Yeni Çağda Avrupa Tarihi Özeti Ders Notu

YENİÇAĞ’DA AVRUPA

  • Ortaçağ’da Batı Hristiyanlığını temsil eden Katolik Kilisesi, dinî hakların yanısıra siyasi haklara da sahipti. Düşünce alanında kilisenin koyduğu normlar geçerliydi. Yeniçağ’da, bu tabloyu değiştirecek büyük gelişmeler meydana geldi ve sonuçta Avrupa yeni özellikler kazandı. Avrupalının dünya görüşü ve yaşam tarzı değişti. Bu gelişmeler şöyle özetlenebilir:
  • Feodalitenin siyasi bir sistem olmaktan çıkışı ve milli monarşilerin kuruluşu,
  • Papa ile krallar arasındaki mücadelenin krallar lehine sonuçlanması,
  • Mahalli iktisadi faaliyetlerin uluslararası bir nitelik kazanması,
  • Hümanizm ve Rönesans hareketleri ile düşünce inkılabının başlaması,
  • Reform hareketlerinin Katolik Kilisesi’ni sorgulaması ve Protestanlığın yeni bir mezhep olarak yükselmesi,
  • Uzun mezhep mücadelesi sonunda, Avrupalının bir arada yaşamayı mümkün kılacak şartları yaratması. 

Feodalitenin Çözülmesi

Almanya:

Habsburg Hanedanı, feodal beylikleri etkisiz hale getirerek Almanya ve Avusturya’da yönetimi ele geçirdi. Kutsal Roma- Germen İmparatorluğu en geniş sınırlara ulaştı ve Avrupa’nın mutlak hakimiyeti konusunda Osmanlı ile de mücadele etti.

İngiltere:

Yüzyıl Savaşları’ndan sonra çıkan iç savaş (İki Gül Savaşı) sırasında derebeyler birbirlerini mahvetti. Sonunda Tudor Hanedanı ülkede mutlak hakimiyet kurdu. İngiltere güçlü bir deniz devleti ve sömürge imparatorluğu haline geldi.

Fransa:

Lui, soyluların Yüzyıl Savaşları’ndaki kayıplarından yararlanarak, feodal beyliklerin çoğunu ortadan kaldırdı. Güçlü bir merkezi yapı kurdu.

İspanya:

Aragon Kralı Ferdinand ile Kastilya Kraliçesi İzabella, feodal beyliklerin çoğunu yıkarak, İspanya’da monarşik bir yönetim kurdular. Bu arada Müslüman Beni Ahmer Devleti’ni de yıktılar.

Sonuç: Feodalite yıkılarak, mutlak monarşiler Avrupa’nın siyasi yapısı değişti. Kralların zihninde ülke kavramı oluştu. Savaş teknolojisi değişti. Sürekli ordular kuruldu. Papa’nın siyasi gücü azaldı. Devletlerarası ittifaklar oluştu. Devletler arasında ekonomik rekabet ve sömürgecilik yarışı arttı.

Coğrafi Keşifler

 Nedenleri:

  1. Doğudan gelen ticaret yollarının Müslüman devletlerin eline geçmesi.
  2. Avrupalıların, Doğu ülkeleriyle doğrudan ticaret yapmak ve daha ucuza mal alabilmek için yeni yollar aramaya yönelmesi.
  3. Venedik ve Ceneviz’in, diğer Avrupa devletlerini Akdeniz ticaretinden men etmesi.
  4. Yeni pazar ve hammadde kaynaklarına ihtiyaç duyulması.
  5. Paranın kaynağı olan kıymetli madenlere ihtiyacın artması.
  6. Avrupalıların dünyayı tanıma ve Hristiyanlığı yayma

Keşifleri Kolaylaştıran Faktörler:

  1. Haçlı seferlerinde Müslümanlarla diyalog kuran Batılıların coğrafi bilgilerinin değişmesi.
  2. Dünyanın yuvarlak olduğunun öğrenilmesi.
  3. Avrupalıların pusulayı öğrenmeleri.
  4. Cesur gemicilerin yetişmesi.
  5. Okyanuslara dayanıklı gemilerin yapılması.

Portekizlilerin Keşifleri:

Afrika’yı dolaşarak Hindistan’a varmak üzere seferler düzenlendi. Bartelmi Diyaz Afrika’nın güneyini dolaşarak Ümit Burnu’na vardı (1486). Vasko dö Gama Hint Okyanusu’nu geçerek Hindistan’ın batısındaki Kalikut Limanı’na ulaştı. Portekizli gemiciler bir tesadüf sonucu Brezilya sahillerine çıktılar. Burası kısa zamanda kolonileştirildi. Portekizliler Hint ticaretine hakim oldular. Baharat Yolu ticareti böylece Ümit Burnu‘na yöneldi.

İspanyolların Keşifleri:

Kristof Kolomb, Batıya doğru gidilerek Hindistan’a varılacağı düşüncesiyle Atlas Okyanusuna açıldı. Bahama Takım Adaları’ndan San Salvador’a ulaştı. Daha sonra Orta ve Güney Amerika’ya vardı. Fakat yeni bir kıta keşfettiğini anlamadı. Kolomb’un bulduğu yerlerin yeni bir kıta olduğunu, İtalyan gemici Ameriko Vespuci anladı. Daha sonra Kortez, İspanya adına Meksika’yı

Dünya’nın Dolaşılması:

Portekiz gemici Macellan, Şarlken’in desteğiyle 1519’da İspanya ‘dan denize açıldı. Güney Amerika kıyılarını takip ederek Macellan Boğazı’nı aştı. Büyük Okyanus’u geçerek Filipinlere ulaştı. 1521’de ölünce, yerine geçen Del Kano seyahatı tamamlayarak 1522’de İspanya’ya döndü. Böylece Dünya’nın yuvarlak olduğu ispatlandı.

Sonuçları:

  1. Keşifler evrensel düzeyde etki bıraktı.
  2. Amerika’nın yerli kültürleri Aztek, İnka ve Maya medeniyetleri yok edildi.
  3. Ticaret yolları değişti. Akdeniz limanları ticari önemini kaybetti. Atlas Okyanusu kıyılarında yeni ticaret merkezleri ortaya çıktı.
  4. Portekiz ve İspanyollar sömürge imparatorluklar kurdular. Sömürgeleştirme yarışı başladı.
  5. Keşfedilen ülkelerden Avrupa’ya bol miktarda ham madde Avrupa ürünleri yeni pazarlar buldu. Sanayileşme süreci hızlandı.
  6. Ticaret alanı genişledi. Burjuva sınıfı güçlendi. Soylular eski imtiyaz ve servetlerini kaybettiler.
  7. Avrupa’dan, keşfedilen yerlere göç yapıldı.
  8. Afrika’dan yığınlarca insan kaçırıldı. Batı’da esir ticareti yaygın bir sektör haline geldi.
  9. Hristiyanlık yeni ülkelere yayıldı.
  10. Kilise öğretisinin yanlış olduğu anlaşıldı. Kiliseye olan güven sarsıldı.
  11. Avrupa’nın bilim ve düşünce hayatında önemli değişiklikler meydana geldi. Rönesans ve Reform hareketleri başladı.

Coğrafi Keşifler’in Osmanlı’ya Etkisi:

Keşifler, Türk ve İslam dünyası için zararlı oldu. Avrupa ülkeleri güçlenirken Müslüman ülkeler zayıfladı. Akdeniz limanlarının ticari önemini kaybetmesi Osmanlı’nın gümrük gelirlerini azalttı. Bol miktarda altın ve gümüşün Akdeniz havzasına girmesi fiyatları yükseltti. Bunun sonucunda Osmanlı ülkesinde de enflasyon arttı.

Rönesans

Kelime anlamı yeniden doğuş demek olan Rönesans, geniş anlamıyla XV. ve XVI. yüzyıllarda batı Avrupa’da edebiyat, sanat ve bilim alanında meydana gelen gelişmeleri ifade eder.

Nedenleri:

  1. Avrupa’nın Endülüs Emevi Devleti ve Sicilya aracılığıyla İslam medeniyetini tanıması.
  2. Eski Yunan ve Roma bilim, felsefe, edebiyat ve sanat eserlerinin incelenmesi.
  3. Ortaçağ düşünce ve inançlarının terk edilmesi.
  4. Matbaanın geniş kullanım alanına girmesiyle yeni buluş ve düşüncelerin yayılması.
  5. Kültür ve sanat faaliyetlerini destekleyen, bilim adamları ve sanatkarları himaye eden varlıklı kişilerin ortaya çıkması.

Rönesans İtalya’da doğmuştur. Bunun sebepleri arasında, İtalya’nın coğrafi konumu itibariyle İslam kültüründen etkilenmesi, Eski Roma mirasına sahip olması, İtalyan halkının zenginliği ve ülkede düşünce özgürlüğünün varlığı başta gelir.

İtalya’da Rönesans XIV. yüzyıl sonlarında Hümanizm ile başladı. Eski çağ eserlerinin incelenmesi ve bu tip eserlerin meydana getirilmesi arzusuyla akademiler kuruldu. Hümanizm, insanın kendi yasalarını yapmasını, kendi haklarına sahip çıkmasını ve kendisini yüceltmesini öngörmüştür.

XV.yüzyılın ortalarına doğru Hümanizm, her türlü fikir faaliyetini etkiledi. Sanatta Realizm ön plana çıktı. Resimde Rafael ve Leonardo, mimaride ise Mikelanj ün kazandılar. Rönesans zamanla öteki Avrupa ülkelerine de yayıldı. Fransa’da kralların gayreti ile başladı. Almanya’da çok yavaş gelişti. Alman Hümanistleri daha çok dini metinleri incelediler. İngiliz hümanistlerinden Şekspir, konularını tarihten alarak ünlü eserler yazdı.

Bilim alanında da önemli gelişmeler oldu. Ko-pernik Dünya’nın yuvarlak olduğunu ve Güneş’in etrafında döndüğünü ortaya koyarak, Newton ise Yerçekimi Kanunu’nu bularak yeni ufuklar açtılar.

Sonuçları:

  1. Avrupa’da fikir hareketi canlandı. Ortaçağ’ın skolastik düşüncesi terk edildi.
  2. Bilimsel bilgi önem kazandı. Rasyonalizm akımı yayıldı. Kilise öğretisine olan güven iyice sarsıldı. Reform hareketine zemin hazırlandı.
  3. Teknoloji gelişti. Büyük fabrikalar kuruldu. Askeri sanayideki ilerlemeler Batı’nın savaşlarda üstünlüğü ele geçirmesine yol açtı.

Reform

Reform dini bir harekettir. Kelime olarak yeniden düzenlemek anlamına gelir. Reform düşüncesi, Katolik Kilisesi’nin bozulması üzerine çıkmıştır.

 Nedenleri:

  1. Kilisenin bozulması; ıslahat fikrinin yayılması.
  2. Dini metinlerin ulusal dillere çevrilmesi.
  3. Kilise’nin dini ilkelere uymadığının anlaşılması.
  4. Matbaa sayesinde kültürel iletişimin gelişmesi.
  5. Rönesans’ın skolastik düşünceyi sarsması.
  6. Kilise’nin geniş toprakları elinde tutması.
  7. Kilise’nin, endülüjans ve aforoz gibi yetkilerini kullanarak halkı ekonomik yönden sömürmesi.

Reform hareketi Almanya’da başladı. Hareketin öncüsü Martin Luther‘dir. Luther, bir bildiri yayınlayarak, Katolik Kilisesi’nin sapmalarını ortaya koydu. Luter’in bildirisi geniş yankı uyandırdı. Papa, Luther’i aforoz Şarlken, Luther’in ülke sınırları dışına çıkarılması kararı aldı. Fakat, krala karşı Luther’in nüfuzundan yararlanmak isteyen bazı prensler Luther’i himaye ettiler. Luther yanlıları, Katolik Kilisesi’nden ayrılarak Protestan Kilisesi’ni kurdular. Almanya’da iç savaş çıktı. Alman birliğini önlemek isteyen Katolik Fransa da Protestanlara yardım etti. Sonunda Ogsburg Antlaşması yapıldı (1555). Protestanlık Almanya’da tanındı. Bir prens hangi mezhebe girerse, onun bölgesinde yaşayanlar da o mezhebe girecektir hükmü kabul edildi. Bu hüküm inanç özgürlüğüne aykırıydı.

Fransa’da Reform’un öncülüğünü Kalven yaptı. Kalvenizm, tüm baskılara rağmen yayıldı. Sonunda Nant Fermanı ile resmen tanındı (1598). İngiltere’de Reform, dini alana egemen olmak isteyen kral tarafından başlatıldı ve halka zorla benimsetilmeye çalışıldı. Sonunda İngiltere’de Anglikanizm, İskoçya Presbiteryen mezhepleri kuruldu.

Sonuçları:

  1. Katolik ve Ortodoks mezhepleri yanında Protestanlık ve Kalvenizm mezhepleri ortaya çıktı.
  2. Papa ve Kilise eski itibarını kaybetti. Kilise kendini koruyabilmek için Engizisyon’a baş vurdu.
  3. Eğitim ve öğretim kiliseden alınarak laik bir eğitim sistemi kuruldu.
  4. Katolik Kilisesi’nin mallarına el konuldu.
  5. Protestan prens ve krallar, din işlerinin mutlak hakimi oldular. Kiliseyi kontrollerine aldılar.
  6. Uzun süren mezhep savaşları çıktı. Bu durum, yeni siyasi güçlerin oluşmasına ve Avrupa birliğinin önlenmesine yol açtı. Osmanlı’nın Avrupa içlerine ilerlemesi kolaylaştı.

Osmanlı Toplumu ve Reform:

Osmanlı ülkesinde Hristiyanlara din ve inanç özgürlüğü tanınmış, geniş haklar verilmişti. Kiliseler dini bakımdan bağımsızdı; fakat halk, kilisenin sömürüsüne karşı korunmuştu. Bu nedenle Osmanlı Hristiyanları Reform’dan etkilenmediler.

Aksine, Reform’un oluşması ve yayılmasında hem dini hem de siyasi açıdan Osmanlı etkisinden söz edilebilir. Dini açıdan Osmanlı’nın hoşgörüsü, siyasi açıdan ise, Osmanlı’nın Avrupa birliğini önlemek üzere Protestanları koruması, Reform hareketinin gelişmesi ve yayılması üzerinde etkili olmuştur.

 Yeniçağ Avrupası’nda Siyasi Gelişmeler:

1)            Otuz Yıl Savaşları:

Alman İmparatoru bütün tebaasını Katolik yapmaya çalışınca, Protestanlar ayaklandılar. Almanya içindeki bu mezhep mücadelesi bütün Avrupa’ya yayıldı. Alman birliğini önlemek isteyen Fransa, Katolik olduğu halde, Almanya’daki Protestanları destekledi. Sonunda Protestanlar başarılı oldular. Westfalya Antlaşması imzalanarak prenslere dini ve siyasi özgürlük tanındı (1648). Prusya Prensliği kurularak bugünkü Almanya’nın temeli atıldı.

2)   Veraset Savaşları:

18.yüzyılda, İspanya, Lehistan ve Avusturya toprakları, Avrupa devletleri arasında uzun süren mücadelelere neden oldu. Bu süreçte ittifaklar kuruldu ve birçok savaş yapıldı. Sonunda savaşlardan genel olarak kazançlı çıkan devlet Fransa oldu. Veraset savaşları Ekslaşapel Antlaşması ile sona erdi (1748).

3)            Yedi Yıl Savaşları:

Esklaşapel Antlaşması’ndan memnun kalmayan taraflar yeniden mücadeleye başladılar. Sonunda Paris Antlaşması imzalandı (1763). Bu antlaşmayla İngiltere de toprak kazandı. Fakat, İngiltere’nin ekonomik yönden zayıflaması ve savaşın giderlerini kolonilere yüklemesi, Amerika’daki 13 koloninin isyan etmesine neden oldu. Savaştan zararlı çıkan Fransa’da ise ihtilal eğilimi baş gösterdi. Kısacası, Yedi Yıl Savaşları hem ABD’nin kurulmasına, hem de Fransız İhtilali’nin çıkmasına ortam hazırladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.