Cumhuriyet Dönemi’nde Türk Sanat Anlayışında Meydana Gelen Değişimler

4. CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE TÜRK SANAT ANLAYIŞINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİMLER

Bir milletin çağdaş bir seviyeye ulaşmasında eğitim kadar güzel sanatların da önemli olduğunu vurgulayan Atatürk, “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur.” diyerek milletlerin oluşmasında ve yükselmesinde güzel sanatların büyük etkisi olduğu inancındaydı. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin Türk kültürü olduğuna inanan Atatürk’e göre “Güzel sanatlarda başarı, bütün inkılapların başarılı olduğunun en kesin delili” olacaktı.

Atatürk, 1 Mart 1923’te TBMM’de yaptığı bir konuşmada güzel sanatlara ilişkin görüşlerini açıklarken “vatanın önemli merkezlerinde modern kitaplıklar, müzeler, konservatuarlar, güzel sanat sergileri  kurmak gerekliliğini ve amacını” ortaya koymuştur.
Güzel sanatlar, medeni olmanın bir işareti, fikir hayatının can damarı ve kültürlü insan yetiştirmede önemli eğitim araçlarından biridir.

 

Bir kültür unsuru olarak güzel sanatların başka bir önemli yanı ise, bir milletin tanınmasında oydağı roldür. Sanat, milletleri birleştiren ender olgulardan biridir. Bir milletin güzel sanatlar alanındaki üstünlüğü, diğer milletlerce tanınmasını kolaylaştırır, saygınlığını arttırır ve bu yükselme, o milletin başka alanlardaki başarısını da körükler.

Çağdaş sanat kurumları ve yöntemleriyle gelişen ama milli ve geleneksel değerlerden çıkan yeni sanat anlayışını köklü bir duruma getirmek için Cumhuriyet Dönemi’nde çok uğraşılmıştır. Atatürk, her alanda sanatçının yetiştirilmesi için gereken her çabanın gösterilmesini istemiş, bunun için milli sanat politikası oluşturulmuş, konservatuarlar, sergiler, konserler, müzeler, tiyatrolar, yolu ile güzel sanatları sevdirmek ve yaygınlaştırmak için gerçekten büyük atılımlar yapılmıştır.

Daha Cumhuriyet kurulmadan, 1922 yılında milli sanatlarımızın temel ögelerini toplayıp derleme ve değerlendirme çalışmaları başlatılmıştır. Bu çabalar her alanda sürdürülerek çağdaş Türk sanatı geliştirilmiştir.

1924’te Topkapı Sarayı müze haline getirildi. 1925-27 yılları arasında yapımı tamamlanan Etnografya Müzesi 1930’da ziyarete açıldı. Sanayi-i Nefise Mektebi, Güzel Sanatlar Akademisi’ne dönüştürüldü. Plastik Sanatlar sergileri açılması teşvik edildi. Konya Eski Eserler Müzesi açıldı. 1937’de Dolmabahçe Sarayı’nın veliaht dairesi, Resim ve Heykel Müzesi haline getirildi.

Bugün çağdaş Türk Sanatı, özellikle mimarlık, müzik, heykel ve resim alanda uluslararası önemli ilerlemeler içindedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.