19.Yüzyıl Osmanlı Siyasi Tarihi Ders Notu Konu Özeti

DAĞILMA DÖNEMİ   (19. YÜZYIL)

OSMANLI SİYASİ TARİHİ

  • Merkezi otorite zayıfladı. Devlet, vali ve ayanlarla başa çıkamaz hale geldi. Yenilgiler arttı. Devletin gelirleri giderlerini karşılamaya yetmedi. Dışarıdan borç para alındı. Batılılara tanınan ticari imtiyazlar genişletildi. Milliyetçilik hareketleri yaygınlaştı. Savaşlar yenilgi ile sonuçlandı. Kaybedilen yerlerden merkeze doğru bir göç hareketi başladı.
  • Osmanlı ülkesi, Avrupa devletleri arasındaki çıkar çatışmasında bir araç haline geldi. Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla Osmanlı topraklarının stratejik önemi iyice arttı. Batılılar, Osmanlı’nın yıkılmasından doğacak boşluğun çeşitli sorunlara yol açacağını ve devletleri karşı karşıya getireceğini bildikleri için, Osmanlı’yı yıkma planını uzun bir sürece yaydılar.
  • Şark Politikası, XIX. yüzyılın ilk yarısında Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü koruma, ikinci yarısında Avrupa’daki topraklarını bölme, XX. yüzyılda ise tüm topraklarını paylaşma şeklinde algılandı.

 

DÖNEMİN GENEL POLİTİKASI

 Rusya:

  • Akdeniz’e inmeye çalıştı. Ortodoksları himaye bahanesiyle Osmanlı’nın içişlerine karıştı. Şark Sorunu’nu gündeme getirerek, diğer devletlere, Osmanlı topaklarını paylaşmayı teklif etti. Yüzyılın sonunda Panislavizm siyasetini başlattı.

İngiltere:

  • Uzakdoğu ve Akdeniz’deki çıkarlarını korumaya yönelik bir politika izledi. Rusya’ya karşı Osmanlı’nın toprak bütünlüğünü destekledi. Yüzyılın sonunda, Osmanlı – Almanya yakınlaşması başlayınca bundan vazgeçti. Kıbrıs ve Mısır’ı işgal etti.

Fransa:

  • Rusya’ya karşı Osmanlı toprak bütünlüğünü savundu. Fakat, Akdeniz’deki çıkarları için Cezayir ve Tunus’u işgal etti. Osmanlı ülkesinde yaşayan Rum ve Araplara ulusçuluk düşüncesini aşıladı.

Almanya:

  • Orta ve Uzak Doğu’ya uzanabilmek için Osmanlı ile ilişkilerini geliştirdi. Yardım etme ve kalkındırma adı altında Osmanlı’yı sömürdü.

Avusturya:

  • Milliyetçiliğin zaferinden çekindiği için Yunan İsyanı’nı desteklemedi. Fakat, Bosna ve Hersek üzerindeki emellerinden vazgeçmedi.

Osmanlı:

  • Savunma ve denge politikası izledi. Batılıların devletin içişlerine karışmasını önlemek ve sorunların çözümünde dış destek sağlamak üzere ıslahat yaptı. Fakat, hedeflenen sonuca ulaşamadı.

 DÖNEMİN SİYASİ GELİŞMELERİ

1)            Kabakçı Mustafa İsyanı:

  • Yeniliklerden ve devletin kötü gidişatından rahatsız olan yeniçeriler, Kabakçı Mustafa önderliğinde isyan ettiler. Nizam-ı Cedit ordusunu kaldırdılar. IV. Mustafa’yı başa getirdiler. Rusçuk Ayanı Alemdar Mustafa Paşa, İstanbul’a gelerek isyanı dağıttı. Bu esnada III. Selim isyancılar tarafından öldürülmüş olduğu için, Mahmut başa getirildi. Alemdar ise sadrazamlığa atandı (1807). Alemdar, askeri alanda yenilik hareketlerini devam ettirdi.

2)            Sırp İsyanı:

Nedenleri

  • Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik akımı.
  • Dış güçlerin, özellikle Rusya’nın kışkırtmaları.
  • Osmanlı’da merkezi otoritenin zayıflaması.
  • Yenilgilerin yol açtığı olumsuzluklar.
  • Vergilerin artırılması, rüşvetin yayılması.
  • Yeniçerilerin halka karşı kötü tutumları.
  • Sırp aydın ve cemiyetlerinin çalışmaları.

                Sırplar, Kara Yorgi önderliğinde ayaklandılar (1804-1815). Osmanlı – Rus Savaşı çıkınca, isyan hareketi de savaşın bir parçası haline geldi.

3)            Osmanlı – Rus Savaşı:

  • Napolyon’un Mısır’ı işgal etmesi üzerine Osmanlı’ya yardıma gelen Rusya, Ege Adaları’ndan çekilmedi. Ayrıca azınlıkları isyana teşvik etti. Buna karşı Osmanlı Fransa ile tekrar yakınlaştı. Fransa’nın teşvikiyle boğazları Ruslara kapattı. Bunu protesto eden Rusya, Eflak ve Boğdan’ı işgal etti.
  • Osmanlı-Fransız yakınlaşmasını istemeyen İngiltere de, Rusya’nın yanında yer alarak savaşa girdi. Fakat, Kavalalı güçlerine yenilerek çekildi. Bu sırada Fransa, Rusya ile gizlice Tilsit Antlaşması’nı yaptı. Fransa’ya güvenilmeyeceğini anlayan Osmanlı yeniden İngiltere ile yakınlaşarak, Çanakkale Antlaşması‘nı imzaladı.
  • Rus savaşı ve Sırp isyanı devam ederken Yeniçeriler isyan ederek III. Selim’i tahttan indirdiler. Nizam-ı Cedit ordusu kaldırıldı. Bu nedenle savaşlardan olumlu bir sonuç alınamadı. Bitkin düşen devlet, sonunda Rusya’nın barış teklifini kabul etti:

Bükreş Antlaşması (1812)

a) Sırbistan’a bazı imtiyazlar verildi.

b) Besarabya’nın bir kısmı Rusya’ya bırakıldı. Prut Nehri sınır çizildi.

Sonuç: İlk kez bir azınlık isyan ederek içişlerinde serbest bir prenslik haline geldi.

4)            Yunan İsyanı   (1820 – 1829):

Nedenleri:

  • Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik akımı.
  • Batılı devletlerin ve Rusya’nın kışkırtması.
  • Osmanlı’da merkezi otoritenin zayıflaması.
  • Rönesans’ın etkisiyle Batı’da Yunanlılara karşı sempatinin artması.
  • Yunanlıların Bizans mirasına sahip çıkmaları.
  • Yenilgilerin yol açtığı olumsuzluklar.
  • Vergilerin artırılması ve rüşvetin yaygınlaşması.
  • Yeniçerilerin halka karşı kötü tutumları.
  • Yunan aydınlarının ve Filik-i Eteria örgütünün çalışmaları.

İsyanı dağıtamayan Osmanlı, Kavalalı’dan yardım istedi. Kavalalı, Mora ve Girit valiliğinin kendisine verilmesi şartıyla isyanı dağıttı. Bunun üzerine Batılılar soruna el attılar. Yunan isyanı uluslararası bir sorun haline geldi. Batılı devletler, Viyana Kongresi’nde alınan “Osmanlı toprak bütünlüğünü koruma ve iç isyanlara karışmama” kararını ihlal ettiler. Yunan isyanını desteklediler. Böylece, XIX. yüzyıl Avrupa diplomasisinde din ve kültür unsurunun etkin bir rol oynadığı ortaya çıktı.

5)            Navarin Olayı:

  • Kavalalı Mora valiliğini alırsa daha da güçlenebilir, Doğu Akdeniz’i bütünüyle kontrolüne alabilirdi. Doğu Akdeniz’in Kavalalı’nın eline geçmesini istemeyen İngiltere ve Rusya, Yunan bağımsızlık hareketini desteklediler. Fransa da, I. Viyana Kongresi’nde kendisine karşı kurulmuş olan birliği bozmak düşüncesiyle İngiltere ve Rusya’nın yanında yer aldı. Bu devletler, Osmanlı’ya bir ültimatom vererek, Yunanistan’a özerklik verilmesini istediler. Osmanlı, bu isteği içişlerine karışma sayarak reddetti. Bunun üzerine İngiliz, Fransız ve Rus donanmaları Navarin’de Osmanlı donanmasını yaktılar. Böylece, Viyana Kongresi’yle başlayan Restorasyon Dönemi de sona erdi (1827).

Not: Çok-uluslu bir etnik yapıda olan Avusturya ve Prusya, milliyetçiliğin zaferinden ve Rus yayılmacılığından çekindikleri için Yunan isyanını desteklemekten kaçındılar. Navarin baskınına katılmadılar.

6)            Osmanlı – Rus Savaşı:

  • Osmanlı Devleti, ortada bir savaş yokken yakılan donanmasının masraflarını ve kendisine savaş tazminatı verilmesini istedi. Batılılar, kusurun Osmanlı’da olduğunu ileri sürdüler; ilişkiler tamamen kesildi. Osmanlı siyasal alanda yalnız kaldı. Bu fırsattan yararlanan Rusya Osmanlı’ya savaş açtı.
  • Yeniçeri Ocağı henüz kaldırılmış; donanma ise yakılmıştı. Osmanlı savaşa hazırlıksız yakalandı. Ruslar, Batı’da Edirne, Doğu’da ise Erzurum önlerine kadar ilerlediler. Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı.

Edirne Antlaşması (1829)

a)Yunanistan’a tam bağımsızlık verildi.

b)Sırbistan’ın özerklik hakları genişletildi.

c) Tuna boyundaki bazı kaleler Rusya’ya bırakıldı.

d) Rus ticaret gemileri boğazlardan geçebilecekti.

e) Rusya’ya savaş tazminatı ödenecekti.

Sonuç:

  • İlk kez bir azınlığa bağımsızlık
  • Osmanlı, kendi gücüyle topraklarını koruyamayacağını anladı. Batılı devletlerin desteğine olan ihtiyaç iyice arttı.
  • Tuna Nehri kıyısındaki kalelerin Ruslara bırakılması Rusya’nın Balkanlar’da etkinliğini artırdı.

7)            Fransa’nın Cezayir’i İşgali:

Osmanlı’nın güçsüzlüğü Fransa’yı cesaretlendirdi. Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasından dolayı Akdeniz’de siyasi dengenin kendi aleyhine bozulduğunu gerekçe göstererek Cezayir’i işgal etti. Osmanlı işgali protesto etmekle yetindi (1830).

MISIR VE BOĞAZLAR SORUNU

1)            Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı:

  • Yunanistan bağımsızlığını kazanınca, Kavalalı Mora valiliğine atanamadı. Buna karşılık Girit ve Suriye valiliklerini istedi. İsteği merkezi devlet yapısına aykırı bulunarak reddedilince isyan etti (1833). Osmanlı, Kavalalı ile başa çıkamayacağını anlayınca İngiltere’den yardım istedi, fakat alamadı. Bunun üzerine, Rusya’dan yardım istemek zorunda kaldı. Rus askerleri İstanbul’a geldi. Osmanlı – Rus yakınlaşmasını çıkarlarına aykırı bulan İngiltere ve Fransa Mısır sorununa el attılar. Osmanlı ile Kavalalı arasında anlaşma yapılmasını sağladılar:

Kütahya Antlaşması (1833):

a) Girit, Suriye ve Mısır valilikleri Kavalalı’ya verildi.

b) Anadolu’da Kavalalı’yı destekleyenlere yönelik genel af ilan edildi.

Sonuç:

  • Doğu Akdeniz’de Osmanlı Devleti’nin etkinliği azaldı. Denetim Kavalalı’nın eline geçti.
  • Mısır ve Boğazlar uluslararası sorun haline geldi
  • Osmanlı’nın güçsüzlüğü, Batılıların Osmanlı üzerindeki baskılarını artırdı.

Hünkar İskelesi Antlaşması          (1833)

  • Osmanlı, hem Kavalalı tehlikesi karşısında Rus desteğini kaybetmemek, hem de Rusya’yı boğazlardan uzaklaştırmak üzere Rusya ile anlaştı:
  1. Osmanlı saldırıya uğrarsa Rusya yardım gönderecek, masraflarını Osmanlı karşılayacak.
  2. Rusya saldırıya uğrarsa Osmanlı Boğazları kapatacak.
  3. Antlaşma sekiz yıl yürürlükte kalacak.

Sonuç:

  • Rusya ile Osmanlı arasında bir ittifak ve dayanışma antlaşması imzalandı.
  • Rusya’nın Karadeniz’de güvenliği arttı.
  • Osmanlı, Boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını son kez kullandı.
  • Antlaşma İngiltere’nin çıkarlarına ters düştüğü için, İngiltere Rusya ile karşı karşıya geldi.
  • Boğazlar uluslararası bir sorun haline geldi.

Not: İngiltere ve Fransa, Boğazlar sorununun çözümünde, Rusya’ya karşı birlikte hareket ettiler.

2)            Mısır ve Boğazlar Sorununun Çözümü:

  • Osmanlı, sorunların çözümünde İngiltere’nin desteğini sağlamak üzere, kendisi ile Baltalimanı Ticaret Sözleşmesi’ni imzaladı (1838). İngiltere’nin ticari ayrıcalıklarını artırdı. Ayrıca, Batılıların desteğini sağlamak için Tanzimat Fermanı‘nı ilan etti.
  • Fransa, Kavalalı üzerindeki nüfuzunu artırarak İngiltere’nin Ortadoğu’daki çıkarlarını önlemek istiyordu. Kavalalı, Fransa’nın da kışkırtmasıyla yeniden saldırıya geçti. İngiltere’nin girişimiyle, Avusturya, Prusya ve Rusya’nın da katıldığı Londra Konferansı toplandı. (Fransa, Mısır sorununun çözümünde farklı hareket ettiği için konferansa katılmadı.) Yapılan antlaşma ile sorun çözümlendi.

Londra Sözleşmesi (1840):

  1. Mısır valiliği, babadan oğula geçmek şartıyla Kavalalı’ya bırakılacak.
  2. Suriye, Girit ve Adana’nın yönetimi Osmanlı’da kalacak.
  3. Vergiler padişah adına toplanacak ve dörtte biri İstanbul’a gönderilecek.

Sonuç:

  • Mısır’a özerklik verildi. Osmanlı Devleti’nde ilk kez bir valilik adeta saltanat niteliği kazandı.
  • İngiltere, bağımsız bir Mısır devletinin kurulmasını önleyerek, Akdeniz’de çıkarlarını korudu.

Londra Boğazlar Sözleşmesi (1841):

  • Hünkar İskelesi’nin süresi dolunca, Boğazlar sorununu görüşmek üzere Londra Konferansı toplandı. Osmanlı, Rusya, Avusturya, Prusya, İngiltere ve Fransa arasında yapılan antlaşmaya göre:
  • Boğazlar Osmanlı egemenliğinde kalacak ve hiçbir devletin savaş gemisi geçmeyecekti.

Sonuç:

  • Boğazlarla ilgili ilk uluslararası antlaşmadır.
  • Boğazlar uluslararası bir statü kazanmıştır.
  • Antlaşma İngiltere ve Fransa’nın
  • Rus donanması Karadeniz’e hapsedilmiştir.

3)            Macar Mültecileri Sorunu:

  • Siyasi çatışmalar, dini baskılar ve ırk ayrımı nedeniyle daha önce de bazı halklar Osmanlı’ya sığınmışlardı. 1848 İhtilali’nden sonra, baskıdan kaçan Macar ve Lehler Osmanlıya sığındılar. Avusturya Macarları, Rusya ise Lehlileri geri istedi. Geleneklere aykırı olduğu için, mülteciler verilmedi. İngiltere ve Fransa’da Osmanlı lehine gösteriler yapıldı. Avrupa kamuoyunda sempati kazanıldı.

KIRIM   SAVAŞI   (1853-56)

Nedenleri:

  • Rusya’nın Ortodokslar, Balkanlar ve Boğazlar üzerindeki emelleri.
  • Osmanlı’daki yenilik hareketlerinin Rusya’yı korkutması.
  • Avusturya, İngiltere ve Fransa’nın, kendi çıkarlarını korumak üzere, Osmanlı’yı kışkırtmaları.
  • Rusya, Kutsal Yerler sorununu gündeme getirerek, Osmanlı ülkesinde yaşayan tüm Ortodoksların kendi himayesine bırakılmasını istedi. Osmanlı, bu isteği içişlerine müdahale sayarak reddetti. Bunun üzerine Rusya Eflak ve Boğdan’ı işgal etti. Sinop’ta Osmanlı donanmasını yaktı. Osmanlı Devleti, İngiliz, Fransız ve Piyemonte kuvvetlerinin de yardımıyla başarılı oldu. Rusya barış istedi. Avusturya’nın aracılığıyla barış yapıldı.

Paris Antlaşması (1856):

  • Osmanlı, Rusya, İngiltere, Fransa, Avusturya, Prusya ve Piyemonte’nin katılımıyla antlaşma imzalandı. Osmanlı, Batılıların baskısıyla Islahat Fermanı’nı antlaşma metninin başına ekledi.

a) Osmanlı bir Avrupa devleti sayılacak ve Avrupa hukukundan

b) Osmanlı’nın toprak bütünlüğü tanınacak.

c) Karadeniz’in tarafsızlığı sağlanacak.

d) Rusya ve Osmanlı Karadeniz’de donanma bulundurmayacak ve tersane kurmayacaklar.

e) Boğazlar 1841 Londra Boğazlar Sözleşmesi‘ne göre yönetilecek.

f) Eflak ve Boğdan’a özerklik verilecek ve bu durum büyük devletlerin garantisi altına alınacak.

g) Islahat Fermanı, Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışılmasına araç olmayacak.

 Sonuç:

  • yüzyılda Osmanlı’nın galip olarak imzaladığı tek antlaşmadır.
  • Rusya, Ortodoksları himaye hakkını kaybetti.
  • Osmanlı, Karadeniz’de egemenliğini Yenik bir devlet durumuna düşürüldü.
  • Eflak ve Boğdan sorununun çözümünde Osmanlı’nın içişlerine müdahale edildi.
  • İngiltere, Fransa ve Avusturya, Islahat Fermanı yoluyla Osmanlı’nın içişlerine karıştılar.
  • İngiltere ve Fransa Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını korudular. Rus tehlikesini önlediler.
  • Tanzimat ve Islahat fermanları, Osmanlı’nın bir Avrupa devleti sayılması üzerinde etkili oldu.
  • Avusturya ve Prusya, Kırım Savaşı’na katılmadıkları halde, Paris Konferansı’na katıldılar.

DOKSAN ÜÇ HARBİ (1877-78)

Nedenleri:

  • Rusya, Paris Antlaşması’nın Karadeniz’in tarafsızlığı ile ilgili hükmünü tanımadığını ilan etti. Karadeniz’de donanma kurmaya başladı. Osmanlı’ya baskı yaparak Bulgar Kilisesi’nin Fener Patrikhanesi’nden ayrılmasını sağladı. Tüm Slavları egemenliği altında birleştirmek üzere Panisla­vizm politikasını başlattı. Balkanlarda birçok isyan çıktı.
  • Osmanlı’nın isyanları dağıtması tepki çekti. Rus yayılmacılığından ve muhtemel bir Osmanlı-Rus savaşından çekinen İngiltere, İstanbul’da bir konferans toplanması çağrısında bulundu. İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, İtalya ve Rusya’nın katılımıyla Tersane Konferansı toplandı. Konferansın toplandığı gün Osmanlı’da, Kanun-u Esasi ilan edilerek Meşruti yönetime geçildi.

 Not:Devlet adamları, anayasayı ilan etmekle, Batılıların içişlerimize karışmasını önlemek, Balkan uluslarına yönetimde temsil hakkı tanıyarak birlik ve beraberliği korumak, konferansın toplanmasını gereksiz kılmak ve Balkan sorununun çözümünde Rusya’ya karşı destek sağlamak istediler.

  • Avrupa devletleri, Bosna-Hersek ve Bulgaristan’a özerklik verilmesini ve bu yerlerde hakim ve valileri kendilerinin seçmelerini önerdiler. Osmanlı yönetimi, Kanun-i Esasi’nin ilanından güç ve cesaret alarak, sorunların çözümlendiğini ve özerkliğe gerek kalmadığını duyurdu. Alınan kararları içişlerine müdahale sayarak reddetti. Bu durum Batılı devletlerin tepkisine neden oldu. Londra’da, kendi aralarında yeniden toplanarak, isteklerini biraz hafiflettiler. Osmanlı Devleti bu istekleri de kabul etmeyince, siyasi alanda yalnız kaldı. Fırsattan faydalanan Rusya Osmanlı’ya savaş açtı. Ruslar, Batı’da Edirne, Doğu’da ise Erzurum’a kadar ilerlediler. Osmanlı barış istemek zorunda kaldı. İngiltere ve Avusturya’nın aracılığıyla barış yapıldı.

Ayestefanos (Yeşilköy) Antlaşması (1878):

  1. Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ya bağımsızlık
  2. Bosna-Hersek’e özerklik verildi.
  3. Makedonya ve Doğu Rumeli’yi kapsayan büyük bir Bulgaristan Devleti
  4. Kars, Ardahan, Batum ve Doğu Beyazıt Ruslara bırakıldı.
  5. Girit ve Ermenistan’da ıslahat yapılması kararlaştırıldı
  6. Rusya’ya savaş tazminatı ödenecekti.
  • Rus himayesinde, Ege’ye kadar ulaşan büyük bir Bulgaristan’ın kurulması İngiltere ve Fransa’nın çıkarlarına aykırıydı. Öte yandan, Rusya’nın Balkanlarda etkinliğinin artması Avusturya ve Almanya’yı tedirgin etmekteydi. Bu devletler Rusya’ya baskı yaparak, Rusya’yı yeni bir anlaşmanın yapılmasına razı ettiler. Osmanlı, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa, Avusturya ve İtalya’nın katılımıyla Berlin Konferansı toplandı. Ayestefanos iptal edilerek yerine Berlin Antlaşması imzalandı.

Berlin Antlaşması   (1878):

  1. Bulgaristan, içişlerinde serbest bir prenslik haline getirildi.
  2. Bosna-Hersek’in yönetimi geçici olarak Avusturya’ya bırakıldı; fakat, özerklik verilmedi.
  3. Doğu Bayazıt Osmanlı’ya bırakıldı.
  4. Savaş tazminatı iki misline çıkarıldı.
  5. Sırbistan, Karadağ ve Romanya’ya bağımsızlık verildi.
  6. Kars, Ardahan ve Batum Rusya’ya bırakıldı.
  7. Ermenilerin oturduğu yerlerde ıslahat yapılacaktı.

Sonuç:

  • Rusya, değişikliğe rağmen, emellerini büyük oranda gerçekleştirdi.
  • Panislavizmin zaferiyle Balkanlarda en büyük parçalanma meydana geldi.
  • Ermeni sorunu fiili olarak Osmanlı Devleti’nin karşısına çıktı.
  • Rus himayesinde kurulan Bulgaristan parçalanarak Rusya’nın Akdeniz’e inmesi önlendi.
  • Osmanlı, Rusya ve İngiltere’ye duyduğu güvensizlikten dolayı Almanya ile yakınlaştı.

Notlar:

  • Ayestefanos yürürlüğe konmamıştır. Bu yönüyle Sevr Antlaşması’na
  • Batılıların Osmanlı üzerindeki baskısı iyice arttı. Batılılar, Duyun-u Umumiye İdaresi’ni kurarak Osmanlı maliyesine el koydular (1881).
  • Abdülhamid, savaşın kötü gidişatını bahane ederek Meşrutiyet rejimine son verdi.
  • Ermeniler, Hınçak, ve Taşnak cemiyetlerini kurarak çeşitli isyanlar çıkardılar.
  • İngiltere, Rusya’dan gelebilecek tehlikelere karşı Kıbrıs’ı işgal etti. Ayrıca, Süveyş Kanalı‘nın açılmasıyla stratejik önemi artmış olan Mısır’ı işgal ederek sömürge yollarını güvenceye aldı.
  • Fransa, Osmanlı’nın güçsüzlüğünden faydalanarak Tunus’u işgal etti (1881).
  • Girit sorunundan dolayı Yunanistan ile savaş çıktı. Osmanlı başarılı oldu. Fakat bu başarıyı yeterince değerlendiremedi. Girit’in başına bir Yunanlı vali prens olarak atandı. (1897).

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.