuramamaları

    Bizans ve Sasani Devletlerinin baskıları

    Çok çeşitli dini inançların bulunması

    Sosyal yapılanmanın dayanışmaya olanak tanımaması

 

ARABİSTAN’DA KURULAN DEVLETLER

MAİN DEVLETİ

M.Ö. 1400 yıllarında kurulduğu kabul edilmektedir. Ülke halkı yetiştirdikleri tarım ürünlerini Hindistan ve Çin’den getirilen malları Akdeniz ülkelerine satarak geçinmiştir. M.Ö. 750 yılından itibaren zayıflamış ve yıkılmıştır.

 

SEBA DEVLETİ

Main Devleti yıkıldıktan sonra kurulmuş, başkenti Marip’tir. Ülkede ticaret ve tarım gelişmiştir. Tevrat’ta anlatılan Hz. Süleyman ve Seba Melikesi Belkıs konusu ile tanınır. Himyeri Devleti tarafından yıkılmıştır. M.S. II. yüzyıldan sonra varlığı ortadan kalktı.

 

HİMYERİ DEVLETİ

Askeri yönden güçlü oldular. Habeşliler ve İranlılar ile savaştılar. Habeşliler (Etiyopya) 525 yılında bu devleti yıktılar. Himyeri’ler Habeşlilerin baskılarından dolayı Sasanilerden yardım istedi. Yemen Sasanilerin eline geçti.

 

KUZEY ARABİSTAN’DA KURULAN DEVLETLER

NEBATLAR

Sina Yarımadası ile Filistin’in güneyinde kurulmuş, başkenti Petra’dır. Hellen ve Roma krallıklarının egemenliğinde yaşadılar. 106 yılında Roma İmparatorluğu tarafından yıkıldı.

 

TEDMÜRLÜLER (PALMİRA KRALLIĞI)

Sasanilere karşı başarılı savaşlar yaptılar. Kralın yerine geçen eşi Mısır’a saldırınca Roma İmparatorluğu bu devlete son verdi (273).

 

GASSANİLER

Kuzey Arabistan ve Suriye’de III. yüzyıl sonunda kurulmuştur. Bizans-Sasani savaşlarında Bizans’ı destekleyerek varlığını sürdürdü. Bizans etkisiyle Hristiyan olmuşlardır. Sasaniler tarafından yıkılmıştır (613).

–    Arap Yarımadası sakinleri bedevi ve yerleşik hayat yaşayanlar olmak üzere iki farklı gruba mensupturlar. Bedevi, göçebe Araplara verilen isimdir.

–    Bedeviler çölde kabile düzeni içinde yaşarlar. Çöldeki tek birlik kabiledir. Kabilenin başkanı “Şeyh”ler aile reislerinden oluşan meclisle birlikte kabileyi yönetirdi. Kabileyi yöneten şeyhler, meclisin yetki ve kararlarına göre yönetimi yürütürdü.

–    Kabile; kan ve cemaat bağlılığının meydana getirdiği bir birliktir. Suçta toplu sorumluluk esası vardır. Kabile fertlerinden biri bir suç işlediği zaman bütün kabile bütünleşerek suçu üzerine alırdı. Bu durum da kabileler arasında bitmez tükenmez kan davalarına neden olurdu. Bu çatışmalar Arap siyasal birliğinin kurulmasına en büyük engeli oluşturmuştur.

–    Aile hayatında erkek üstündür. Kadınların söz ve miras hakları yoktur.

–    En önemli geçim kaynağı hayvancılıktır. Deve Arapların yaşamında çok önemliydi. Ulaşımda, taşımada, etinden, sütünden ve derisinden faydalanmışlardır. Deveden sonra at yetiştiriciliği önemlidir.

–    Ticaret önemli uğraştır. Yemen ve Kuzey Arabistan ticari yönden gelişmiştir. Hint ve Çin mallarının Akdeniz limanlarına ulaştırılması ticareti geliştirmiştir.

–    Vahalarda tarla tarımı ile hurma yetiştiriciliği, deniz kıyılarında inci çıkartılması, balıkçılık diğer ekonomik faaliyetlerdir.

–    Kurak iklimde göçebe yaşam koşulları içerisinde geçimi sağlamak zor olduğundan Arap kabileleri arasında yağmacılık gelenek haline gelmişti. Bu çatışmalar Arap kabileleri arasında şiddetli kan davalarına neden olmuştur.

–    Kıyı bölgelerinde ve Hicaz’da yerleşik hayat vardır. En önemli merkezler Medine tarım, Mekke ticaret merkezidir.

–    Dinsel birlik yoktur. Az da olsa Hristiyanlık ve Musevilik vardır. Tüm Arabistan’a putperestlik egemendir. Her kabilenin bir putu vardı. Hz. İbrahim tarafından Mekke’de yapılan Kabe’de putlar saklanırdı. Hubel (en önemlisi), Menat, Uzza, Lat adlı putlara bütün kabileler tapmıştır.

–    Hicaz bölgesine (Mekke, Medine ve Taif) Kureyş Kabilesi egemendir. Kureyşliler putların bakımını ve koruyuculuğunu üstlenmişlerdir. Kureyş ileri gelenlerinden oluşan Dar’ün Nedve adlı meclis, olağanüstü durumlarda karar alırdı.

–    Bu açıdan Mekke’nin yönetimi aristokrat yönetimidir.

–    Mekke, Kabe nedeniyle kutsal bir şehirdir. Din merkezi olarak kabul edilmektedir. Mekke’de her yıl kurulan panayırlarda yarışmalar düzenlenir, Arabistan’ın her yerinden Araplar Mekke’ye gelerek putları ziyaret eder, kurbanlar keser ve ticaret yaparlardı.

–    Bu özellik Mekke halkına ek kazanç getirmektedir.

–    Arasibtan’da kölelik ve köle ticareti yaygındı.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.