Mısır Uygarlığı Konu Özeti

MISIR UYGARLIĞI

  •  Mısır’da Yontmataş Devri’nden başlamak üzere bütün tarihi devirler yaşanmıştır.
  •  Nil Nehri çevresinde doğmuş ve gelişmiş bir uygarlıktır.
  • Çöl, deniz ve çevresindeki dağları Mısır’ı Mezopotamya’ya oranla daha çok korunaklı kılmış, istilaların bu anlamda daha az olması güçlü ve devamlı Mısır Uygarlığının gelişmesine ortam hazırlamıştır.
  •  Coğrafi konumunun bu özelliği sayesinde Mısır Uygarlığı daha çok kendi iç dinamiği ile kalkınmasını sağlamıştır.
  •  İstilanın tek yönü Suriye’dir. Hiksos, Asur ve Perslerin kısa süren işgalleri dışında devamlılık ve uzun süren bir tarihe sahiptir.
  • Önceleri Yunanlıların “Nom” adını verdikleri site şehir devletleri halinde kurulmuştur.
  •  M.Ö.3000 yıllarında Tinis şehri kralı Menes, Kuzey Mısır’ı ele geçirerek siyasi birliği sağlamış, M.Ö.333 yılında Makedonyalı Büyük İskender’in istilasıyla sona ermiştir.
  •  Başka medeniyetlerden etkilenmemesine karşın, başka medeniyetleri etkilemiştir.
  • Devletin başında “Firavun” adı verilen krallar bulunurdu. Firavun, Tanrı-Kral anlayışına sahiptir. Firavunun görevi devleti kuvvetlendirmek, refahı ve barışı sağlamaktı. Yetkileri sınırsızdır.
  •   Saygınlığını güçlendirmek için tanrılaştırılmış ve büyük tanrı ilan edilen firavun, söz konusu yetkilerini “Büyük Vezir” adı verilen başyardımcısı ve onunu oluşturduğu kurallarca ülkeyi yönetirdi. Bu durum, Mısır Devleti’nin köleci soyluların çıkarlarını savunan bir despotluk olduğunu kanıtlar.
  •  Vezirin yanında, firavuna ülke yönetiminde rütbelerine göre sıralanan memur ve katipler yardımcı olmuşlardır. Rahipler de yönetimde etkindi.
  • Ülke “Nomos” adı verilen vilayetlere bölünerek yönetilmiştir. Ülke idaresi genel olarak Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılmıştır. Nomların başında “Anez” denilen valiler bulunurdu.
  •  Yazılı kanunları ile yargılama usulleri bulunan bir hukuk düzenleri vardı. Her şehirde yüksek dereceli memurların görev yaptığı mahkemeler kurulmuştur. Merkezde bulunan en büyük mahkeme “Altı Ev” adını taşırdı. Firavun ailesine yasalarda ayrıcalık tanınmıştı.
  • Halk çeşitli sınıflara ayrılmıştır:

 I.   Memurlar ve katipler

 II. Rahipler

III. Askerler

IV. Şehirli ve köylüler

V. Köleler

  •  Devamlı ve güçlü bir orduya sahiptirler. Kuzeyden gelebilecek saldırıları önlemek amacıyla Filistin ve Suriye’ye egemen olmak istemişlerdir.
  • Ekonomik ve stratejik önemi nedeniyle Kuzey Suriye’ye egemen olmak için Hititler ile tarihin ilk meydan savaşını yapmışlardır (M.Ö.1295). Asurluların güçlenmesi ve her iki taraf için tehlike  oluşturması sonucu tarihin ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Barışı’nı imzalamışlardır (M.Ö.1280-82).
  • Çok tanrılı bir din anlayışı egemendir. Her Nom’un bir tanrısı vardı. En önemlileri Amon-Ra, Horus, Osiris, İsis’tir.
  •  Amon rahiplerine karşı halkın hoşnutsuzluğu sonucu IV. Amenofis hükümdarlık otoritesini Amon rahipleri ve köhnemiş soyluların baskısından kurtarmayı dener.  Amenofis, iktidarın siyasal ve dinsel birliğini savunarak kendisini “tek tanrı” ilan ederek “Aton” denilen tek tanrılı dini yaymak istemiş, ancak çıkan karışıklıklar bu inancın yayılmasını önlemiştir. Tarihte ilk kez tek tanrı düşüncesinin ve dinsel reformun örneğidir.
  • Ölümünden sonra dirileceklerine inanmışlardır. Bu inanç sonucu mumyacılık gelişmiştir. Mumyacılık alanında ilerlemeye bağlı olarak eczacılık ve cesetlerin içini açmak zorunluluğu insan bedenini tanıma ve inceleme olanağı tanıdı. Bu da tıp, anatomi ve fizyoloji bilimlerinin gelişmesini sağlamıştır.
  •  Tanrı kabul edilen firavunlara büyük mezarlar yapma düşüncesi piramitleri ve mimarideki gelişmeyi sağladı. Karnak ve Luksor tapınakları ile Kefren, Keops ve Mikerinos piramitleri en ünlüleridir. Firavun piramide, halk labirentlere gömülürdü.
  •  Nil’in taşması ile Sirius gezegeninin görünmesinin aynı zamana rastlaması takvimin bulunmasına yol açmıştır. Güneş takvimini 365 gün olarak düzenlemişler, bu takvim daha sonra Romalılar tarafından geliştirilmiştir.
  •  Nil’in taşması ile bozulan tarla sınırlarının yeniden tespiti geometriyi, tarım vergilerinin belirlenmesi de matematiğin gelişmesine yol açmıştır.
  •  Hiyeroglif denilen resim yazısını kullanmışlardır. Fenikeliler bu yazıyı alarak 24 harfli alfabeyi meydana getirmişler, bu alfabe daha sonra Romalılar tarafından bugünkü Latin Alfabesi’ne dönüştürülmüştür.

Kısaca özetlemek gerekirse Mısır Uygarlığı, Nil’e ve dini inançlara bağlı olarak gelişmiştir:

Mısır Uygarlığı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.