Roma Uygarlığı

ROMA  UYGARLIĞI

  Roma denince aklımıza yalnızca bir şehir değil, bütün Akdeniz kavimlerinin ortak tarih ve medeniyeti gelmelidir.  Romalılar, İtalya’nın ele geçirilmesinden sonra tüm Akdeniz çevresini fethederek Akdeniz’i bir “Roma Gölü” haline getirmişlerdir.

  İtalya’ya jeopolitik konumunun elverişliliği nedeniyle çok çeşitli kavimler yerleşmişlerdir. Bu kavimlerin içerisinde etkili olanlar İtalikler ve Etrüsklerdir.

  Roma sitesinin İtlaya’nın güneyinde (Latium bölgesi) oturan İtaliklerden Latinler kurdu (M.Ö.753). İlk kralları Romulus’tur.

  Roma tarihi krallık, cumhuriyet ve imparatorluk olmak üzere üç döneme ayrılır.

I. Krallık Dönemi

  Latinlerin kurduğu Roma şehir devleti krallıkla yönetilmiştir. Teokratik bir yapının olmadığı bu dönemde aşağıdaki toplumsal sınıflar vardır:

a) Patriciler: Romanın ilk yerlileri olup soylu ve zengin sınıfı meydan getirirlerdi. Aynı soydan geldiklerine inanan ve birbirlerine kan bağıyla bağlı kabul edilen 300 aileden (gens) oluşurdu. Roma’yı yönetir, devlet memurluğu ve askerlik yaparlardı. Geniş topraklara sahiptiler. Senatus (İhtiyarlar Meclisi) ve Curia (Halk Meclisi) meclislerini kurmuşlardır. Krallar Senatusun teklifiyle Curia tarafından seçilirdi. Patriciler, vatandaşlık ve oy hakkına sahip aristokrat sınıfıdır.

b) Plebler: Roma’ya sonradan gelen, ticaret ve mülkiyet hakkı bulunan fakat askerlik ve oy hakkı bulunmayan hür halktır. Tarım, sanat ve ticaretle uğraşırlardı.

b) Yanaşmalar: Roma’ya sonradan gelen, ticaret ve mülkiyet hakkı bulunan fakat askerlik ve oy hakkı bulunmayan hür halktır. Tarım, sanat ve ticaretle uğraşırlardı.

c) Kökeler: Köle anne-babadan doğanlar ile savaş esirlerinden oluşan sınıftı. Hiçbir hakları yoktu. Patricilerin toraklarında çalışırlardı. Özgür olanlar Pleb sınıfına girerdi.

II. Cumhuriyet Dönemi

  Romayı egemenliğine alan Etrüskler Senatusa önem vermeyerek başka bir düzen kurdular Romalı soylular krallığa son vererek Avrupa’da “Res Publica” adı verilen cumhuriyet yönetimini kurdular.

  Yönetme yetkisini “Konsül” denilen iki kişiye bir yıllığına verdiler. İkisi de aynı yetkilere sahipti. Makamlarında kaldıkları sürece emirlerine herkes itaat ederdi. Ancak konsüller görev süreleri sona erdiğinde millete hesap vermişlerdir.

  Olağanüstü ve sıkıntılı durumlarda ülkeyi altı ay süreyle diktatör adı verilen yüksek devlet memurları yönetirdi. Diktatörün yetkisi sınırsızdı. Konsüller onun emri altına girerdi.

  Roma’da bütün siyasi işler “Forum” denilen alanda görüşülürdü. Halk meclisi burada toplanır, resmi devlet binaları burada bulunurdu.

  Demokratik niteliği olmayan bu yönetime Plebler karşı çıktı. Devlete vergi verdikleri ve askerlik yaptıkları halde hiçbir siyasal hakları yoktu.

  Patrici-Pleb mücadelesi sonucu Atina yazılı kanunlarını örnek alan “Oniki Levha Kanunları” meydana getirildi. İlkçağın ve en gelişmiş yasalarıdır. “Dekemvirler” Komisyonu tarafından Pleblere bazı haklar tanındı. Plebler mücadeleyi sürdürerek daha sonra Patricilerle aynı haklara sahip oldular.

  Aile, miras, borç ve ceza hukukuna ait maddeleri kapsayan bu yasalar Roma Hukuku’nun temelini oluşturmuş, günümüz Avrupa devletlerine örnek olmuştur.

  Oniki Levha Kanunları ile sonradan yapılan diğer kanunlarla Roma’da Cumhuriyet oluşumu tamamlanmıştır.

  Roma Devleti tüm İtalya’ya egemen olduktan sonra Fenikelilerin Tunus’ta kurdukları Kartaca Devleti’yle savaşa girişti. Kartaca Devleti’ni Pön Savaşları sonunda yenerek Batı Akdeniz’e egemen oldular.

  Hellen Krallıklarını yıkarak Doğu Akdeniz’e egemen oldular. Akdeniz bir Roma gölü haline geldi.

  Genişlemek amacıyla yapılan savaşlarda Patriciler (Soylular) oldukça zenginleştiler. Ancak Plebler ve köylüler işyerlerinden ayrılarak savaşlara katılmaları nedeniyle fakirleştiler. Roma’da sosyal bunalım başladı.

  Ülkedeki siyasi karışıklıktan yararlanan Yullius Sezar Roma’ya egemen oldu. Galya’ya ve Mısır’ı Roma’ya bağladı.

  Sezar’ın öldürülmesinden sonra yeğeni Oktavianus iktidarı ele geçirdi. Cumhuriyet devri sona erdi.

III. İmparatorluk Dönemi

  Bu dönemde fetihler durdu. Merkezde imparatorluk kavgaları başladı. Eyaletler kuvvetlendi. Hristiyanlık bu dönemde ortaya çıktı.

  Roma İmparatorluğundaki eşitsizliklere karşı fikirleri getiren Hristiyanlığa yöneticiler ve soylular karşı çıktı. Hristiyanlara işkenceler uygulandı. Ancak Hristiyanlığın yayılışı önlenemedi.

  M.S.313 yılında Roma İmparatoru Konstantinus “Milano Fermanı”yla Hristiyanlığın serbest bir din olduğunu açıkladı. Hristiyanlık Büyük Teodosius zamanında imparatorluğun resmi dili olarak ilan edildi ve putperestlik yasaklandı. (381).

  375’te kavimler Göçü başladığı sırada Roma İmparatorluğu sınırlarını koruyacak güçte değlidi. Büyük Teodosius topraklarını oğulları arasında paylaştırdı. Teodosius’un ölümünden sonra imparatorluğun başkentleri Roma ve Konstantinopolis olmak üzere ikiye ayrıldı. (395).

  Batı Roma İmparatorluğu Kavimler Göçü baskıları sonucu zayıfladı ve 476’da yıkıldı. Toprakları üzerinde “Barbar Krallıklar”ı kuruldu.

  Doğu Roma İmparatorluğu Hellen kültürünü benimseyerek “Bizans” adını aldı. Varlığını Ortaçağ boyunca sürdüren Doğu Roma İmparatorluğuna Osmanlılar son verecektir.(1453)

  Romalılar Hellen kültürünü benimsemişlerdir. Yunanlılardan aldıkları alfabeyi geliştirmişler ve bugünkü Latin alfabesini oluşturmuşlardır.

  Mısırdan aldıkları Güneş takvimini geliştirmişlerdir. Sezar tarafından geliştirilen takvim Papa XIII. Gregoryen tarafından son şekli verilmiş ve bugünkü Miladı takvimini oluşumunu sağlamıştır.

  Kölelik sistemini toplumsal alanda yaygınlaştırmışlardır.

  Yunan ve Hellen uygarlıklarını alıp geliştirerek Avrupa’ya yayılmasını sağlamışlardır. Ayrıca şiirde Virgilius, tarihte Titus ve Takitus, hitabette Çiçero ün kazanmıştır.

  Roma sanatı da Yunan tesirinde kalmıştır. Başlıca sanat eserleri sayısız heykeller, kiliseler, tiyatrolar, hamamlar ve su kemerleridir. Ülkemizde Romalılardan kalma en önemli eserler İstanbul’da Ayasofya Kilisesi, Çemberlitaş ve Valens Su Kemeri (Bozdoğan Kemeri), Yerebatan Sarayı, Ankara’da Avgustus Tapınağı ve Roma Hamamı, Antalya’da Aspendos Tiyatrosu’dur.

  Romalılar ayrıca Anadolu’da siyasi ve askeri amaçla (Sasani-İran savaşlarında yararlanmak için) büyük yollar yapmışlardır.

Hristiyanlık:

  Kudüs’te doğmuştur.

  Tek tanrılı bir dindir. Kutsal kitabı İncil’dir.

  Hristiyanlığın peygamberi Hz. İsa’dır. İsa’ya sağlığında iman eden 12 kişiye “Havari” denir.

  Yahudiler tek tanrılı kendi dinleri olan Museviliğin üstünlüğünü savunarak Hz.İsa’ya karşı çıktılar. Hz. İsa’yı yeni bir dini yaymak ve yeni bir devlet kurmakla suçladılar.

  Hz. İsa Roma valisi tarafından çarmıha gerilerek idam edildi.

  Hristiyanlık 313 yılında Milano Fermanı’yla serbest bırakıldı, 381 yılında Roma’nın resmi dini oldu.

  Yahudiler Hristiyanlığa karşı sık sık isyan çıkardılar. Bunun üzerine Roma Hükümeti Yahudileri Kudüs’ten çıkartarak sürgüne gönderdi.

  Daha sonra Kilise ve Misyonerlik faaliyetleriyle Hristiyanlık dünya çapında yayılma göstermiştir.

  Hz. İsa’nın babasız olarak dünyaya gelmesi Hristiyan din adamları arasında tartışmalara neden oldu. Din adamları ve krallar tartışmaları sona erdirmek için “Konsil” denilen meclisler topladılar.

  Bu tartışmalardan sonra Katolik ve Ortodoks mezhepleri ortaya çıktı.

Doğu Roma İmparatorluğu (995-1453) (Bizans)

Kavimler Göçü’nün başlamasıyla Roma İmparatorluğu sınırlarını koruyamadı. Topraklarının yönetiminin kolaylaşması için Kral Büyük Teodasius ülkeyi ikiye ayırdı. Ancak kralın ölümüyle devlet kesin olarak parçalandı. (395).

Batı Roma Kavimler Göçü’nün etkisiyle 476’da yıkıldı. Doğu Roma İmparatorluğunun başkenti Konstantinopolis’tir. Bu devlete, şehrin eski adı Bizantion’dan dolayı Bizans denilmiştir. Bu isim devletin resmi adı olmamıştır.

Doğu Roma, asıl Roma İmparatorluğundan uzaktı. Eski Yunan ve Hellen kültür özellikleri gösteren bir Hristiyan Rum Devleti oldu. Devletin yönetimine soylular egemen oldu. Roma’nın ikiye ayrılmasından İstanbul’un fethine kadar tüm Ortaçağ boyunca varlığını sürdüren Bizans, bu uzun tarih sürecinde 20’ye yakın sülale tarafından yönetilmiş ve çoğu kez yıkılma tehlikesiyle karşılaşmasına rağmen çeşitli yöntemlerle bunları atlatmasını bilmiştir.

 

Bizans’ın Uzun Süre Varlığını Devam Ettirebilmesinin Nedenleri

1. Coğrafi konumunun savunmaya elverişli olması

2. İstanbul’un etrafının kalın surlarla çevrili bulunması

3. “Grejuva” ya da “Rum Ateşi” adı verilen denizde de yanan bir silahın varlığı

4. Zaman zaman güçlü sülalelerin işbaşına gelmesi

5.  Hristiyan aleminin doğuda Türk-İslam dünyasına karşı son kalesi durumunda bulunması

6.  Her dönemde denge politikası izlemesi (Bizans entrikaları, rakiplerini birbirine düşürmesi)

Bizans’ın Önemli Sülaleri

1. Teodasius Soyu: Bizans’ın ilk sülalesidir. İstanbul surları bu dönemde yapılmıştır.

2. Jüstinyen Soyu: Bizans’ın en parlak dönemidir. Ortodoksluğa önem verilmiş ve Ayasofya bu dönemde yapılmıştır. İmparator Jüstinyen Nika Ayaklanmasını bastırdıktan sonra yıkılan Batı Roma topraklarını ele geçirip eski Roma İmparatorluğu’nu yeniden canlandırabilmek için;

 Kuzey Afrika’ya (Vandallar’a)

 İtalya’ya (Ostrogotlar’a)

İspanya’ya (Vizigotlar’a)

karşı seferler düzenlemiştir. Kuzey Afrika ve İtalya seferlerinde başarılı olan Jüstinyen aynı başarıyı İspanya Seferi’nde gösterememiştir.

3. Heraklius Soyu: Sasaniler ile ittifak kuran Avarların lideri Bayan Han, Bizans’ı kuşattı, fakat başarılı olamadı. (626). Ermevi Halifesi Muavi’ye zamanında İstanbul ilk defa Araplar tarafından kuşatıldı. (673). Grejuva ateşi, Arapların İstanbul iklimine uyum sağlayamamaları kuşatmayı sonuçsuz bıraktı.

4. İzavriya Soyu: 717 yılında İslamlar İstanbul’u ikinci defa kuşattılar fakat yine başarılı olamadılar. Bu dönemin diğer önemli olayı da “İkona Sorunu” dur. İkona Hristiyan devrinin önde gelenlerinin resim ve heykellerine denilirdi. Bir kısım Hristiyanlar bu resim ve heykellerin ibadet aracı olmasına karşı çıktı. İkonaların ortadan kaldırılıp kaldırılmaması tartışması dini kavgalara neden oldu. İkonaların tekrar yerlerine konulmasıyla dini bir bunalım olan İkona Sorunu sona erdi.

5. Makedonya Soyu: Bizans’ın parlak dönemlerinden biridir. Balkanlardaki düşmanları olan Sırp ve Bulgarları mağlup ettiler. Abbasilere karşı da başarılar elde ederek Girit ve Çukurova’yı geri aldılar. Ancak Balkanlarda Peçenek, Uz, Kuman saldırılarıyla karşılayan Bizans, doğudan gelen Müslüman Oğuzlar’a (Selçuklular) yenildiler. Makedonya soyunu yıkan Romen Diyojen kral oldu. Ancak Malazgirt Savaşı’nda yenildi. İktidarını kaybetti.

6. Komnenler Soyu: Bu dönemin tamamı Türk-Bizans ilişkileri halinde gelişmiştir. Miryokefalon Savaşı’nda II. Kılıçaslan’a yenilen Bizans, Anadolu’yu Türklerin yurdu olarak kabul etmek zorunda kalmıştır. Haçlı Seferleri bu dönemde yapılmıştır. IV. Haçlı Seferi sonunda İstanbul’da Latin Krallığı kuruldu. Komnenlerden bir grup Trabzon Rum Devleti’yle İznik Rum Devleti’ni kurdu.

7. Paleoglar Soyu: Bizans’ın son sülalesidir. İznik Rum Kralı Mikail Paleolog Latin Krallığını yıkarak Bizans’ın yönetimine geçti. Paleolog soyunun iktidarı zamanla zayıfladı. Bu durumdan yararlanan Venedikliler Ege kıyılarında ve yunanistan’da sömürgeler kurdular. Venediklilerin rakibi Cenevizliler de Karadeniz’de koloniler kurdular. Bizans derebeyleri Tekfurlar da bulundukları bölgeleri keyfince yönettiler. Balkanlarda Sırp Krallığı, Anadolu’da Osmanlı Devleti Bizans’ı yıkmayı amaçladı. Fatih zamanında Osmanlılar Bizans İmparatorluğu’na son verdi. (1453).

Sasani İmparatorluğu (224-651)  

İran’a hakim bulunan Port Devleti zayıflayınca, devlete bağlı hanedanlardan olan Sasan’ın oğlu Babek bağımsızlığını ilan ederek Sasaniler Devleti’ni kurdu.

Sasaniler zamanla güçlenerek Suriye ve Yemen’e kadar yayıldılar. Batı Göktürk Hakanı İstemi Han ile anlaşarak Akhun Devleti’ni ortadan kaldırdılar ve topraklarını paylaştılar. Hint ticaret yolu için Göktürklerle savaştılar. Bir taraftan da Bizans ile mücadeleye giriştiler. Bizans-Göktürk ittifakı sonucu zayıfladılar.

Hz. Ömer zamanında Kadisiye (636), Celula (637), Nihavend (642) savaşlarını Müslüman Araplar kazandı ve Sasani Devleti yıkıldı. (651).

Sasani Devleti Pers ve Hellen kültürünü yaşatmıştır. Dinleri olan Zerdüştçülüğe İslamiyetin yayılmasına kadar bağlı kaldılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.